Geçen hafta yayınlanan ST. Otomasyon Dergisi’nde, ‘Bu dönemde tanıtım ve pazarlama yapanlar kazanıyor mu? Merak ettim ve araştırdım’, başlıklı bir yazı yazmıştım.
İlgili yazıda özetle; Kriz döneminde fuar katılımları, gazete, dergi, TV ve internet reklamları, toplu duyurular, seminerler, eğitimler gibi tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin işe yarayıp yaramadığını, bu faaliyetlere ağırlık verenlerin görüşlerine dayanarak yazmıştım.
Haberortak.com’da da yayınlanan yazım için bazı eleştiriler aldım.

“Neden sektörel bir çalışma yapmadın?”

İlgili yazımda TV ve internet reklamlarını kullananlar, fuarlara katılanlar ve medya planlaması yapan ajansların görüşlerine yer vermiş ve yorumdan kaçınmıştım. Bu dönemde tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin nasıl bir yarar sağlayacağı konusunun yorumunu okuyuculara bırakmayı tercih etmiştim.
Ancak, “Bu yazımın sektörel bir çalışma olmadığı, kendi görüşlerimi de paylaşmamamın reel sektör firmalarını yanlış yönlendirebileceği” yansıtıldı.
Kısmen haklılık payı olan bu eleştirilere yazılı yanıt vermiş olmama rağmen, aynı algıya sahip olmuş ve eleştirme gereği duymamış başka okurlarımızın da olabileceği düşüncesiyle, 1 ay sonra yayınlanacak ST. Otomasyon Dergisi’ni beklemeden, ST. Demir-Çelik ve Ağır Sanayi Dergisi’nde gereken açıklamayı yapma gereği duydum.
2 dergi arasında dağıtım alanları yaklaşık yüzde 92 farklılık gösteriyor olmasına rağmen, bu yazımın; reel sektörün en büyük portalı olan Haberortak.com’da da yayınlanacak olması sanırım ilgili portföye tekrar ulaşmak için yeterli olacaktır.

Reel sektör firmalarının kriz dönemindeki tanıtım faaliyetleri fayda sağlar mı?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, başlı başınca bir yazı konusu olabilecek bu soru, reel sektör firmaları ölçümlenebilir tanıtım faaliyetlerinde bulunmadığı için, sadece benim kişisel yorumumla yanıtlanmış olacak.
Yani reel sektörden hiçbir firma (benim bilmediğim istisnai firmalar varsa hariç), yıllık reklam bütçesi belirleyerek, x bir reklam planlama ajansının kullanımına sunmuyor. Eğer böyle yapan firmalar olsaydı, “Şu kadar para harcadık, şu kadar fayda sağladık” gibi net bir rapora sahip olacaktı. Ben de bu raporlar ışığında örnekler verebilecek, yorumdan daha fazlasını yazabilecektim!
Kişisel fikrim: Bu dönemde tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunan sektörel firmalar, (tüketici ürünleri hariç) bekledikleri satışı yapamazlar!
Ancak bu dönemler, tanınırlık oranını artırma ve güvenilir marka olma yolunda benzersiz fırsatlar sunar. Çünkü işlerin iyi olduğu dönemlerde 10 lira harcayarak 5 kişinin dikkatini çekebilirsiniz. Oysa bu tip durgun dönemlerde 5 lira harcayarak 50 kişinin dikkatini çekebiliyorsunuz…
İşin bir diğer boyutu da, “Masrafları kısmalıyım” mantığıyla her türlü tanıtım faaliyetinden çekilince rakiplerinize büyük bir koz vermiş olursunuz.
Rakipleriniz müşteri adaylarınıza, “Onlar batıyor, durumları çok kötü” derse, bunu telafi etmek için çok zorlanırsınız.  
Zaten bu aralar sıklıkla duymaya başladık bile!