Dirinler Makina olarak 60 ton ile 250 ton kapasiteler arasında C tipi eksantrik presler, 160 ton ile 2000 ton kapasiteler arasında H tipi eksantrik, knuckle joint, link drive, servo presler, 60 ton ile 160 ton kapasiteler arasında C tipi hidrolik presler, 250 ton ile 2000 ton kapasiteler arasında h tipi hidrolik presler üretiyor.

Fabrikanızın üretim parkuru hakkında bilgi verir misiniz?

Fabrikamızda; çok sayıda büyük kapasiteli metal işleme tezgahlarımız bulunmakta. 28 adet freze tezgahımız, 16 adet tornalama tezgahımız, iki adet talaşlama tezgahımız ve dört adet ölçüm ekipmanımız ile üretim yapmaktayız.

Makina parkurunuzda kullandığınız makinaların satın alma sürecinde hangi firmalarla iş ortaklıklarınız bulunuyor?

Öncelikle kendi grup şirketlerimiz olan Dirinler Döküm, Lupamat ve Dirinler Sanayi Makinaları en önemli iş ortaklarımızdandır. Birçok makinamızı kendi grup şirketlerimizin katkısı ile otomasyonları dahil kendimiz üretiyoruz. Ancak çok özellikli makinalar için yurt içi ve yurt dışı konusunda uzmanlaşmış firmalar ile de çalıştığımız oluyor.

Kullandığınız makina bazındaki çözüm ortaklarınızın yüzde kaçı yerli, yüzde kaçı yabancı firma? 

Ürünlerimizi üretirken yüzde 80 yabancı, yüzde 20 Türk tezgahlarını kullanıyoruz. Kendimiz de yerli üretici olduğumuz için mümkün olduğu kadar Türkiye’de üretimi yapılan tezgahları tercih etmeye çalışıyoruz. Türkiye’de üretimi olmayan tezgahları ise yurtdışından ithal etmek durumunda kalıyoruz. Küçük el aletlerini de Türk menşeili firmalardan temin ediyoruz. Makinalarımızı üretirken tedarikçilerimizden temin ettiğimiz yerli malı makinalarımız, Avrupa standartlarına uygun kalitede üretilmiş markalardır. Bununla birlikte kendi ürettiğimiz Drinns marka CNC kullanmaktayız.

Yerli ve yabancı makina arasında size göre ne yönde farklar var?

Türkiye’de üretilen birçok dünya standardında makina ve teçhizat var. Hemen hepsi dünya pazarında rekabet edebiliyor ve birçok ülkeye ihraç ediliyor. Ancak bazı çok yüksek kapasiteli ya da özel fonksiyonlar ve yüksek performans talepleri için hala uzman yabancı firmalara gitmek zorunda kalabiliyoruz. Yerli makinalar lojistik faaliyetleri ve bazı bakım maliyetleri konusunda daha avantajlı olurken, kullandığımız bazı yabancı makinalar teknolojik anlamda daha avantajlı performans gösterebiliyor. Biz Türk sermayeli bir firmayız ve elimizden geldiğince yerli markaları üretimimizde kullanmayı tercih ediyoruz. Ülkemizde bulunan yerli üreticiler de artık Avrupa standartlarında üretim yapabilmektedir.

Yerli makina sektörü hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Makina üretimi talep ile oluşan ama teknoloji ve tecrübe birikimi ile gelişen bir sektör. Satın alma kararlarında yerli üreticilere şans tanındığı sürece bu teknoloji ve tecrübe birikimi artacak yerli üretimin kalite ve performansı iyileşecektir. Birçok sektörün makinaları orta ve küçük ölçekli firmalarda rahatlıkla satın alınıp kullanılmakta ancak büyük ölçekli firmalarda yerli imalata öncelik verilmesinde biraz tereddüt edilebilmekte. Bu önceliğin verilmesi konusunda farkındalık yaratılması, servis ve bakım konusunda elde edecekleri avantajları dikkate alarak karar vermeleri konusunda ısrar edilmesi gerekiyor.

Endüstri 4.0’ın üretime entegre edilmeye başlanması ile birlikte makina sektöründe verimliliğin daha da ivme kazanacağına inanmaktayız. Türkiye makina ihracatı son 10 sene içinde önemli bir artış yaşamış ve başta Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere dünyanın her yerinde Türk makinaları faaliyet göstermektedir. Makina üretimine ilişkin Ar-Ge harcamaları da yıllık bazda pozitif gelişme göstermektedir. Türk makina imalatı sektörünün diğer yan sektörler ile beraber ilerlemesi, makina sanayi ile ilgili küresel politika ve uygulamaların oluşturulması açısından oldukça önemlidir.

Makina imalat sektörü, ülkemizin en önemli sanayi alanlarına çözümler sunuyor. Bu noktada inovasyon ve Ar-Ge hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Ar-Ge ve inovasyon ile firmalar arası rekabetçilik yaratarak ve ülke ekonomisine katkı değer sağlayarak, uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırmaktadır. Ancak bunun için sistemin doğru şekilde kurulması ve firmaya gerekli iş modellerinin entegre edilmesi gerekmektedir.

Biz Ar-Ge konusuna önem veren bir firmayız ve kendi bünyemizde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekli Ar-Ge merkezimiz bulunmaktadır. KOSGEB ve Ekonomi Bakanlığın’ın dönemsel olarak açtığı destekleri takip ederek hem kendi firmamız hem de müşterilerimiz ile paylaşmaktayız.

Firmamızda Ar-Ge konusunda yapılan en büyük yatırım Ar-Ge merkezi kapsamında özellikle yeni mezun genç mühendislere istihdam imkanı tanınmasıdır. Firma genelinde bütün birimlerde, işe yeni başlayan adaylara süreçlere adapte olmak, fabrikayı tanımak ve kendilerini iş stresine girmeden rahatça geliştirebilmeleri adına oryantasyon fırsatı sunulmaktadır. Minimum iki ay olan bu süre bölüme ve tecrübeye göre değişirken Ar-Ge bölümünde başlayan mühendisler için ortalama altı ay kadardır. Bu süreçte kişiler bütün bölümlerde görev alıp, işleyişin parçası olma imkanı bulurken gerekli eğitimleri de görürler ve süreç sonunda görev aldıkları her birim hakkında hazırladıkları sunumları o bölümün yöneticileri ile paylaşıp, yetkin bir şekilde süreçlerini tamamlarlar. Firmamızda önem verilen en hassas konular eğitim ve inovasyondur. Mavi ve beyaz yaka tüm personeller ihtiyaç duydukları tüm eğitim taleplerini en kısa sürede karşılarlar. Hem eğitim hem de katkısı olacağı düşünülen tüm teknolojik yazılım, aksamlara ve bunların öğrenilmesi için gerekli eğitimlere yatırımdan asla çekinilmemektedir.

Ar-Ge merkezimizde mevcut ürünlerimizin sürekli iyileştirmesi çalışmaları yanında, müşterilerin özel talepleri doğrultusunda yeni pres tasarımları, yeni teknolojilerin ürünlerimize uygulanması konularında çalışılmaktadır. Ayrıca üretimin her aşamasında kalite iyileştirmesi ve ölçülebilmesi için test ekipmanları ve simülasyon programları üzerinde projeler üretilmektedir. Rakiplerin hep bir adım önünde olabilmek küresel piyasalarda rekabet edebilmek için Ar-Ge ve inovasyon kaçınılmaz gerek şart gözükmekte.

Ne sıklıkta yeni makina almaya ihtiyaç duyuyorsunuz? Makina parkurunuza yakın zamanda yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Ürün gamımıza son yıllarda eklediğimiz büyük kapasiteli yeni teknolojiler içeren preslerimizin üretiminde kullanmak için son üç yılda 5 adet bohrwerk ağır işleme makinası, üç adet çavuş dişli açma makinası satın aldık. Bununla birlikte en son 25 modül 3 metre çapında dişli açan makina yatırımı yaptık, bu makinayı devreye alma çalışmalarını başlattık. Makinalarımızın bütün parçalarını kendimiz üretmek istediğimiz için makina yatırımlarımız yeni projelere göre değişkenlik göstermektedir. Pres boyutları büyüdükçe buna uygun yatırım yapmaktayız.

Endüstri 4.0 makina imalat sanayini nasıl etkiledi? Ürünlerinizdeki yeniliklerden kısaca bahseder misiniz?

Endüstri 4.0 üretimin maksimum verimle gerçekleşmesi adına ihtiyaç duyulan tüm verilerin üretim ortamında toplanmasını ve analiz edilmesini amaçlayan nesnelerin interneti adı verilen 4. Sanayi devrimidir. Bu devrimin amacı fiziksel dünyanın sanal bir kopyasını oluşturup, her şeyin bir merkeze bağlı olmaksızın bu sanal ortamdan yürütülebildiği akıllı fabrikalar oluşturmaktır. Böylece verimlilik ve üretimde esneklik artacak, sistemin izlenebilirliği sayesinde hata oranı ve maliyetler azalacaktır. Endüstri 4.0’ın bizim için iki yönü var: Ürünlerimizi Endüstri 4.0’a uygun tasarlamak ve üretimimize Endüstri 4.0’ı uygulamak.

Ürünlerimize uygulamak konusunda ilk projemizi DrinSmart 4.0 bitirdik, bu yarattığımız çözümü standart preslerimize uygulanabilir hale getirmek için çalışmalara başladık. Dirinler presi gittiği fabrikada kurulan sisteme uyum sağlayarak kendi makina ve üretim bilgilerini fabrikanın sistemine gönderebilecek durumda olacak. Kullanıcı uygun bulduğu takdirde bizde bakım onarım için bilgileri alıp makinanın en iyi şartta çalışması için bu verileri kullanabilecek durumda olacağız.

Üretimde bu devrim için henüz bu sürecin geçiş aşamasında yer almaktayız. Bu yıl faaliyete geçen, etiket ve barkod okuyucu sistemimiz ile üretim (talaşlı imalat) hattında malzeme ve parça izlenebilirliği, tezgah doluluk oranları, duruşlar ve arızalar gibi üretim parametrelerinin takibi yapılabilmektedir. Üretim hattındaki her bölüme konulan bilgisayarlar ve hattın her yerinden görülebilen ekran ile tüm çalışanlar anlık durum takibi yapabilmektedir Amacımız basamak basamak bunu ilerletip tüm verileri en kolay şekilde toplayan ve raporlayan sistemin kurulmasıdır.

Son yaptığınız yatırım veyahut projeniz hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? İş gündeminizde neler var?

İş gündemimiz; yerli üretim yaptığımız pres makinalarımızı en iyi hizmet ve kalitede müşterilerimize her yıl daha yüksek kapasitede daha yeni teknolojilerle üreterek büyümektir. 66 yıllık tecrübemizi kurmuş olduğumuz Dirinler Gmbh Almanya ofisimiz ile bir adım daha öteye taşıyarak Avrupa’da ‘Biz de varız!’ dedik. Almanya ofisimiz ile Avrupa’daki müşterilerimize daha yakın olarak satışın yanı sıra servis ve bakım hizmetleri vermek, Ar-Ge projelerimizi Alman mühendisliği ile buluşturmayı amaçladık. Amacımız Almanya’daki üniversite ve Ar-Ge merkezleriyle ortak çalışmalar yaparak teknolojik birikimlerimize hız kazandırmak.

Depolama alanlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Ürettiğiniz makinaları nerede, nasıl depoluyorsunuz?

Fabrikamızda bulunan depolarımızda makinalarımıza ait yedek parça, yarı mamul ve mamul stok alanlarımız bulunmakta. Dirinler Makine olarak sadece standart makinalarımız için stok tutmaktayız. Üretmiş olduğumuz makinalarımızı sevkiyata hazır bir şekilde bekleterek, talep esnasında hızlı bir şekilde gönderimini yapmaktayız. Bu da bize teslim sürelerinde rakiplerimize göre avantaj sağlamaktadır.

2019 öngörüleriniz nelerdir?

2019 en zor öngörüm yapılabilecek yıllardan biri olarak ekonomi tarihine geçebilir. Global piyasalarda oyun kuralları çok hızlı bir şekilde değişmekte, bir değişimin etkisi görülmeden diğer bir değişim rüzgarı başlamakta. Globalleşme kuralları bozulmakta, dünya ticaret anlaşmaları bozulmakta, stratejik ortaklıklar, birlikte yön verilen ekonomiler değişmekte. Bizim Türkiye olarak yerli üretime daha fazla önem vererek cari açığı azaltmak, kendine yeter ekonomi yaratmak konusunda çalışmak zorunluluğumuz var. Yeni pazarlara yeni müşterilere önem vermek, ihracatı artırmak yıllardır istediğimiz çaba gösterdiğimiz faaliyetlerimize devam etmek zorundayız. Cesaretle yaptığımızı en iyi daha iyi yapmaya çaba göstermek, yeni teknolojilere ve akımlara ayak uydurmak maliyetleri düşürmek, verimliliğimizi artırmak zorundayız. Fırtınalara karşı hendek kazıp saklanmak yerine yel değirmenleri kurup fayda yaratmak yönünde düşünmeliyiz.