Robot devi Nachi, 2022 yılının ilk yarısını rekabetçi fiyatları ve güçlü stokları sayesinde pazar payını artırarak tamamladı. Otomotiv ana ve yan sanayinde Nachi robotlarının aktif bir şekilde kullanıldığını söyleyen Nachi Robot Satış Yöneticisi Emre Yıldız, “ TOGG’un araç uyarı sistem cihazlarının üretiminde Nachi MZ07 ve MZ10 robotu, Ford’un araç panellerinin üretiminde, Toyota’nın araç boya kontrolünde MZ07 robotu kullanılıyor.” dedi. Emre Yıldız sorularımıza şu yanıtları verdi: 

Nachi Türkiye açısından baktığımızda 2022 yılının ilk 6 ayı nasıl geçti?

Pandemideki çip krizi dünyadaki tedarik zincirlerini kırdı. Bu durum tüm sektörler gibi robot sanayisini de etkiledi. Türkiye’de 2022 başında yaşanan kur dalgalanmaları da yatırımcıların proje yatırımlarını bekletmesine sebep oldu. Bunlar hep arka arkaya birikince de tabii 2021 yılının ilk 6 ayı ile 2022’in ilk 6 ayını kıyasladığımızda daha zor geçti. Fakat bu duruma rağmen Türkiye’deki pazar payımızı artırmış durumdayız. Bunu nasıl sağladınız derseniz rekabetçi fiyatlar sunduk. Güçlü stoklarımız sayesinde yeni müşteri kazanımlarına devam ettik. Şu an Türkiye‘de en büyük sıkıntı ekipman bulamamak ve teslim sürelerinin uzun olması. Biz ise Almanya’daki stok merkezimizi çok iyi yönetiyoruz. 6 eksenli robotlarda rakipsiz teslimat sürelerine sahibiz. Bu avantajlarımızı gören firmalar ise bizimle devam etme kararı aldı. Bazı robot markaları tedarikte 18-20 haftalara çıkmışken, biz 3-4 hafta gibi kısa sürelerde robot tedarik edebiliyoruz. Tabii burada altını çizmek gerek; bahsetmiş olduğum tüm robotlarımız değil, Türkiye piyasası için en çok ihtiyaç duyulan robotlar. Bu da tabii ki müşteri tarafında bizi büyük bir avantajlı konuma geçiriyor. Şu anda rakiplerimizin kalelerine girmiş bulunuyoruz, devamlılığını da teknik destek ve altyapımızla sağlıyoruz.

Gökhan Kırmacı Bey’in hem Nachi Robot Türkiye’nin yanısıra Nachi Robot Avrupa Genel Müdürlüğünde görevinde bulunması aslında Türkiye şubesine olan güveni de gösteriyor. Size olan  desteklerini hissediyor musunuz? 

Avrupa’nın başında bir Türk’ün olması bizim için gurur verici. Bu da Türkiye açısından da ileriye dönük gelişmelerin daha da artacağı yönünde bir izlenim yaratıyor ve güven veriyor. 

Nachi’nin MZ serisi ürün yelpazesine, 2022’de katılarak bu grubu genişleten MZ25 robotunun özellikleri ve kullanım alanları hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Bizim en çok ürettiğimiz ve ürün yelpazesini genişlettiğimiz robot serisi MZ, Türkiye’de kurulu robot adet sayılarına baktığımızda en çok sattığımız seri diyebiliriz. MZ25 modeli ile taşıma kapasitesi artık 12 kg’dan 25 kg’a çıkmış durumda. Bu ürünü rakiplerinden ayıran en önemli özelliği hızıdır. Hassas pozisyon tekrarlanabilirliği, tasarıma dönük avantajları ve IP67 koruma sınıfında olması yine bu seriyi rakiplerinden ayırıyor. MZ25 modeli ile robotla taşıma ve ağırlıklı olarak tezgâh beslemesi projelerinde yer aldık. 

MZ serisine 3 yeni model daha eklendi. Bu modellerin detaylarından bahsedebilir misiniz?

MZ serisine 3 model daha ekledik. Örneğin MZ07 vardı şu an hızlı modeli MZ07F, (F’nin kodu da İngilizce “Fast” den geliyor) eklendi. Nachi, MZ07, MZ07LF ve MZ10LF adıyla daha yüksek hassasiyetli 3 model üretti. Bunların en büyük avantajları ise piyasada en hızlı 6 eksen robot olmaları. Önceki versiyonlarına göre de çok daha yüksek hassasiyetli tekrarlanabilirliğe sahipler. MZ10LF ara model olarak geldi, 7 kg ve 12kg arasındaki bir sınıf olarak çıkacak. Bu robot, hem fiyat hem de kapladığı alan noktasında büyük bir avantaj sağlayacak. Böylece 7kg ve 12kg segmentinde daha hızlı, tekrarlanabilirliği daha iyi olan çözümler sunacağız. Bunun dışında daha hızlı ve az yer kaplayan CFDS, CFDQ olmak üzere iki farklı kontrol ünitesi de geliştirdik. MZ serileri artık CFD, CFDS, CFDQ olmak üzere 3 farklı kontrol ünitesiyle çözüm sunulacak.

Bu yeni kontrol ünitelerinin farkı nedir?

MZ serileri CFD ile kontrol ediliyor, daha büyük robotlarımızda ise FD kontrol ünitelerimizle çözüm sunuyorduk.  MZ serilerine iki ürün daha eklendi. Bunun ana sebeplerinden bir tanesi ise yaşanan çip krizi. Bazı fonksiyonları kullanmayan entegratör veya son kullanıcılara özel sunulan kontrol ünitelerinde daha az çip kullanılmış olduğundan daha kolay ve hızlı tedarik edeceğiz.  Müşterilerimize farklı opsiyonlar sunacağız. 

MZ10LF ara model robotunuz hangi uygulamalar için daha uygun?

MZ07 serisinden sonra çıkardığımız MZ10 serisi 10 kg taşıma kapasitesine ve 1202 mm erişime sahip bir robot. Bunun bir alt versiyonu 912 mm ile bir üst versiyonu olan 1454 mm arasında. Gövde ağırlığı 55kg olan MZ10 serisi CFD, CFDS ve CFQ dediğim üç farklı kontrol ünitesiyle de çalışabiliyor. Erişimi uzun ama kg’ı düşük olması istendiğinde MZ10LF ile çözüm sunacağız. Ağırlıklı olarak CNC tezgah besleme, pres besleme gibi uygulamalar başta olmak üzere taşımanın yer aldığı her yerde çözüm sunabiliriz.

Bu robotlar ne zaman pazara sunulacak?  

Aslında lansmanları yapıldı ve bu yıl satışa çıkacak. Şu an Almanya stoğumuza geçmesini bekliyoruz. Japonya‘dan ilk gelen siparişlerle birlikte satışa geçeceğimizi düşünüyorum.

Sahada sürekli işin içerisinde olan bir mühendis gözüyle baktığınızda özellikle robotlarda geri bildirimde ne gibi sorunlar iletiliyor?

İlk defa robotla tanışacak firmalar özelinde, “Ben bununla her şeyi yapabilecek miyim” gibi sorular olabiliyor. Bir robot alınca her şeyi yaptırabileceğini düşünenler de olabiliyor, biz müşteriyi doğru yönlendirerek doğru bilgiyi aktarıyoruz. 

Entegratörleri en zorlayan konulardan bir tanesi de termin süreleridir. Daha hızlı, daha pratik ve daha esnek olmak gerekiyor değil mi?

Robotun geç sipariş geçilmesi ve sonrasında olabildiğince hızlı şekilde devreye alınma talebi entegratörlerin üstünde bir yük oluşturuyor. Entegratörün, projenin teslim tarihini müşteriye net aktarması, bilgilendirmeyi net yapması gerekiyor. Bunu aktarmayan entegratörler çok büyük bir yükün altında kalabiliyor. Çünkü belirtilen ve istenilen tarihe uyamayabiliyorlar, yetiştiremeyebiliyorlar. Proje öncesinde her şeyin yazılı olması gerekiyor. Firmaların şartname kullanmasının ana sebebinden bir tanesi de budur. Şartname projelendirmeden tutun teslim tarihine kadar her şeyi barındırır ve her iki tarafı da korur. Ancak bazen entegratörler bu sözleşmeleri yapmadan direkt işe koyulmak ve hızlı bir çözüm sunmak istiyorlar. İşte böyle durumlarda sıkıntılar yaşanabiliyor.

ABB ROBOTİK VE METTLER TOLEDO GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYOR ABB ROBOTİK VE METTLER TOLEDO GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYOR
Robotlarınızın yer aldığı ve rekabet avantajı sağlayan başarılı bir uygulama örneği paylaşır mısınız? 

Otomotiv ana ve yan sanayinde Nachi robotları aktif bir şekilde kullanılıyor. TOGG’un araç uyarı sistem cihazlarının üretiminde Nachi MZ07 ve MZ10 robotu, Ford’un araç panellerinin üretiminde, Toyota’nın araç boya kontrolünde MZ07 robotu kullanılıyor. Otomotiv sanayisinde kullanılan robotların temel kullanılma sebebi operatöre dayalı olmamak, hep aynı kalitede ürün üretebilmek. İşçilik maliyetlerini düşündüğünüz zaman RoI süreleri mantıklı geldiği için bu yatırımlar yapılıyor. Ana sanayiden gelen kalite talepleri tabii ki yan sanayiyi de robotlaşmaya sevk ediyor. 

Otomotivde 6 aya kadar inen Geri Dönüş Süreleri (RoI) dahi olabiliyor. RoI’leri etkileyen temel faktörler hangileri? 

Yatırımcıların artık baktığı temel kriter RoI süresi oluyor. Yatırımın Geri Dönüş Süresini etkileyen birçok faktör var. Ürettiği ürünün katma değerinin yüksek olup olmamasıyla başlıyor. Çünkü yüksek katma değeri olan bir ürün üretiyorsanız çok kısa sürede kendini geri ödeyebiliyor. Onun dışında işçi maliyetleri, satın alacağı ekipmanların uygun fiyatlara düşmesi RoI’yi etkiliyor. Türkiye’de yatırımcıların çoğunluğu robotlaşma noktasında RoI süresini baz alarak ilerliyor. Genel endüstride 2 yıla kadar uygunken dediğiniz gibi otomotiv ana sanayide bu 6 aylara düşmüş durumda. Genel endüstri müşterileri robotlaşmada 2 yıl ve altına biraz daha sıcak bakabiliyorlar. 

Pandeminin de etkisiyle, eskiye döneme göre müşteriyi ikna etmek daha kolay oluyor mu? 

Evet, pandemi robotlaşmayı artırdı. Çünkü insana dayalı çalışan fabrikaların nasıl etkilenmiş olduğunu görmüş oldular. Ne kadar çok robotikleşme ve otomasyon kullanımı varsa o firmalar bu süreci o kadar rahat atlattılar.  Özetle, sanayiciler robotlaşmanın önemini biz anlatmadan anlamış oldular. Satış tarafındaki çalışanlar açısından ise süreç daha da kolaylaştı. Talep oluşturma noktasından talep karşılama noktasına geçtik. 

Yatırım sonrası memnuniyetsizlik ya da maliyetlerin uygunsuzluğu gibi durumlar ortaya çıkıyor mu?

İhtiyacınızı zaten masa başında planladıysanız o maliyetin üzerine çıkmazsınız ama “yoldayken bunu çözeriz” diye çıktıysanız beklenmeyen maliyetler olabiliyor, farklı ekipmanlara ihtiyaç duyulabiliyor. Planladığınız süreçte projeyi yaptıysanız ekstra bir maliyet çıkmaz. Yatırım sonrasında ise “bakım maliyetleri” oluşabilir çünkü robotlar da otomobil gibi yıllık bakımları olan ekipmanlardır. Büyük robotlarda yağ değişimini, küçük olanlarda ise kayış kasnak gerginlik kontrollerini rutin bir şekilde yaptırmanız gerekiyor. Bunlar yapılmazsa ilerleyen noktalarda görünmeyen gizli maliyetler ortaya çıkmaya başlayabilir. Elbette bakım maliyetleri daha projenin en başında konuşulması gerekiyor. 

Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) küresel robotik robot pazarına ilişkin ön verileri açıkladı. Robot kurulumları yalnızca kriz seviyesini aşmakla kalmadı, yeni bir rekora da imza attı. 2021 yılında 487 bin robot kurulumu gerçekleştirilirken bu rakam 2020 yılına kıyasla yüzde 27 artış anlamına geliyor. Sektörün ön verilerini baz aldığınızda değerlendirilmelerinizi alabilir miyiz?

IFR raporlarına baktığımızda her yıl robotlaşmanın arttığını görüyoruz. Gerek dünyadaki işçilik maliyetleri gerek üretimde standartlaşmaya olan istek artışı, robotlaşmaya olan talebi artırıyor. 2021, robot tedarik firmaları için iyi bir yıl oldu. Geçen yıl Türkiye’de robot kurulumunun geçmiş yıllara göre arttığına şahit olduk. Bu, robot satış miktarlarımıza yansıdı. Türkiye robotlaşma potansiyeli yüksek, yetişmiş mühendislerin çok olduğu, yeni teknolojileri hemen fabrikalarına uyarlayacak bir ülke. Bu yıl Automatica fuarına keza Türkiye’den çok sayıda firma ziyaretçi olarak geldi. Bu firmalar yaşanan teknolojik gelişimleri kendi fabrikalarına adapte etmek istiyorlar. Üretimlerinde gelişmeye açık firmalar. “Türkiye’de robotlaşma nasıl artabilir” derseniz yurtdışından daha çok iş almaları, daha çok müşteri çekmeleri şeklinde cevap verebilirim. Robotlaşmadaki artışın 2022 ve sonrasında devam edebilmesi için fabrikaların ihracatlarını artırması, yanısıra devlet teşvikleri, firmaların robotlarla tanıştırılarak faydalarının deneyimlendirilmesi gibi faktörleri sayabilirim.  

Bize akademik kariyeriniz ve profesyonel iş geçmişinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Elbette. Yıldız Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği mezunuyum. Yıldız Teknik Üniversitesi sonrasında Piri Reis Üniversitesi’nde MBA yüksek lisansımı tamamladım. Kariyerime otomasyon mühendisi olarak başladım. Çesan ve Cengiz Makine gibi firmalarda yurtiçi ve yurtdışı otomasyon projelerinde yer aldım. Teknik deneyim kazandıktan sonra otomasyon sektöründeki teknik altyapımı satış mühendisliğinde kullanabileceğimi fark ettim ve bundan sonra satışa yönlendim. Entek Otomasyon’da satış mühendisliği görevinde bulundum. Şu an Nachi Robot’ta robot satış yöneticiliği yapmaktayım. 3. yılımı tamamladım. Nachi’nin pazar payını artırmak, müşterilerin Nachi hakkında bilgilendirilmesi, yeni müşterilerin kazanımı, satış fırsatlarının yönetilmesi, müşteri beklentilerinin belirlenmesi ve entegratör ilişkilerinin yönetilmesi, sorumluluklarımın arasında yer alıyor.