Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) Başkanı Fatih Varlık, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı 2021'in önemine dikkat çekti ve enerji anlamında doğru adımları atması durumunda Türkiye'nin mevcut pazar payını katlayacağını söyledi.

"YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARINI HIZLANDIRMALIYIZ"

Ticarette sürdürülebilirlik ve yeşil enerji, küresel ölçekte iklim felaketlerinin kapıda olması nedeniyle Türkiye’nin ve dünya ekonomisinin ana gündemi maddesini oluşturuyor.

Bu bağlamda dünyada iklim değişikliği ile mücadele politikaları ivmelenirken, iklim değişikliğinin ticaretle bağlantısı da her geçen gün artıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TİAD Başkanı Varlık, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında karbon emisyonunu azaltma hedefiyle geçtiğimiz haziranda onaylanan Avrupa Birliği İklim Yasası’nın hem AB ülkeleri hem de AB ülkeleriyle ticaret yapan tüm ülkeler için bağlayıcılığı olduğunun altını çizdi.

Varlık, "Türkiye gibi karbon emisyonu yüksek ve ilgili yasal düzenlemelerin birçoğunu henüz yerine getirmemiş ülkeler için risk. Mevcut durumda enerji maliyetleri sebebiyle global ticarette dezavantajlı durumdayız. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve uygulamalarının getireceği sera gazı salınımını azaltmaya yönelik tedbirler doğrultusunda hem kamu hem de özel sektör olarak elimizi çabuk tutup yenilenebilir enerjiye yatırımları hızlandırmalıyız. Bu sayede, enerji maliyetimizi düşürerek rakiplerimize göre daha rekabetçi hale gelebiliriz." diye konuştu.

"EKONOMİK BÜYÜMEMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİR HALE GELECEK"

BM çatısı altında tüm liderlerin, dünyada sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak adına 17 küresel amaç üzerinde anlaştığını aktaran Varlık, şöyle konuştu:

"Bu amaçların uygulanması için hem bireysel hem endüstriyel hem de devletlerin özverisi gerekiyor. Gelişmiş ülkeler, iklim tehdidi yaratan karbon ayak izi ve su stresini azaltılmak için özellikle temiz enerji ve sürdürülebilirliğe yönelik yatırımlarını hızlandırdı. Hayata geçirdikleri yatırımlarla küresel ticarette avantaj elde etmeye çalışan gelişmiş ülkeler ayrıca ticaret ilişkisinde oldukları ülkelere de yeni kanun ve ticaret kuralları getirecek. Bunlardan biri de karbon salınımına ekstra vergi olacak. Düzenlemenin ülkeler tarafından uygulamaya alınmasıyla belirlenen limitlerin üzerinde sera gazı salınımı yapılması durumunda, her 1 ton karbon salınımına karşılık 30 ila 50 avro sınırda karbon vergisi uygulanması planlanıyor. Önlemlerin ve iyileştirmelerin ülkemizde de bir an önce yapılmaması durumunda maliyet artışından pazar kaybına kadar birçok zorlayıcı süreç bizi bekliyor. 16 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı 2021 bu konuda büyük ve tetikleyici bir gelişme. Sektörün ve kamunun Avrupa Yeşil Mutabakatı için enerji anlamında doğru adımları atması durumunda Türkiye, mevcut pazar payını katlayacak ve Türkiye’nin büyümesi sürdürülebilir hale gelerek büyüme oranı çift haneli olacak."

"TÜM SÜREÇLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR"

Söz konusu Mutabakatın yakın gelecekte Türkiye’nin makina ve takım tezgahı ihracatına risk ve fırsatlar getireceğini ifade eden Varlık, dış satımdaki en önemli risklerin demir-çelik üretimi ile lojistik sebebiyle karbon salınımının yüksek seviyelerde bulunması olarak açıkladı.

Lojistik faaliyetlerden kaynaklı karbon emisyonunun azaltılması adına endüstride deniz yolu ve demir yolu gibi çevreci ve alternatif seçeneklerin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini bildiren Varlık, çelik üretiminde de çevreci geliştirmelerin yapılmasının zorunluluğuna işaret etti.

Varlık, Türkiye'deki i imalatçıların, dış satımda karbon vergisi gibi maliyet artırıcı olumsuz etkilerle karşı karşıya kalmaması adına ürün özelliği ve üretim yönetiminin yanında tedarik zincirinde ham madde temininden teslimata kadar olan sürecin A'dan Z'ye yeniden ele almalarının ve stratejik açıdan planlama yapmalarının gerekliliğine vurgu yaptı.

"SÜRDÜRÜLEBİLİR UYGULAMALARA EN HAZIR SEKTÖRÜZ"

Takım tezgahları sektöründe enerji verimliliği ve temiz enerji konusundaki çalışmaların 2009'da Almanya'da ilan edilen "Mavi Yetkinlik (Blue Competence)" ile 10 yılı aşkın süredir sürdüğünü kaydeden Varlık, otomotiv, beyaz eşya, medikal, savunma-havacılık gibi ihracatın lokomotifi olan sektörlerin ana üretim ve yatırım malı olan sektörün gerek üretimde gerekse dış satımda sürdürülebilirlik yönünden yapılacak uygulamalara en hazır sektör durumunda olduğunu söyledi.

Takım tezgahlarının gerek dijitalleşme gerekse enerji verimliliğinin sağlanması açısından pek çok uygulamanın öncüsü olduğunu vurgulayan Varlık, "Bugün sektörümüzün üretiminde, otomasyon ve robotik uygulamalar, eklemeli imalat yöntemlerinin gelişimi, dijital ikiz kavramının uygulamasıyla enerji ve zaman sarfiyatının en aza indirilerek verimliliğin maksimuma çıkarılması için çalışmalar uygulanabiliyor." diyerek sözlerini tamamladı. (AA)