Proses endüstrisindeki pek çok fabrika tek bir otomasyon tedarikçisi tarafından ele geçirilmiş durumda. Bu fabrikaların otomasyon mimarileri tedarikçinin DCS’inin yönettiği, tedarikçinin tercih ettiği fieldbus sisteminin kullanıldığı, tedarikçinin transmiterlerinin ölçüm yaptığı, tedarikçinin portföyündeki yardımcı cihazların ve tamamlayıcı yazılımların koştuğu bir yapıdan oluşuyor. Komple çözümü bu şekilde tek tedarikçiden temin etmeye one-stop-sopping deniyor.  One-stop-shopping yaklaşımında entegrasyon sorunu yok, tedarikçi ilişki yönetimi kolay, risk düşük, stok yönetimi sade, öğrenme maliyeti de düşük.

* * *

Ancak otomasyon sektöründe “industry clockspeed” dediğimiz zamanın akış hızı yüksek.  Özellikle yazılımlar hem işlevsellik, hem kullanım kolaylığı, hem de mimari boyutlarında büyük çaplı gelişmeler sunmaktalar. Yeni ve ileri teknoloji çözümleri olan; akıllı ajan teknolojisi, arttırılmış gerçeklik, dijital ikiz, model tabanlı kestirimci kontrol, dinamik simülasyon, MES yazılımı her tedarikçinin portföyünde birarada bulunmuyor! Her tedarikçi nesnelerin Interneti çözümünü aynı verim ve performans düzeylerinde sunamıyor. Her tedarikçi kritik olmayan üniteler için “low cost automation” sağlayamıyor. 

Fabrika farklı üniteleri için otomasyon portföyünü ideale yakın oluşturmak istiyorsa farklı tedarikçilerle kompozit yapılar oluşturmayı becermek zorunda. Bu tür yapılara best-of-breed adı veriliyor. Best-of-breed daha derin ve geniş otomasyon uzmanlığı ile daha üst düzeyde proje ve tedarikçi yönetim knowhow’ı gerektiriyor. Elbette one stop shopping’e kıyasla da daha külfetli ve maliyetli.  

Ancak gen çeşitliliği sağladığı için yalnızca best-of-breed ile teknoloji DNA’sı daha değerli tesisler kurulabilir!