KÜRESEL OTOMOTİV ZİNCİRİNİN OTOMASYON İHTİYACI KÜRESEL OTOMOTİV ZİNCİRİNİN OTOMASYON İHTİYACI

Batı Polimer A.Ş Genel Müdürü ve Plastik Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Üyesi Berat GüzelelYeşil Mutabakat süreci ile beraber AB ülkelerinde, kaynağında ayrıştırılmış plastik atıkları işleyecek geri dönüşüm yatırımlarının artacağını vurgulayarak bu durumu Türk plastik ve geri dönüşüm sektörlerinin dikkatle izlemesi gerektiğini söyledi. 

"4,5 MİLYON TON PLASTİK ATIK ÇÖPE GİDİYOR"

2021 yılı itibarıyla küresel plastik tüketiminin sadece yüzde 8’i geri dönüştürülürken, Yeşil Mutabakat süreci ile birlikte önümüzdeki 10 yılda geri dönüştürülmüş plastik tüketiminin toplam tüketimin yüzde 30’a, söz konusu oranın 2050'ye kadar ise yüzde 60’a ulaşması hedefleniyor. 

Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Batı Polimer A.Ş Genel Müdürü ve PLASFED Yönetim Kurulu Üyesi Güzelel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin plastik atık ithalatının 2021'de 2020'ye kıyasla 90 bin ton azalarak 685 bin 443 tona gerilediğini anımsattı. 

Medyada çıkan haberlerde ve kamuoyunda yapılan ithalatın "çöp ithal ediyoruz" şeklinde değerlendirildiğini aktaran Güzelel, "Ülkemiz her yıl bu ithalatın altı kattan fazlasına karşılık gelen 4,5 milyon ton plastik atığı kaynağında ayrıştırmıyor ve çöp depolama alanlarına gönderiyor. Yani asıl çevre felaketini kendi ellerimizle ve kendi ülkemizde yaratıyoruz.” ifadelerini kullandı.

"AB ÜLKELERİNDEN ATIK İTHALATI ZORLAŞACAK"

Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilecek her plastik ürünün içinde yüzde 30 civarında geri dönüştürülmüş ham madde olmasının zorunlu hale geleceğine dikkati çeken Güzelel, şöyle devam etti:

"Bugün itibarıyla Türkiye’de toplanıp geri dönüşüm tesisleri tarafından tercih edilmeyen bir gram plastik atık bile yoktur. Türk plastik sektörü dünyada 7’inci Avrupa’da 2’inci büyük plastik üretici konumunda. Arz ile talep arasında çok büyük bir makas bulunuyor. Ülke içi kaynak, üretiminin en fazla yüzde 15’sini karşılıyor. Son yıllarda bu atıkların kaynağında ayrıştırılmasında artışlar var ama hala ithalata bağımlı durumdayız. Sanılanın ya da basında çıkan haberlerde yazılanın aksine Avrupa ülkeleri kaynağında ayrıştırılmış ve plastik atıkları Türkiye’ye satmaktan keyif almıyor. Bizim çöp dediğimiz ürünlere onlar ‘geri dönüştürülebilir değer’ diyor. Önümüzdeki yıllarda yasal ve mevzuat zorunlulukları nedeniyle bize kaynağında ayrıştırılmış bu atıkları satmakta daha seçici davranacaklar. Çünkü bizim tâbi olduğumuz zorunluluklar onlar için de geçerli. AB geri dönüşüm tesisleri yatırımlarına ton başına 300-350 avro destek sağlamasına rağmen, üretim ve işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yeteri kadar yatırım yapılmıyor, ülkemiz bu nedenle tercih sebebi oluyordu. Ancak AB ülkelerinde geri dönüşüm yatırımları arttıkça ve geri dönüşüm sektörü zorunlu olarak geliştikçe, bizim ithalatımız da hem azalacak hem de daha maliyetli azalacak. Bu duruma şimdiden hazırlıklı olmamız gerekiyor.”

"TON BAŞINA 500 AVRO ÖDEYEREK ÇÖP İTHAL EDİLMEZ"

Yurt içinde kaynağında ayrıştırılmış plastik atık miktarının yüzde 15 seviyesinde olduğunu kaydeden Güzelel, bu atığın kaynağında gereği gibi ayrıştırılmaması nedeniyle tonuna yaklaşık 500 avro bedel ödeyerek plastik atık ithal edildiğine dikkat çekti. 

Söz konusu atıkları işleyerek tonu bin 500 dolar civarında olan ikincil plastik ham madde üretildiğini anımsatan Güzelel, "Hatta bu ham maddeleri ihraç ediyoruz. Dolayısıyla bu durumu ‘çöp ithal ediyoruz’ ve benzeri cümlelerle tanımlamak bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aklı başında hiçbir sanayici, ton başına 500 avro ödeyerek çöp ithal etmez." diyerek sözlerini tamamladı.