Paletli ve tekerlekli zırhlı araçlar geliştiren ve üreten; alanında dünya liderleri arasında yer alan FNSS, Türkiye’de ilk muharebe aracı üretimini, sözleşmeye bağlanmış ilk yerli tasarım kara aracı projesini, dünyada amfibi özelliğe sahip ilk zırhlı iş makinası olan paletli yüzer dozeri tasarlayıp geliştiren, özetle alanında hep ilklere imza atan bir kara savunma sistemleri firması.

Yakın dönemde, kaynak robotu, Zayer gövde işleme merkezi, yeni boyahane tesisi (içerisinde 2 kombine araç ve 1 alt parça boya kabini bulunan), ACV modernizasyon tesisi, kaynak pozisyoner ve platformları (yüksekte çalışma riskine karşı İSG amaçlı), aks montaj otomasyonu, kalite mobil ölçüm ekipmanları, kardex depolama sistemleri (ambar ve üretimde kullanımı amaçlı) gibi önemli yatırımlara imza atan FNSS’nin Genel Müdürü & CEO’su Nail Kurt ile FNSS’nin ülkemize kazandırdığı ilkleri, yakın dönem proje ve yatırımlarını konuştuk. 

Nail Bey, bize FNSS’nin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz.

FNSS; ihtiyaca özel, yenilikçi ve güvenilir paletli ve tekerlekli zırhlı araçlar geliştiren ve üreten; alanında dünya liderleri arasında yer alan bir kara savunma sistemleri firmasıdır. Nurol Holding (yüzde 51) ve BAE Systems (yüzde 49) firmalarının ortak girişimi olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Hem paletli hem de tekerlekli zırhlı araçlarda kendi özgün ürün ailelerini geliştiren; ayrıca silah sistemleri alanında da özgün ürünlere sahip bir firmayız. Ürün portföyümüz 15 ton sınıfında paletli zırhlı araçlardan orta ağırlık sınıfı tanka; 4x4’ten 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araçlara; seyyar yüzücü hücum köprüsünden zırhlı istihkâm iş makinesine ve insanlı ve insansız kulelere kadar uzanıyor. Bugüne kadar 4000’in üzerinde zırhlı muharebe aracını dünyanın farklı ülkelerindeki kullanıcılarımıza teslim ettik. Ankara’daki tesisimizde, 1000’e yakın çalışanımızla tasarımdan ürün desteğine kadar, tüm ürün yaşam döngüsü boyunca, müşterilerimize yenilikçi çözümler sunarak destek sağlıyoruz.

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

FNSS olarak, Türkiye’de ve yurtdışında zırhlı kara araçları sektöründe çok sayıda “ilk” e imza attık. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarının karşılanması için Savunma Sanayi Başkanlığı ile savunma sanayii açısından öncü olan  “Zırhlı Muharebe Araçları” (ZMA) sözleşmesini 1988 yılında imzaladık. Bu sözleşme kapsamında, Türkiye’de ilk muharebe aracı üretimini gerçekleştirerek, dört farklı konfigürasyonda toplam 1698 adet Zırhlı Muharebe Aracı’nı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim ettik. ZMA-15 üretiminde kazanmış olduğu altyapı ile FNSS, AKINCI-ZMA araç ailesini geliştirdi. Üretimimiz olan ZMA’lar Türk ordusu ve Birleşik Arap Emirlikleri ordusu tarafından Somali, Bosna Hersek, Kosova ve Afganistan’da binlerce kilometre kullanılmış ve kullanıcısının takdirini kazanmıştır. 

Özel maksatlı araç grubumuzla da sektörümüze yenilikler kazandırdık. 2007 yılında, Türkiye’nin sözleşmeye bağlanmış ilk yerli tasarım kara aracı projesi, SAMUR Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü’nün (SAMUR SYHK) tasarım ve seri üretimi için SSB ile sözleşme imzaladık. PARS 8X8 TTZA teknolojisi kullanılarak FNSS tarafından özgün tasarlanıp üretilen SAMUR, mekanize birliklerin hızlı bir şekilde nehir/gölet kıyılarının bir tarafından diğer tarafına geçişini sağlayan amfibi bir istihkâm aracıdır. 2009 yılında SSB ile imzaladığımız KUNDUZ Amfibi Zırhlı Muharebe İstihkâm İş Makinası (KUNDUZ AZMİM) projesi kapsamında, Dünyada amfibi özelliğe sahip ilk zırhlı iş makinası olan paletli yüzer dozeri tasarlayıp geliştirerek, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, 2012 yılında sevkiyatları tamamladık.

FNSS, savunma sanayiimizde ardı ardına kırdığı ihracat rekorlarıyla da bilinen bir firmadır ve yurtdışında göstermiş olduğu başarıyla da Türk savunma sanayii için önemli başarılara imza atmıştır. 1997 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne Türkiye’nin ilk komple savunma sistemi ihracatını gerçekleştirdik. 2004 yılında Suudi Arabistan’da yürüttüğümüz modernizasyon projesiyle birlikte yurtdışında ilk askeri fabrika işletme ve modernizasyon projesini hayata geçirdik. Taktik tekerlekli zırhlı araçlar alanında uzun yıllardır Ar-Ge çalışmaları yürüten FNSS, bu çalışmalarının ilk meyvelerini 2005 yılında aldı ve bu kapsamda ürün ailesini ortaya koyan Türkiye’deki ilk firma oldu. Bu ürün ailesi, dünyanın kara araçları alanında önde gelen diğer firmalarıyla girdiği rekabet sonucunda; 2011 yılında Malezya ve ardından 2015 yılında da Umman tarafından tercih edildi. Böylece FNSS, Türk kullanıcılarına teslimat öncesinde, PARS ürün ailesinin her iki üyesi olan 6x6 ve 8x8 araçlarını, iki ülkeye ihraç etmiş oldu. Bu araçların, hem Malezya hem de Umman için çok farklı konfigürasyonları da geliştirildi ve geliştirilmeye devam ediyor. 

Malezya Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarını karşılamak için FNSS ve iş ortağı DRB Hicom Defense Technologies Sdn Bhd. (DEFTECH) firmasının geliştirdiği AV-8 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç (TTZA) ailesinden 12 değişik konfigürasyonda 257 adet 8x8 aracın tasarlanıp üretildiği projenin sözleşmesi, halen Türkiye’nin tek kalemde gerçekleştirdiği en büyük savunma sistemi ihracat sözleşmesi olma ve Türkiye’nin savunma sanayiinde başka bir ülkeye ilk teknoloji transferi olma özelliklerini korumaktadır. FNSS markası olarak ülkemize zırhlı kara araçları sektöründe yeni başarılar kazandırmayı hedefliyoruz.

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

FNSS olarak uluslararası pazarlarda ve yurt içinde çeşitli iş fırsatlarını takip etmekteyiz. Bugüne kadar ağırlıklı olarak iş yaptığımız Türkiye, Ortadoğu ve Uzak Doğu Asya pazarlarına ek olarak yeni pazarlarda yer almayı hedefliyoruz. Hedeflediğimiz yeni pazarlarda, ülkelerin envanterlerine yeni araçlar dahil etmek veya modernizasyon faaliyetlerini gerçekleştirmek için iş geliştirme faaliyetlerimize devam ediyoruz. “Dünyanın güvendiği ve saygı duyduğu Türk savunma şirketi” olma vizyonumuzla büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz.

Tesisinizde makina, Ar-Ge ya da teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Tesisimizde yatırım kararları esasen iş planı, 5 yıllık stratejik plan ve teknoloji yol haritası çalışmaları doğrultusunda temel yetkinliklerimiz merkeze alınarak belirlenmektedir. Bunlara ilave olarak şirket politikası olarak çok önemsediğimiz İSG kaynaklı ortaya çıkan ihtiyaç ve iyileştirmeler ile çok yakından takip ettiğimiz teknolojik gelişmeler de yatırım kararlarını doğrudan besliyor. Bu noktada yan sanayimizin etkin kullanımı da tabi ki kararlarda etkin bir faktör olarak ele alınıyor. 

Yakın dönemde yaptığımız önemli yatırımlardan bazılarını kaynak robotu, Zayer gövde işleme merkezi, yeni boyahane tesisi (içerisinde 2 kombine araç ve 1 alt parça boya kabini bulunan), ACV modernizasyon tesisi, kaynak pozisyoner ve platformları (yüksekte çalışma riskine karşı İSG amaçlı), aks montaj otomasyonu, kalite mobil ölçüm ekipmanları, kardex depolama sistemleri (ambar ve üretimde kullanımı amaçlı) olarak sıralayabiliriz. Bunun yanında yukarıda da belirtildiği gibi teknolojik gelişmeleri çok yakından izliyor, özellikle dijitalleşme konusunda önemli yatırımlar yapıyoruz. Atölyeyi kâğıtsız üretime geçirme yönünde yapılan tablet yatırım ve bununla ilgili tamamen kendi iç kaynaklarımızla yaptığımız yazılım çalışmaları, teknisyen eğitimleri için devreye aldığımız sanal gerçeklik boya ve artırılmış gerçeklik kaynak simülatörleri bu konuda çok yakın zamanda yaptığımız yatırımlara örneklerdir. Tüm bu konularda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.  

Savunma sanayiine dönük hangi teşvikler var ve bundan siz nasıl istifade ediyorsunuz?

FNSS olarak kullandığımız teşviklerin başında, Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı’ nın Ar-Ge personeli ve nitelikli işgücü istihdamının artırılmasını desteklemek ve teşvik etmek amacıyla 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunu yer almaktadır. Bu bağlamda, 5746 sayılı kanuna dayalı Ar-Ge Merkezimize yönelik personele ilişkin teşviklerden ve vergi teşviklerinden faydalanıyoruz. 5746 sayılı kanunun yanı sıra, savunma sanayiine yönelik olarak, Tübitak’ ın Ar-Ge Merkezlerine yönelik personele ilişkin teşviklerinden, Üniversite-Sanayii İş birliği Programından ve yılda belirlenen aralıklarla çıkan çağrılı programlardan, konusu firmamızın faaliyetlerine uygun olanları takip ederek faydalanmaktayız. Aynı zamanda Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında KDV ve Kurumlar Vergisi İndirimi, Gümrük Vergisi Muafiyeti ve Sigorta Primi İşveren Hissesi desteklerinden yararlanmaktayız.

Bunların yanı sıra, Ticaret Bakanlığı’nın Turquality programından faydalanmaktayız. Turquality programı dünyada Türk markalarını global kulvara taşımayı hedefleyen bir markalaşma desteğidir. 2018 yılında Turquality programına dahil olmuş bulunmaktayız ve program desteklerinden faydalanmaktayız.

Tesisinizde, üretim süreçlerini, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarından teslime kadar adım adım anlatır mısınız?

Üretim süreci, müşteri talepleri doğrultusunda yapılan kavramsal tasarım ile başlıyor. Detaylı birçok tasarım aşamasını takip ederek, ilgili tüm birimlerin katkıları alındıktan sonra çok büyük önem taşıyan prototip üretimine geçiliyor.  

Prototip üretiminin devamında Ar-Ge’nin ilgili teknik resmi yayınlaması ile birlikte seri imalat süreçlerimiz başlıyor. Planlama bölümü tarafından mühendislik ürün ağacı olarak ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemine aktarılan teknik resim ile diğer bölümler çalışmaya başlıyor. Üretim mühendisliği bölümü ilgili parça ve komplelerin FNSS kabiliyetleri, üretilebilirlik ve maliyetlerini değerlendirerek, tesiste üretim ya da satın alma kararını veriyor. İlgili karara göre satın alınacak parçalar için satın alma birimi tedarikçi arayışına, üretilecek parçalar için ise üretim mühendisliği ilgili üretim sürecini kurgulayarak üretim veri paketini ve üretim ürün ağacını hazırlamaya başlıyor. İş planındaki takvime göre her gün çalıştırılan MRP ile parça siparişleri ve/veya üretim iş emirleri günlük olarak yenileniyor. Üretilen veya satın alınan parçanın ilgili kalite kontrollerinden sonra montajı gerçekleştiriyor ve araç üstünde yapılan son kalite kontrol ile parçanın yolculuğu sonra eriyor.

Süreç akışına ilave olarak fiziksel araç üretiminden de kısaca bahsetmek gerekir. İlk aşama, farklı kalınlık ve boyutlarda özel alüminyum ve zırh çeliklerinden oluşan gövde plakalarının kesim ve büküm işlemleri. İlgili plakalar özel tasarım fikstürlerde çatılıp gövde şekline getiriliyor ve ardından özel pozisyon gerektiren kaynak işlemleri için gövdeyi istenen pozisyona getirilebilen 3600 pozisyonerlere alınarak gövde kaynakları tamamlanıyor. Montaj parçalarının bağlanacağı ilgili arayüz kaynakları da tamamlandıktan sonra kaynak işlemi sona ermiş oluyor. Boyutsal ve tahribatsız muayene yöntemleriyle kalite kontrol aşamalarından da geçen gövde, montaj işlemi öncesi yüzey hazırlık ve boya işlemleri de tamamlanarak montaj hattına geliyor. Montaj hattında, farklı istasyonlarda, satın alınan ya da üretimi gerçekleştirilen yaklaşık 10 bin parça ve sistemin araca montajı gerçekleştiriliyor. Montaj işleminin sonunda da çeşitli kalite kontrol ve performans testleri ile araç kalitesi müşteriye sunum öncesi garanti altına alınıyor. Çok farklı boyut ve özelliklerdeki paletli ve tekerlekli araçların üretimi aynı hatlarda gerçekleştiriliyor ki bu araç üzerinde bulunan parça sayısı düşünüldüğünde çok büyük bir çeşitliliği titizlikle yönetmek anlamına geliyor. 

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?   

FNSS tesisinde 4 temel disiplinde üretim gerçekleştiriliyor; talaşlı imalat, kaynaklı imalat, boya ve kimyasal işlemler ile montaj. Talaşlı imalatta farklı boyut ve tiplerde CNC işleme merkezleri kullanılıyor. Burada gövde işlem tezgâhları boyut ve özellikleri itibariyle ön plana çıkıyor. Kaynaklı imalatta, alt parça kaynaklarında kullanılan robotun yanı sıra pozisyoner ve platformlar önemli ekipmanlar arasında sayılabilir. Boya ve kimyasal işlemlerde, araç ve alt parça boyahane tesis ve ekipmanları, montajda ise özel ihtiyaçlar için kullanılan farklı makine ve ekipmanlar mevcut. Üretim sürecinde kullanılan fikstür, aparat ve özel ekipmanların büyük bir çoğunluğunun tasarım ve üretimi gereken durumlarda yan sanayi çözüm ortaklarının da yardımıyla FNSS’de gerçekleştiriliyor.

Ayrıca FNSS bünyesinde kavramsal, detay tasarım ve prototip araç aşamalarında, FNSS araçlarının suda ve karada mobilite (hareket kabiliyeti) ve performansı ile ilgili çalışmalar yürütülmesinin yanı sıra, kavramsal, detay tasarım ve prototip aşamalarında, numune, yarı gövde ve tam gövde boyutlarında mayın patlama analizleri ve testleri de gerçekleştirilmektedir. Yüksek gerinim hızında malzeme modelleri, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü tarafında Split Hopkinson Pressure Bar testleri ile oluşturulmaktadır. Amfibi araçların hafif olma gereksinimi, tasarlanan yapıların yapısal optimizasyonunu gerektirmektedir. Yüksek hassasiyette gerilme, gerinim ölçümü hesaplamalarında Ansys Structural/Mechanical yazılımları kullanılmaktadır. Hesaplanan gerinim değerleri testlerle doğrulanmakta ve yorulma modellerine yüksek hassasiyette veri aktarımı sağlanmaktadır. Titreşime maruz kalan yapıların yapısal olarak iyileştirilmesi çalışmalarında da Ansys Structural yazılımı kullanılmaktadır. Ayrıca yine FNSS bünyesinde, balistik laboratuvarında standartlara uygun balistik testler yapılabilmekte, kurulduğu günden itibaren metrolojik izlenebilirliğini TUBİTAK UME, Mahr ve akredite laboratuvarlardan sağlamakta olan kalibrasyon laboratuvarında boyutsal, basınç ve tork kalibrasyon işlemleri gerçekleştirilebilmektedir. İklimlendirme laboratuvarında oda boyutları hacmine uygun olan ünitelerin -40C˚ ile +60C˚ arasında iklimlendirme testleri yapılabilmekte, malzeme ve kimya laboratuvarında; sertlik ölçümleri için numune alma ve numune hazırlama (kesme, zımparalama, parlatma, bakalite alma) ve sertlik testi ile yüzey sertliği, bünye sertliği, kaplama sertliği, etkin sert doku derinliği belirleme işlemleri yapılabilmektedir.

Son dönem yatırımları kapsamında, içinde 2 kombine araç ve 1 alt parça boya kabini bulunan yeni boyahane tesisi örnek verilebilir. Farklı boyutlarda tasarlanan kabinler sayesinde mevcut devam eden ve önümüzdeki 10-15 yıllık planda bulunan potansiyel tüm proje gereksinimlerini karşılayacak bu tesisin kapasiteyi 2 katına çıkardığı söylenebilir. Tesisteki yeni teknolojiler (sıcaklık, nem takip sistemleri ile gelişmiş Plc) kalite güvence süreçlerine önemli katkı sağladı. Ayrıca ısıtma için elektrik yerine doğalgaza geçilmesi de FNSS’de çok önem verdiğimiz çevre konusunda önemli iyileştirmelere örnek verilebilir. 

Montaj hattında tekerlekli araç montajları için devreye aldığımız aks montaj otomasyon istasyonu bir başka yakın dönem yatırımı. Yan sanayi firmalarımızdan biriyle çalıştığımız ve kendi tasarımımız olan sistem, yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş kapasite ve kabiliyet anlamında sektördeki en özel AGV tasarımıdır. Temel olarak İSG ergonomi iyileştirmesi amacıyla hayata geçen sistemle ilgili patent başvuru süreci devam ediyor. 

Bir başka İSG iyileştirmesi olarak yaptığımız uygulama da yüksekte çalışma gereksinimi olan yerlerde yüksekten düşme riskini ortadan kaldıran kaynak platformları.  Potansiyel tüm araçlara uyumlu olarak tasarladığımız sistem çok önem verdiğimiz İSG konusunda ciddi katkı sağladı. 

Hatasız, kazasız ve zamanında üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanıyor, daha çok hangi teknolojik donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz? 

Tüm paydaşlarımızı koruma misyonumuzla, hatasız, kazasız ve zamanında üretim yapmak büyük önem arz ediyor. Yönetim Sistemlerinde güçlüyüz, uluslararası sertifikasyonlara uygun olarak üretim ve operasyon faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Tedarikçi seçimlerinden araçlardaki entegrasyona kadar ürün yaşam döngüsündeki her alanda teknolojik gelişmeleri takip ediyor ve dijital ortamda izliyoruz. Tasarım, tedarik zinciri, üretim, kalite gibi operasyonel faaliyetler ve destek alanlarda ERP sistemleri, CATIA, Enovia gibi yazılımlar ile destekliyoruz. Aynı zamanda tedarikçi değerlendirme ve geliştirme ekipleri ile birlikte sürekli iyileştirme metotları kullanıyoruz.

Üretimimizi kazasız gerçekleştirmek elbette önemli ama biz kazaların ötesinde tüm çalışanlarımızın fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halini önemsiyoruz. Bunu da önleyici yaklaşımı benimseyerek gerçekleştiriyoruz. Böylece olaylar oluşmadan tedbirlerimizi almaya gayret ediyoruz. Yapılan önleyici faaliyetlerin başarısının ise kurumsal güvenlik kültürümüzden ileri geldiğine inanıyoruz. Güvenlik kültürümüz, üst yönetimin iş sağlığı ve güvenliği taahhüdüyle başlamakta, liderlik fonksiyonuyla yayılmakta, çalışanın geliştirilmesi, sisteme katılması ve güçlü çift yönlü iletişim yöntemleri ile canlılığını korumakta. Bu kapsamda, davranış odaklı risk yönetimi, gözlem programları, çeşitli denetim mekanizmaları kurulmuştur. Tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin süreçlere katılımı desteklenmekte, sürekli gelişimi ve iyilik halinin el birliği ile korunması sağlanmaktadır. 

Güvensiz durum ve davranışların tespit edilmesi halinde risk kontrol hiyerarşisinin en etkin yöntemleri olan bertaraf etme, yerine koyma ve mühendislik faaliyetleri ile tedbirler hızla alınmaktadır. Kişisel koruyucu donanımla riski düşürmek hiçbir zaman önceliğimiz olmamaktadır. Güvenlik kültürümüzle amacımız sadece çalışanlarımızın iyilik halini korumak değil, aynı zamanda tüm ilgili tarafları da aynı ölçüde geliştirmek, topluma katkı sağlamaktır.