Mevcut fabrikasının artık yeterli gelmeyen kapasitesini karşılamak için yaklaşık 15 bin metrekare kapalı alana sahip yeni fabrikasına Ekim 2021 itibarı ile taşınmaya hazırlanan  Kromaş’ın Genel Müdürü Dr. Tayfun Sığırtmaç ile kapak konumuz özelinde bir röportaj gerçekleştirdik. 

Kromaş’ın faaliyetlerini ve Rösler ile olan ticari bağını öğrenebilir miyiz? 

Kromaş, 1991 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk yüzey işlem firmalarından bir tanesidir. Türkiye’de yaklaşık çeyrek yüzyıl yüzey işlem konusunda çok başarılı işlere imza attıktan sonra 2014 yılında yüzey işlem konusunda dünyanın en büyük firmalarından biri olan Alman Rösler Group firması tarafından stratejik bir satın alma kararı ile alınmıştır.  Rösler Holding ise globalde 13 farklı ülkede üretim lokasyonu olan 500 milyon euro cirosu ve Almanya’daki dev ArGe merkezi ile yüzey işlem konusunda dünyanın lider firmalarından bir tanesidir.

Kromaş olarak ise biz, İstanbul’daki fabrikamızda yüzey işlem teknolojileri konusunda üretim yapıyor, Kromaş ve Rösler markaları ile ürün ve hizmetlerimizi hem Türkiye’ye hem de yurtdışına sunuyoruz. Verdiğimiz hizmetin kalitesini de arkamıza aldığımız 100 yıllık Rösler deneyim ve birikimini katarak arttırıyoruz. 

Yüzey işlem havacılık sektörü için neden önemli?  Ürün çeşitleriniz nelerdir?

Aslında herhangi parça üzerine bir özellik (parlaklık, pürüzsüzlük, matlık, eskitilmiş görüntü, vb.)  kazandırmak istiyorsanız yüzey işlem konusu ile ilgili mutlaka bir çalışma yapmanız gerekmektedir. Biz de işte tam o noktada müşterilerimizle buluşuyoruz. 

Birçok müşterimiz ile ilişkimiz hasta doktor ilişkisi gibidir. Parçası ile problemi olan ya da parça yüzeyi konusunda isteği olan müşterilerimiz parçalarıyla bize gelir, beklentilerini söyler. Bizler de test merkezlerimizde çalışır, müşterilerimize en uygun reçeteyi hazırlarız. Yani en uygun makine ve binlerce sarf (aşındırıcı, parlatıcı) arasından en uygun çözümü kendilerine sunarız. Aslında Kromaş olarak biz, müşterilerimize ürün ya da makina değil çözüm sunuyoruz. 

Yukarıdaki açıklamalar ışığında çok sayıda sektöre yüzey işlem teknolojileri konusunda makine, sarf ve hizmetlerimizi sunduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikli sektörlerimiz arasında savunma ve havacılık, otomotiv ana ve yan sanayi, döküm-dövme, medikal, kuyumculuk, tekstil aksesuarları, gözlük, mobilya aksesuarları, mermer, eklemeli üretim (3D Printing), mutfak gereçleri, bağlantı elemanları vb. sayabiliriz.  Biz bu sektörde üretim yapan firmalara, parçalarının kullanım öncesi istedikleri özellikleri kazanması için makineler üretiyor ve prosesler geliştiriyoruz.  

Müşterileriniz sizi neden tercih ediyor? Müşteri ilişkilerinde teknik önceliğiniz nelerdir?

Türkiye’de yüzey işlem makina ve çözümleri konusunda lider firmayız. Bizim gücümüz aslında müşteri odaklı bir firma olmamızdan geliyor. Teknik olarak ya da finansal güç olarak arkamızda 100 yılı aşkın sektörün global devi Rösler’in olması tabi ki çok önemli. Fakat Türkiye’deki başarı hikayemizin arkasında tüm süreçlerimize müşterilerimizi ve onlara yarattığımız değeri oturtmamız ya da buna çalışmamız var. Onların beklentileri, memnuniyeti ve sadakati bizim için çok önemli ve her türlü maddi kaybın çok ötesindedir. O nedenle müşteri odaklı bir firma olduğumuzu ve bunun bir kurum kültürü olarak şirketimizde yaşadığını söyleyebilirim. Teknik olarak ise önceliğimiz müşterilerimize satış yapmaktan daha çok onlara çözüm üretmek ve değer yaratmak üzerine kurulu. Zaten bunu sağladığınızda tercih edilen bir firma oluyorsunuz. Fakat sadece satış üzerine kurulu ve altı dolu olmayan bir stratejinin uzun soluklu başarılı olması söz konusu değil. Biz müşterilerimize makina satmadan önce mutlaka parçalarını test eder, sonuçlarını paylaşır, yarattığımız değeri (zaman, kalite, performans, maliyet) anlatır ve karşılıklı mutabık kaldıktan sonra satış süreçlerini yürütürüz.

Hangi kalite standartlarına sahipsiniz? 

Kalite standardı olarak ISO 9001, ISO 14001 ve ISO 28001 sistem ve altyapılarına sahibiz. Ayrıca üretim hatlarımızda Yalın Üretim süreçlerini de kullanarak hem verimliliği arttırıyor hem de kalitemizi güçlendiriyoruz. 

2021’in ilk dönemini firmanız açısından değerlendirir misiniz? 

2021 yılı pandeminin devam eden negatif etkilerini hala hissettiğimiz, yeni dönem için biraz ümitli biraz da temkinli davrandığımız bir yıl aslında. Aşılamanın artması ile başlayan güzel gelişmelere karşın aşıya karşı olan önyargılar, yılın ikinci yarısı artan vaka sayıları hala hem bireysel hem de kurumsal hareket alanlarımızı kısıtlıyor. 2020 yılı oldukça zor bir yıldı. Birçok sektör yılı ciddi kayıp ile kapattı. Pandemi nedeniyle neredeyse tamamen duran seyahatler, turizm, yeme-içme, eğlence gibi sosyal alanların yanında bu alanları besleyen havacılık gibi alanlar da negatif etkilendi. Fakat yine de 2021 yılı 2020’ e göre belli oranlarda yaraların sarıldığı daha pozitif bir yıl olarak başladı ve devam ediyor. 

Bizim içinde bulunduğumuz yüzey işlem sektörü aslında tek bir sektör olarak değerlendirilemeyeceği, tüm sektör ve sanayi kollarına hizmet verdiği için hem 2020 yılını nispeten daha iyi geçirme şansımız oldu. 2020 yılında oldukça azalan bazı sektör taleplerine karşı üretimi artan sanayi kolları da oldu. Dolayısıyla 2020 yılını pandemi öncesi belirlediğimiz hedeflere oldukça yakın kapattık. 2021 yılı için ise hedeflerimizi de çok yüksek büyüme oranlarından çok kontrollü büyüme ve 2021 yılı ile başlayan yaraları toparlanma sürecine hazırlık yaparak geçiriyoruz. Üretim kapasitelerimizi arttırıp, iş ve malzeme akışlarımızı optimize ederek, tüm süreçlerimizi gözden geçirip daha etkin hale getirdik. 

2021 yılında özellikle yurtdışından gelen taleplerimizde hissedilir bir artış görüyoruz. Bu Avrupa’nın da pandemi ile savaşında önemli bir yol kat ettiğinin göstergesi.

Pandemi ile ara verdiğimiz yeni fabrikaya geçiş sürecimizi 2021 yılında tamamlıyoruz. Mevcut fabrikamızın artık yeterli gelmeyen kapasitesini karşılamak için yaklaşık 15 bin metrekare kapalı alana sahip yeni fabrikamıza Ekim 2021 itibarı ile taşınmış olacağız. Burada da yalın üretime uygun altyapı çalışmalarımız devam ediyor. 

2021 yılının genel anlamda tüm sanayi kolları için iyi geçeceğini düşünüyorum. 2021 yılında globalde dönmeye başlayan ekonomik çarklar 2022-2025 arasında dünyada artan pozitif bir talep ve buna cevap vermeye çalışan üretim kolları ile yoğun keyifli bir dönemin bizleri beklediğini düşünüyorum.