Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) 2020 yılının 11 ayında, makina ihracatının 15,3 milyar dolar olduğunu açıkladı.

Sektör, yılın ikinci çeyreğinde pandeminin neden olduğu kayıplarını hızla kapatmayı sürdürürken, kasım ayında 1,6 milyar dolarlık ihracata imza attı.

"YATIRIMLARDA YÜZDE 9 ARTIŞLA TAMAMLAYACAĞIZ"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, makina teçhizat yatırımlarının Almanya ve İngiltere’de yüzde 16, ABD'de yüzde 11 düştüğü 2020'yi makina teçhizat yatırımlarında yüzde 9 artışla kapatacaklarına dikkat çekti.

Yurt içindeki toparlanmanın ihracat verilerine olumlu yansımalarını olduğunu aktaran Karavelioğlu, dünya makina ihracatının yıl sonunda 300 milyar dolara yakın kayıpla yüzde 12 civarında azalacağı öngörlürken, sektör olarak kayıplarını yüzde 5’e doğru çekerek, 1 milyar doların altında tutmayı başaracaklarını ifade etti.

 "ANA PAZARLARDAKİ PAYIMIZI ARTIYOR"

Makina ihracatında Türkiye’nin 2020 sonu tahmininin 17 milyar dolar olduğunu ancak Noel tatilinin erkene çekilmesi nedeniyle bazı sevkiyatların 2021 başına sarkabileceği bilgisini paylaşan Karavelioğlu, "Üretimimiz ve kapasite kullanım oranlarımız artmaya başladı. Karşılaştırmalı göstergelerimiz birçok ülkeden daha iyi. Ana pazarlarımızdan Almanya'nın dünyadan makina ithalatı yüzde 13 düşerken Türkiye'den makina ithalatı yüzde 6 azaldı. Dünyadan makina ithalatı yüzde 19 düşen İngiltere’nin bizden ithalatı sadece yüzde 3,1 azaldı. İhracatımız düşerken dahi pazar payımızı artırabildiğimizi gösteren birçok benzer örnek, rakiplerimizden önce pozitife geçeceğimizin ve yeni siparişlerle 2021’i daha verimli geçireceğimizin işaretidir" ifadelerini kullandı.

Kasım ayında pandeminin makina imalatçılarına etkisini görmek adına bir araştırma yaptıklarını ve araştırma sonucunda önemli neticeler ortaya çıktığını ifade eden Karavelioğlu, Covid-19'un ilk görülmeye başladığı zamana göre sektörün özgüveninin arttığını ve likiditeyi koruyabilmek kaydıyla krizi lehine çevireceğine dair bir farkındalığa ulaştığını dile getirdi.

Karavelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci dalgada firmaların yarısı ciro kaybı yaşamıştı, 10 ay sonunda bunun yüzde 27'ye kadar gerilediğini görüyoruz. Firmaların yüzde 70’ten fazlası ihracat gelirinde ve bilanço kârında kayıp yaşamadan yılı kapatacağını söylüyor. Siparişlerde ve tevsi modernizasyon yatırımlarımızda artış gözlemliyoruz. Kapasite kullanım oranlarımız alışılmış seviyelerine doğru yükselmeye başladı. Ancak hala yeni siparişler için yüzde 30’a yakın atıl potansiyelimiz mevcut." 

"TESLİMAT, GÜVEN VE KALİTE İÇERİDE ARANMALI" 

Yerli imalatçıları korumaları gereken zorlu iki yılın olduğunu kaydeden Karavelioğlu, Türkiye'de makina üretiminin yüzde 5 oranında artarken, kurulumların ise yüzde 8 civarında artış gösterdiğini belirterek, ithalat artışına dikkat çekti.

Karavelioğlu, "Dünya makina ithalatı yüzde 12 kadar azalmışken ithalatı artan birkaç ülkeden biriyiz. Yerli imalatçıyı ezici boyutlara ulaşan ithalat artışı 10 ayda yüzde 10,5’i, son 3 ayda yüzde 32’yi buldu. Söz konusu artışta Uzak Doğu ülkelerinin dampingli ve finansman destekli mallarının etkisi büyük. Türkiye ilk 10 ayda Asya'dan gelen makinelere 2,2 milyar dolar fazla para ödemiş, toplam makine ithalatımız 22 milyar doları geçmiş. Oysa dünya makine ticaretinde artık fiyata bakılmıyor. Gelişmiş ülkeler zamanında teslimata, güvene ve kaliteye bakıyor. Bir sanayici bu üç koşulu öncelikle kendi ülkesinde aramalı." şeklinde konuştu.

"ALMANYA İLE YAKIN İLİŞKİLER YÜRÜTÜYORUZ"

Doğu’yla rekabete hazırlanırken Batı’daki ortaklarla bilhassa Endüstri 4.0, otomasyon gibi konularda yeni projeler geliştirmeyi sürdürdüklerini ifade eden Karavelioğlu, çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:

"Kalite anlayışımız ve iş yapma kültürümüz örtüşen Almanya ile de çok daha yakın bir ilişki yürütüyoruz. Almanya’da bir üyesi olduğumuz Teknoloji Akademisi ile önceki hafta gerçekleştirdiğimiz son etkinliğimizde, iki ülke sektörleri ve firmaları arasında mevcut işbirliğini nasıl artırabileceğimizi değerlendirdik. Çin’de iki şube birden kurmuş bulunan Akademi’nin Türkiye şubesini, yerli imalatımızı önceleyecek şekilde hayata geçirmenin yollarını arayacağız."

Karavelioğlu sözlerini, 2021 yılında  da "Türkiye’nin Makinecileri" markasıyla yürüttükleri sektörel çalışmalarına benzer kararlılıkla devam edeceklerini söyleyerek tamamladı.