Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Varlık, takım tezgahları kullanımında Türkiye’nin pandeminin etkisinde geçen 2020 yılını büyük bir fırsata çevirdiğini vurguluyor.

2021 yılı ile ilgili öngörülerini paylaşan Varlık, “2021’in ilk çeyreğinde de bu eğilim hızlı bir ivme ile büyümeye devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde takım tezgahları kullanımı yüzde 54 arttı. Yılın sonunda bu oran azalsa da ciddi bir büyüme olacaktır.” diyor.

TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Varlık ile 2020 yılını, takım tezgahları sektörünü, Covid-19’un sektörel bazda birinci yıl etkilerini ölçümledikleri araştırmayı, sektörün geleceğini ve 2021 yılı öngörülerini konuştuk.

Dernek olarak Covid-19’un sektörel bazda birinci yıl etkilerini ölçümlediğiniz bir araştırma gerçekleştirdiniz. Araştırma sonuçları doğrultusunda, takım tezgahları sektörünün ihracatına ve ithalatına yönelik neler öne çıktı?

Hepinizin bildiği gibi navlun ve konteyner problemi nedeniyle lojistik masrafı beş kat arttı. Bu durum hem üretilen ürünün ihracatını hem de hammadde, makina ve yedek parça teminini zora soktuğu için üretimi sekteye uğrattı. Bunun bir etkisi de ödeme süreleri üzerinde oldu. Termin süreleri etkilendi, ödeme koşulları karşılıklı görüşmeler sonucunda güncellendi. Gümrükte de denetimler nedeniyle gecikmeler oldu. Bu sorunlar halen devam ediyor. Çözümü için ilgili mercilere önerilerde bulunduk. Lojistikte uzayan sürelerin üzerine, kısa çalışmaya geçilmesi nedeniyle, üretici ve müşteriler arasında yaşanan iletişim sorunu da eklendi, iletişim süreleri uzadı. Fuarlar ertelendiği için, tedarikçiler müşterilerle yüz yüze görüşme yapamadı. Yeni ürün tanıtımları aksadı.

Bazı sektörlerde siparişler iptal edildi. Takım tezgahları sektöründe sipariş aldığımız sektörlerden birisi havacılık. Kapanmada uçuş seferleri azalınca bu durum siparişlere de yansıdı. En fazla sipariş iptal eden sektör havacılık oldu. Havacılık sektörünü, otomotiv sektörü takip etti. 

Ayrıca bu bir yıllık dönemde Avrupa ülkelerinden gelen siparişlerde de azalma oldu. İthalatta ise Güney Kore ile yapılan ticarette artış gerçekleştiğini belirtebiliriz. Takım tezgahları kullanımı, 2020 yılında pandeminin etkisiyle yaklaşık olarak, Asya’da yüzde 28, Amerika’da yüzde 32, Avrupa’da yüzde 25 ve dünya genelinde yüzde 28 daraldı. Türkiye’de ise üretimin güçlenmesi ve artış göstermesinin etkisiyle, ters bir senaryo oluştu. Türkiye’nin takım tezgahı kullanımı hem verilmiş olan üretim taahhütlerinin etkisi hem de sanayicimizin atak davranması ile 2020’de yüzde 23 artış gösterdi.

Araştırmanız kapsamında üyelerinize göre, pandemi nedeniyle yaşanan en önemli sorunlar, sektörde ihracatçıların karşılaştığı zorluklar nelerdir?

Anket sonuçlarına göre; pandeminin etkisi ile yaşanan en önemli sorunun çalışanların motivasyon kaybı ve tedirginliği olduğunu gördük. Tespit edilen diğer sorunlar ise tedarik ve hizmet süreçlerinde yaşanan aksamalara ilişkin oldu. Şehirlerarası seyahat kısıtlaması nedeniyle teknik servis ve kurulum personeli ulaşım ve konaklama problemleri de yaşadı. Yurt içinde olduğu gibi yurt dışından da teknik personel desteği alınamadı. 

Pandeminin etkisini en çok ihracatta hissettik. Bilindiği gibi makina ihracatında en çok tercih edilen taşıma yöntemi deniz yoluyla taşımadır. Dünya genelinde dış ticarette yaşanan daralma, deniz ticaretini ciddi derecede etkiledi. Pandemi nedeniyle küresel ticaretin akışı bozuldu. Hammadde, makina ve makina parçası tedarikinde aksamalar meydana geldi. Deniz taşımacılığında bu sorun zaten vardı ancak pandemiyle birlikte hızlı bir şekilde büyüdü ve büyük bir sorun haline geldi. Hammadde fiyatlarındaki yükseliş dolayısıyla üretim maliyetleri arttı.

Sektörel etki araştırması sonuçlarına göre, Türkiye’de iktisadi çalışmaların normale dönmesi için öngörüler nelerdir?

Araştırmaya katılan sektör üyelerinin yüzde 52’sine göre salgının ve etkilerinin tam olarak ortadan kalkması ve iktisadi çalışmaların normale dönmesi, 2022 yılında mümkün olacak. Yüzde 17’si, 2021 yılı sonu olarak tahminde bulunurken; diğer yüzde 17 ise bunun ancak 2023’te mümkün olacağını düşünüyor. Azınlıkta olan yüzde 14’lük kısımda yer alanlar ise daha karamsarlar; salgının etkilerinin 3 yıldan uzun süreceğini tahmin ediyorlar. 

Sorunların giderilmesi adına çözüm önerileriniz nelerdir? 

Sanayimize destek olacak ve onun önünü açacak uygulamaların peşindeyiz. İlave Gümrük Vergisi (İGV), ülkemizde teknoloji yatırımı yaparak hem kapasitesini hem de verimliliğini üst seviyelere çıkartmak isteyen sanayicilerimiz için ekstra bir maliyet ve stres unsuru oluşturuyor. İGV’nin yarattığı yatırım zorluklarına rağmen sanayicilerimiz üretmekten vazgeçmedi. Takım tezgahlarına ortalama yüzde 7 İGV getirilmesine rağmen, takım tezgahlarının 2020’deki ithalatı yüzde 20 ve kullanımı yüzde 23 artış gösterdi. Yerli üretimin desteklenmesi için önlem alıcı vergiler konulması yerine bu makinaların Türkiye’de üretilmesi için imalatçıların daha fazla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konudaki sıkıntılarımızı kamu ve kamuoyu nezdinde dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. 

Yaşanan sorunlarla ilgili olarak; TİAD olarak söz konusu sorunları Ticaret, Sanayi ve Teknoloji ve Ulaştırma Bakanlıklarına da taşıyıp beş maddelik de çözüm önerisinde bulunduk. Çözüm önerilerimiz şu şekilde: 

•Nakliye amaçlı konteyner üretimi için acil olarak test merkezi kurulmalı,
•Nakliye amaçlı konteyner üretiminin Türkiye’de yapılmasını sağlamak için, konteyner üretiminde tecrübeli olan firmalara şartsız teşvik sağlanmalı,
•Navlun ücretlerinin düşürülmesi için taşımacılık sektörü desteklenmeli, 
•Ticaret ve üretimi rahatlatmak amacıyla demuraj, ardiye ve denetimlerdeki bekleme sürelerini en aza indirmek amacıyla; 
-    Ürün tipine göre ihtisas gümrükleri kurulmalı,
-    TSE’nin yetersiz olan denetim personeli sayısının artırılması ve personelin ürün tipine (GTİP kırılımlarına göre) göre uzmanlaşması sağlanmalı,
-    Sanayicinin kullanacağı ve sarf malzemesi olmayan, yatırım ve üretim amacıyla alınan takım tezgahı, pres, üretim hattı gibi makina ve ekipmanların ürün güvenliği denetimlerinin gümrük yerine sahada yapılması sağlanmalı,
-    İhracata yönelik üretimde kullanılacağı taahhüt edilmek şartıyla yapılacak makina ve tamamlayıcı ekipman ithalatında İlave Gümrük Vergisi kaldırılmalı,
-    Teşvikler sanayinin gelişmesi için can suyu niteliğinde ancak sanayicinin talebi doğrultusunda; eğitim alt yapısı, Ar-Ge ve Ür-Ge destekleri oluşturulmalı. 

Türkiye’de sanırım kalifiye eleman sorunu yaşamayan sektör yoktur. Ağırlıklı olarak teknik eleman çalıştıran bir sektör olarak bizim de kalifiye eleman sorunumuz bulunuyor. Teknik eleman yetiştirmek üzere firmaların içerisinde çıraklık eğitim merkezi benzeri yapıların kurulmasının özendirilmesi ve bunun için devlet teşviklerinin artırılması, ayrıca mesleki eğimin özendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 

Türkiye’nin yeni dünya düzeninde diğer ülkelerden ayrışması için neler yapması/ne gibi adımlar atması gerekiyor?

Takım tezgahları konusunda dünyada bir kıtlık yaşanıyor. Pandemi sürecinde siparişlerde artış yaşıyoruz ancak bunun Türkiye’nin jeopolitik avantajından kaynaklanan kısa süreli bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin acilen makinalaşması ve özellikle takım tezgahları üretiminde kullanılan parçaların ithalatı için çeşitli teşviklerin devreye alınması gerekiyor. Çünkü dünyada ihracat fazlası veren sadece 5 ülke var. İthalat engellendiği takdirde takım tezgahlarının katkı sunduğu tüm sektörler de olumsuz etkileniyor. 

Pandeminin yarattığı olumsuz koşullarda insan faktörünün önemi fazlasıyla tartışılınca robot ve otomasyon yatırımları ile eklemeli imalat makinalarının yatırımı gözle görülür biçimde arttı. Bunun için de Türkiye, ekonomisi güçlü ülkeler gibi otomasyona yatırım yapmalı. Türkiye daha ziyade küçük ölçekli işletmeler vasıtasıyla üretim yaparak ihracat gerçekleştirdiği için Avrupa’daki büyük ölçekli üretici devlerle rekabet etmek durumunda kalıyor. Bu döneme kadar söz konusu devlerin üretimi durdurmasının avantajlarını kullandık. Pandemiden sonra devlerin üretimi yeniden başlayacak. Bizim de bu duruma hazırlanmamız gerekiyor.

Sektör firmalarının ve üyelerimizin değişen talepleri iyi takip etmesi ve hızlı adapte olması gerekiyor. Yaptığımız incelemelerde havacılık ve otomotiv sektörlerinde potansiyel bir artış olacağı çıkarımında bulunduk. Bu sektörlerin taleplerinin çoğunlukla; işe özel tasarlanmış kesici/tutucu takımlar, parça bağlama aparatları, çok eksenli CNC torna işleme merkezi ve taşlama tezgahları, presler, sanayi robotları, otomasyon sistemleri, mühendislik tasarım ve analiz yazılımları, kalite kontrol cihazları, sanal gerçeklik yazılımları ve robotik uygulamalar, CNC tezgah ve diğer makinalar için vidalı pompalar, yüzey kaplama teknolojileri yönünde olacağını öngörüyoruz.

2021 yılı ikinci yarısından gerek Türk ekonomisi gerekse sektörel açıdan hedef ve beklentileriniz nelerdir? Dernek olarak ne gibi çalışmalar yapmayı, ne tür projeler hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?

Takım tezgahları kullanımında Türkiye 2020’yi büyük bir fırsata çevirdi. 2021’in ilk çeyreğinde de bu eğilim hızlı bir ivme ile büyümeye devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde takım tezgahları kullanımı yüzde 54 arttı. Yılın sonunda bu oran azalsa da ciddi bir büyüme olacaktır.

Dernek olarak şu an altyapısını hazırladığımız, özellikle sektörün nitelikli personel ihtiyacına bir nebze de olsa çözüm olacağına inandığımız bir proje üzerinde çalışıyoruz. Eğer her şey umduğumuz gibi giderse birkaç ay içerisinde duyurusunu yapacağız.