2008 yılında bu yana depo raf sistemleri alanında faaliyet gösteren Rafex Raf Sistemleri; mobilya sanayi, gıda sanayi, otomotiv sanayi ve lojistik sektörü başta olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında lider firmaların çözüm ortağı olduğu projelerine hız kesmeden devam ediyor. 4 kıtada 63 ülkeye ihracat gerçekleştiren Rafex, robotik otomasyonu da dahil ettiği üretim tesisinde operasyonlarını titizlikle yürütüyor. Mobilya sektöründeki en büyük tehdidin iş sağlığı ve güvenliği olduğuna dikkat çeken Gökhan Kaya, Mobilya ve Yan Sanayi kapak konuğumuz olarak IKEA projesi de dahil olmak üzere mobilya sektöründeki bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaştı.

Gökhan Bey okuyucularımız için bize kendinizi tanıtır mısınız?

Öğrenim hayatımı 2008-2013 yılları arasında İşletme Fakültesi’nde tamamladım. Rafex Raf Sistemleri firmasında Genel Müdür Yardımcısı olarak 2018 yılından bu yana görev yapmaktayım.

Geniş makine parkurumuz, modern roll form hatlarımız, yeni yatırımımız olan robot kaynak hattı otomasyon alanımız ile sektördeki lider firmalardanız.

Bizlere kurumunuzdan ve sektördeki konumundan bahsedebilir misiniz?

Şirketimiz 1994 yılında demir çelik alanındaki faaliyetlerine başlamış olup, 2008 yılında depo raf sistemleri sektörüne adım atmıştır. Sektörde Rafex Raf Sistemleri İmalat San. Ve Tic. A.Ş. olarak, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 25.000 metrekare alan içerisinde faaliyetlerimize devam etmekteyiz.

Şirketimizin sektördeki konumundan bahsedecek olursak; geniş makine parkurumuz, modern roll form hatlarımız, yeni yatırımımız olan robot kaynak hattı otomasyon alanımız ile tercih edilen, sektördeki lider firmalar arasında yer almaktayız.

Hizmet verdiğimiz sektörlerde rekabet gücümüzü yükseltecek yenilik ve değişimlere uyumlu ve çevre değerlerine saygılı bir yapıya sahibiz. Ürün ve hizmetlerimizde kaliteyi birincil hedef olarak görmekteyiz. Gelişmeye açık insan kaynağını başarımızın odak noktası olarak görüyoruz. Tüm paydaşlarının memnuniyetini sağlayan sektöründe öncü bir firma olmak da şirketimizin ana misyonu haline gelmiştir. Bu misyonla yola çıkarak bugün Kanada, Amerika, Avustralya, İsrail, Ürdün, Fransa, Litvanya, Fas, Azerbaycan, Özbekistan, Suudi Arabistan, Romanya, Almanya, Gambiya, Gana gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu 4 kıtaya ve 63 ülkeye ihracat yapmaktayız.

Rafex'in IKEA Antalya projesi

Rafex olarak mobilya sanayi, gıda sanayi, otomotiv sanayi alanında faaliyet gösteren köklü firmaların depo raf sistemlerinde çözüm ortağısınız. Bu firmalar tarafından tercih edilmenizin nedenlerini öğrenebilir miyiz?

GLOBELİNK ÜNİMAR TUZLA’DA YENİ DEPOSUNU AÇTI GLOBELİNK ÜNİMAR TUZLA’DA YENİ DEPOSUNU AÇTI

Bahsi geçen tüm sanayi dallarında kullanılan sistemler ürün çeşitliliğinin fazla, ürün ebatlarının da hacimli olması nedeniyle, standart olarak üretilen ve lojistik sektöründe tercih edilen palet raflarından farklı olarak tasarlanmaktadır. Tecrübeye dayanan proje odaklı çözüm önerilerimiz, konusunda uzman kadromuz, yürütmüş olduğumuz bu projeler bizleri her zaman bir adım öne geçirmiş ve tercih edilmemiz konusunda bize büyük avantajlar sunmuştur. Bunun yanı sıra bize avantaj sağlayan diğer bir unsur ise üretim hatlarımızda kullanmış olduğumuz robotik üretim standartlarımızdır.

Mobilya sektörünün dev markası IKEA’nın Türkiye’deki birden fazla deposunun raf sistemlerinde de sizin imzanız bulunuyor. Bir dünya devine çözüm ortağı olmak hakkında neler söylemek istersiniz.
Uzun yıllara dayalı çözüm ortaklığı kurabilmek gerçekten büyük emek ve özveri isteyen bir sürecin yansımasıdır. IKEA ile 10 yıla dayanan ortaklığımızda dikkat ettiğimiz en temel nokta beklentiyi her zaman çok iyi analiz etmek ve titiz proje çalışmaları sonrası bu beklentiye uygun raf sistemini ortaya çıkartmak olmuştur. Beklentiyi doğru analiz edip, doğru projeyi, doğru bütçelerle uyguladığımızda da bu ortaklığın uzun yıllar sürmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Mobilya yangın riski çok yüksek olan bir ürün grubudur. Bu nedenle su geçirgenliği olan raf sistemleri tercih edilmelidir. Wire Mesh adıyla bilinen ürünümüz bu soruna çözüm sunmaktadır.

IKEA projelerinizde kullanmış olduğunuz raf sistemlerinin özelliklerinden, teknik ayrıntılarından bahseder misiniz?

Kurulumunu gerçekleştirmiş olduğumuz raflarımızın tasarımında sismik veriler TBDY-2018, ANSI MH16.12019, FEMA460-2005, ASCE7-16, AISC COLD FORMED STEEL DESIGN MANUAL yönetmelikleri ve standartları baz alınmakta ve tüm tasarım bu doğrultuda yapılmaktadır.

Mobilya depoları özelinde konuşacak olursak bu sektöre projelendirme yaparken nelere dikkat edilmeli?

Projelendirmede dikkat edilmesi gereken en önemli unsur can güvenliği olmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği açısından uygun olmayan tasarımların yapılması; hem yükleme boşaltma esnasında firma çalışanlarında, hem de müşterilerin ziyareti esnasında raftan ürün almaları noktasında ciddi yaralanmalara neden olabilir.

Dikkat edilmesi gereken diğer bir unsur da ürün çeşitliliğini göz önünde bulundurmak olmalıdır. Mobilya sektörü bilindiği üzere çok geniş bir yelpazeden oluşmaktadır. Sistem tasarımı yapılırken de bu geniş ürün yelpazesi göz önünde bulundurulmalı, ufak bir masa lambasıyla büyük bir gardırop gibi malzemelerin aynı raf içerisinde istiflenebileceği unutulmamalıdır. Raflar her iki ürünün yüklenmesine uygun olarak tasarlanmalıdır. Bu tasarım yapılırken de dolu bir yüzey alanı oluşturulmalı ve aynı zamanda yangın riskini de göz önünde bulundurarak olası bir yangın esnasında bina içerisindeki yangın söndürme sistemi devreye girmesi durumunda su geçirgenliğini sağlayacak bir yapı oluşturmak ihmal edilmemelidir. Yine bu mantıkla acil çıkış kapılarına erişimi kolaylaştırmak adına gerekli düzenlemeler raf sistemi tasarımı öncesinde de göz önünde bulundurulmalıdır.

Mobilya sektöründe en çok rağbet gören ürününüz hangisi ve operasyonel avantajları neler?

Az önce de bahsetmiş olduğumuz gibi mobilya sektöründeki en büyük tehdit iş sağlığı ve güvenliği konusudur. Mobilya yangın riski çok yüksek olan bir ürün grubudur. Yangın esnasında bina içerisindeki yangın söndürme sisteminin düzgün çalışabilmesi için yüzey alanları su geçirgenliği sağlamalıdır. Bu sektörde en çok rağbet gören ürünümüz de bu riske çözüm getiren, el değmeden üretim süreçlerini tamamladığımız ve Wire Mesh adıyla bilinen kat telidir. Bu ürünümüz operasyonel olarak tüm ürün tiplerinin stoklanmasına olanak sunmakta olup, aynı zamanda da yangın sistemlerinin devreye girmesi durumunda su geçirgenliği sağlamaktadır.

Sizce mobilya ve yan sanayi sektörünün depolama sürecindeki en büyük zorluğu nedir? Bu soruna nasıl bir çözüm üretilir?

Sektördeki en büyük zorluk ürün hasarlanmalarıdır. Yükleme boşaltma esnasında yeterli deneyimi bulunmayan personeller ile bu süreçlerin yürütülmesi ürün hasarlanmasına neden olmakta ve bu da kapalı paketlerin müşterilere ulaşması sonrası ortaya çıkarak müşteri memnuniyetsizliğine neden olmaktadır. Bu anlamda atılması gereken en temel adım yetkin personellerle süreçleri yürütmek olmalıdır.

Projelendirmede dikkat edilmesi gereken en önemli unsur can güvenliği olmalıdır.

Mobilya sektöründe faaliyet gösteren firmalar, depolama süreçlerine sizce yeteri kadar önem veriyor mu?

Bu sorunun cevabını belirleyen birkaç farklı kriter bulunmaktadır. Depolama sürecinde raf ihtiyacını doğuran en temel etken binadaki yüksekliğin kullanılamamasıdır. Bazı firmalar sipariş bazlı üretim yapmakta olup, daha alçak tavan yüksekliğine sahip binalarda bu süreçleri gerçekleştirmektedir. Bu durum da sadece hammadde tarafından stok alanı ihtiyacı doğurmaktadır ki, mobilya üretiminde kullanılan hammadde grupları üst üste istiflenebildiği için rafa ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu durumun tam tersine stok bazlı üretim modeli gerçekleştiren ya da IKEA benzeri prensiple mağazadan ürün satışı gerçekleştiren firmalar ise bu ihtiyacın bilincinde oldukları için depolama süreçlerine gereken önemi göstermektedirler.

Üretim faaliyetlerinizde robotik ve otomasyonun rolü nedir?

Üretim süreçlerinde tasarruf sağlama amacına yönelik sistemler olan otomasyon sistemleri, makine ve insan gücü tarafından gerçekleştirilen ve bu iş birliğinin yansıması olarak hayatımıza girmiş olan verimli sistemlerdir. Hızlı bir şekilde gelişen ve küreselleşen dünya pazarına yetişmeyi sağlaması açısından üretim otomasyonu çok önemlidir. Firmamız bu anlamda travers üretim hattında tamamen el değmeden üretim yapan bir otomasyon alanına sahip olup, ayrıca sac tava üretim hattında, kat teli üretim hattında da süreci bu şekilde ilerletmektedir. 

Üretim sistemlerimizde kullanmış olduğumuz üretim otomasyonu, rakiplerimizle olan rekabette bizi her zaman ön plana taşımaktadır. Ayrıca ürün kalitesi anlamında da büyük katkıları bulunan robotik sistemler, birbirini etkileyen tüm süreçlerde yaşanabilecek tüm olumsuzlukları engellemektedir.

Üretim sistemlerimizde kullanmış olduğumuz üretim otomasyonu, rakiplerimizle olan rekabette bizi her zaman ön plana taşımaktadır.

2023 yılı için yeni proje ve yatırım planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Üretim kısmında 2023 yılı bizler için aslında 2022 yılında yapmış olduğumuz robotik yatırımları gözlemleyeceğimiz bir süreç olarak geçecektir. Bu gözlemlere dayanarak da yılın ikinci yarısında 2024 yılı yatırım planlarımızı şekillendiriyor olacağız. Bu planlarımızla ilgili öngörülerimiz ise hacmimizin %42’sini kapsayan robotik üretim kapasitemizi minimum %10 oranında arttırmak olacaktır. Bu değişimin bizlere hem maliyet hem süre hem de kalite anlamında olumlu yansımalarının olacağının bilincindeyiz. 
Bu bilinçten yola çıkarak bayi ağımızı genişletmeye devam ederek, dünya genelinde bilinirliği olan bir marka olma yönündeki hedefimize de adım adım yaklaşacağımıza olan inancımız ile tüm operasyonel süreçlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.