Makina ve otomasyon yatırımları öncesinde fabrika dijital ikiz ve proses simülasyonları yapılarak en uygun ekipman seçimi ve projelerin optimum sürede tamamlanmasının sağlandığını aktaran San Metal Ticari İşler Direktörü Cihan Özcan “Yakın dönemde, kapasite artırımına yönelik olarak ek üretim alanı ve makina yatırımı projemiz tamamlandı” dedi. 

Öncelikle okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz. 

Faaliyetlerine 25 yılı aşkın süredir devam eden şirketimiz Kocaeli Gebze’de bulunan yerleşkesinde ev tipi set üstü ocak ve tam boy fırınlar için yanma grubu ana parçalarını üretmektedir. 6 bin 200 metrekare kapalı alan üzerine kurulu fabrikamızda 195 çalışan ile alüminyum bek parçaları, emayeli bek şapkaları, alüminyum cezve haznesi, paslanmaz çelik ve galvaniz ürünler üretilmektedir.  Firmamızda yıllık 8 milyon civarında komple alüminyum bek grubu ve 30 milyona yakın emayeli bek şapkası üretilebilmektedir. Kapasite artırma çalışmalarımız kapsamında yakın dönemde yeni üretim alanımıza geçiş sürecimiz tamamlanacaktır. Geçiş süreci sonrasında Sanayi 4.0 çalışmalarımız kapsamındaki dijital dönüşüm ve otomasyon faaliyetlerimizin hızlı şekilde tamamlanması planlanmaktadır. Ayrıca günümüz üretim koşullarında birçok üretici firmanın da öncelikli konuları arasında bulunan “verimlilik projeleri” firmamızın da öncelikleri arasındadır. Böylelikle firmamızın rekabet gücü daha da arttırılmış olacaktır. Bunların yanında ülkemizin yakın dönem hedeflerine paralel olarak ihracatı artırmaya yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.     

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Firmamız üretmekte olduğu yanıcı grup ana komponentler NG ve LPG gazların yanmasını sağladığından dolayı bu parçaların birbirleriyle olan çalışma uyumları kritiktir. Dolayısıyla ilgili parçaların üretimleri sırasında tüm üretim proseslerinin sıkı şekilde kontrol altında tutulması ve birbirleriyle olan çalışma uyumlarının sürekli gözlenmesi son derece önemlidir. Bu doğrultuda firmamız yanma grubu tüm ana bileşenlerini tek çatı altında üreten yüzde 100 Türk sermayeli ilk ve tek firma konumunda bulunmaktadır. Ayrıca firmamız Beyaz Eşya Ana Sanayi firmaları ile ortak projeler yürütmektedir. Bu kapsamda ana sanayilerimizin patentli ürünlerinin tasarım çalışmalarına destek verilmiş ve ürünlerin geliştirilmelerine önemli katkılar sağlanmıştır. Bu çalışmaların yanında diğer beyaz eşya ana sanayi firmaları ile benzer projelerimiz devam etmektedir.  
  
İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Şu andaki İş gündemimizin en önemli konu başlıkları şöyle özetleyebiliriz;

     * Üretimsel ve operasyonel tüm süreçlerimizde mutlak verimliliği sağlamak amacıyla ‘’San Metal Verimli 2020’’ projemizi hayata geçirmek
     * Üretim felsefemizi ‘’Sıfır Hata / Sıfır Plansız Duruş’’ ilkesine paralel olarak şekillendirmek
     * İhracatı arttırmaya yönelik atılımlarımızda devlet teşviklerinden faydalanmak
     * Sanayi 4.0’a geçiş amacıyla oluşturduğumuz dijital dönüşüm yol haritasına uygun aksiyonları hayata geçirmek üzerine şekillenmektedir.

Şirketimizin geleceğe yönelik atılımlarının bugünden sağlıklı olarak planlanabilmesi amacıyla oluşturduğumuz Orta ve Uzun Vadeli Stratejik Yönetim Planı çerçevesinde yıllar bazında tanımlanmış durumdadır. Finans, müşteri, iç süreçler ve öğrenen organizasyon perspektiflerine yönelik olan ve her yıl farklı bir gelişim noktasına odaklanmamızı sağlayan Stratejik Hedeflerimiz aynı zamanda bölümler bazında takip edilmekte olan ana performans göstergelerimiz (KPI’lar) ile desteklenmektedir. Bu hedeflerin başında fikri mülkiyeti San Metal’e ait yüksek verimli yanma gruplarının patent başvuruları ve seri imalata uygunluğunun sağlanması vardır. Endüstri 4.0 faaliyetlerine değinecek olursak ‘’Sanal Fabrika ve Dijital İkiz’’ projemizden bahsetmek gerekir. Mevcuttaki 4 adet robotik kol ile tam otomasyonlu üretim istasyonlarımızın yakın gelecekte Visual Components yazılımı üzerinden VR teknolojisi yardımıyla Dijital İkizini oluşturmak suretiyle Fabrika Simülasyonu yapmayı ve uzaktan robot programlayabilir hale gelmeyi hedefliyoruz. Bu proje için gereken yazılım ve donanım yatırımları gerçekleşmiş olup gelişim projesi halen sürmektedir. Vizyon 2025 belgemizde belirtildiği şekliyle ‘’Tüm süreçlerimizde yüksek teknoloji kullanan ve üreten, yenilikçi, temel değerlerimize bağlı, uluslararası alanda rekabetçi ve güçlü bir marka olmayı birlikte başaracağız’’ diyoruz.
 
Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis yada teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Müşteri talepleri, pazar ihtiyaçları ve firma içi verimlilik projelerimiz doğrultusunda yapılacak olan yatırımlar belirlenmektedir. Yatırımlarımız geri dönüş süreleri özellikle irdelenmekte ve uygun projeler devreye alınmaktadır. Özellikle makina ve otomasyon yatırımları öncesinde fabrika dijital ikiz ve proses simülasyonları yapılarak en uygun ekipman seçimi ve projelerin optimum sürede tamamlanması sağlanmaktadır. Yakın dönemde, kapasite artırımına yönelik olarak ek üretim alanı ve makina yatırımı projemiz tamamlanmıştır. Ayrıca sanayi 4.0 gereksinimleri doğrultusunda otomasyon yatırımlarımız hızlı şekilde devam ettirilmektedir.      

Üretime dönük hangi teşvikler var ve bundan siz nasıl istifade ediyorsunuz?

Ekonomimizin çok hızlı değiştiği ve belirsizliklerin olduğu günümüzde, teknolojik gelişmelere ve değişimlere hızlı bir şekilde adapte olunması çok önemlidir. Firmaların birbirleri ile rekabet düzeyleri en üst seviyelere tırmanmaktadır. Birçok işletmede olduğu gibi biz de rekabetçi gücümüzü arttırmak için sanayi sektörüne verilen desteklerden faydalanmaktayız. İşletmemiz Kocaeli ili Gebze ilçesinde bulunmaktadır. Ekonomik gelişmişlik sıralamasında 1. Bölge sınıflandırması içerisinde yar almaktayız.  Devletimizin 1. Bölge içerisine bulunan işletmelere sağladığı kalkınmayı destekleyici vergi indirimi, vergi muafiyeti, kredi olanakları sağlayan finansal teşvikler ve yatırım indirimleri gibi genel mali desteklerden faydalanmaya çalışmaktayız. Ayrıca farklı bakanlıklarımızın oluşturdukları destek paketleri içerinde firmamıza uygun olan teknolojik alt yapıyı kuvvetlendirici, iş gücü maliyetlerini azaltıcı, istihdam destekleyici, ihracatı arttırıcı, Ar-Ge ve enerji tasarrufları üzerine teşviklerden faydalanmaktayız.

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

İşletmemizdeki tüm proseslerimizde sürekli iyileştirme çalışmaları ile üretim süreçlerinde verimlilik geliştirmelerini ana ilkemiz olarak görmekteyiz. Üretimimizde Alüminyum külçe, DKP Emaye kaliteli sac ve Emaye fritleri ana hammaddelerimizdir. Hammaddelerimizi iş kalitemizi olumsuz etkilememesi bakımından belirlediğimiz kalite standartlarını karşılayabilecek ana tedarikçilerden tedarik ediyoruz. Üretim süreçlerimiz alüminyum ve sac olarak ikiye ayrılmaktadır. 

Alüminyum Bek üretiminde süreç; yüksek tonajlı döküm preslerinde çok gözlü olarak uygun şekillerine göre dökümhane prosesi ile başlar. Döküm prosesinden çıkan ürünler modern Endüstri 4.0 mantığına uyun olarak tasarlanmış işleme ünitelerinde işlenerek (sırasıyla trimleme, kumlama, işleme, kenar parlatma) son kullanıma uygun hale getirilir. Bek odası olarak tabir edilen ürünlere gazın akışını belirleyen enjektörler son operasyonda montaj edilmektedir. Bu makinalarda otomasyon yöntemi ile tüm ürünler yüzde 100 gaz kaçak ve akış debi kontrolü yapılabilmektedir. 

Emayeli Bek Şapkaları ise; istenilen ölçü ve kalınlıkta dilimlenen özel nitelikteki sac hammaddeleri mekanik preslerde geliştirilmiş kesme yöntemleri ile dilimlenir. Sonrasında sac kalınlığına göre yüksek tonajlı preslerde otomasyon yöntemleri de kullanılarak uygun dövme prosesi ile fiziksel şekli verilir. Son şeklini alan ürünler emaye kaplama tesisinde istenilen renk skalasına göre emaye prosesinde boyanır. Boyama sonrası özel fırınlarda pişirilmesi yapılarak son şekli verilir. 

Son şekilleri verilen ürünler ölçülerine uygun özel separatörlerle kolilenerek sevkiyata hazır hale getirilir. Depo ambarında kullanılan barkod yöntemi ve FIFO standartlarına göre ürünler depoda sevke hazır olarak bekletilir ve müşteri ihtiyaçlarına göre zamanında teslimatlar gerçekleştirilir. 

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?

Makina Parkurumuz genel hatları ile alüminyum döküm presleri, sac kesme ve sıvama presleri, alüminyum işeme ve montaj makinaları, emaye pistole ve pişirme fırınlarından oluşmaktadır. Son dönemde tüm makinalarımızda Endüstri 4.0 otomasyon uygulamalarını da göz önünde bulundurarak ciddi yatırımlarda bulunduk. Örnek olarak bek odası işleme makinalarında operatörlerle ürün besleme yapılırken yapılan yatırımla her makinaya 6 eksenli robot dahil edilerek makinaların insansız çalışabilmelerini sağladık. Bu durum OEE, performans gibi verimlilik göstergelerimizde ciddi şekilde iyileşme sağladı. Sac sıvama preslerinde yine operatörlerle yaptığımız ürün beslemelerini kaldırarak servo kontrollü kendi kendini besleyebilen pres otomasyonları devreye alındı. Bu durum üretim miktarlarında ve ürün kalitesinin de artış sağlamıştır. Diğer tüm operasyonlarımızda da kendi kendine çalışabilen otomasyon projeleri devam ettirilerek en verimli hale getirilmeye devam edilmektedir. 
  
Makina yatırımında yerli mi tercih ediyorsunuz yoksa yabancı markalar mı? Neden? 

Makina yatırımlarımız için mümkün olduğunca yerli firmalarımız ile çalışılması hedeflenmektedir. Böylelikle yerli ve milli ürünlerin kullanılmasına hizmet edilmekle birlikte ülkemizin ekonomik ve teknolojik gelişimine katkı sağlanmaktadır. Ayrıca bu yaklaşım tarzı ülkemizin ithalat oranını azaltmaya yönelik yapılan çalışmalara katkı sağlayacağı gibi milli para birimimiz olan Türk Lira’sının kullanım oranını da arttıracaktır.

Sıfır duruş / sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz?

Minimum plansız duruş ile kesintisiz üretim yapabiliyor olmak ve üretim proseslerinden çıkan mamüllerin müşterinin kalite beklentilerini eksiksiz biçimde sağlayabiliyor olması bugün sektörde faaliyet gösteren çoğu firmanın ortak amacıdır. Sıfır Hata (Zero Defect) konseptinin ilk defa 1960’lı yıllarda, Glenn L. Martin adlı şirkette Amerikan ordusu adına üretilen MGM-31 Pershing füzelerinin imalatını yapan fabrikanın kalite kontrol müdürü olan Philip Crosby tarafından ortaya konulmuştur. Sıfır Hata metodolojisi bir çalışanın yaptığı hata sayısının önemli olmadığı tutumunu tersine çevirmeyi amaçlar çünkü, hatalı bir parça takip eden proseslerde sistem ve operatörler tarafından yakalanamayıp müşteriye kadar ulaşma riskini taşımaktadır. Bu nedenle Sıfır Hata (Zero Defect) metodolojisi kapsamındaki katma değer üreten süreçlerde görev alan tüm personellerin işini maksimum derecede özen ve ilgi ile yapmalarını amaçlamaktadır.

Üretimsel süreçlere dair birçok hedefi bünyesinde barındıran ve bizim ‘’sihirli kelime’’ olarak adlandırdığımız JIT (Just In Time) metodolojisini San Metal’de üretim felsefemizin merkezine koyuyoruz. Arızaların, malzeme ve operatör yokluğu nedeniyle oluşan plansız duruşların, uzun ayar sürelerinin ve makine/ekipman boşta bekleme sürelerinin ve OEE’lerin makineden toplanması ve PowerBI üzerinden analiz edilmesini sağlayan MAS 4.0 üretimden veri toplama sistemimiz mevcutta kurulu ve çalışır durumdadır. Toplanan data, Kurumsal Kaynak Planlama yazılımımız olan Dinamo ERP’ye gerçek zamanlı olarak beslenmektedir. Duruş analiz raporlarına göre ortaya çıkan verimlilik gelişim fırsatlarını aksiyon haline getirmekte PUKÖ formatlı tablolar kullanmaktayız.

‘’İlk ve tek seferde işini doğru yap’’ yaklaşımını operatörlerimize kazandıracak periyodik eğitimler düzenleyerek, üretim ekipmanlarında parçaların yerleştirildiği kavitelere hata tespitini sağlayan fiziksel poke yoke’ler kullanarak, yanma gruplarının komponentlerini üretirken, gaz sızdırmazlığının önemli olduğu bölgelere proses içinde tam otomasyon ile el değmeden %100 gaz kaçak ve debi kontrolünü gerçekleştirerek hatasız ve doğru üretimi gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz.
Potansiyel hataları önceden kestirmek ve daha oluşmadan kaynağında tespit edip önlem almak amacıyla üretim süreçlerimize yönelik Proses FMEA çalışmalarımız konusunda uzman mühendis ekibimiz tarafından titizlikle yürütülmekte ve düzenli periyotlarda güncellenmektedir.

JIT metodolojisi çerçevesinde şekillenmiş ve bölümler bazında spesifik olarak belirlenmiş Sıfır Hata/Sıfır Duruş’u destekleyen ana performans göstergelerimiz (KPI’lar) Balans Skor Kartı (BSC) formatında periyodik olarak takip edilmekte ve Yönetimin Gözden Geçirmesi (YGG) toplantılarında detaylarıyla incelenmektedir.

Bünyenizde otomasyon ile IT'nin entegrasyonunu nasıl sağlıyorsunuz? Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Ülkemizde Sanayinin Dijital Dönüşümü Endüstri 4.0 Devrimiyle hızlı bir başlangıç yapmış ve sürekli yükselen bir ivmeyle de gelişmeye devam etmektedir. Günümüzde ana sanayi olarak adlandırdığımız büyük ölçekli firmalar bu dönüşüm yolunda ciddi yatırmalar yapmakta ve yapılarını dijital platformlarla donatarak iş akışlarını yeniden şekillendirmekteler. Dijital dönüşümü nasıl uygulayacağı konusunda kendisini geliştirmeyen şirketlerin ise ayakta kalması ne yazık ki yakın gelecekte giderek zorlaşacaktır. Firmamız 2017 yılı içerisinde oluşturduğu gelecek stratejilerinde teknolojinin gelişme hızının katlanarak ilerlemesi ve rekabetçi olma durumunu değerlendirmiş ve bu konunun yakından özel olarak takip edilmesi için Ar-Ge ve İnovasyon Bölümü’nü kurmuştur. Bölümün oluşturulması, teknolojik gelişmelerin yakından takip edilerek iç bünyede kullanılmaya başlanmasını dolayısıyla da işletmemiz bünyesinde hızlı bir dönüşümü başlatmıştır. Üretimin geliştirilmesinde robotik uygulamalar, tam otomasyonla çalışan tezgahlar, poke yoke uygulamaları ile otonom kontroller ve bizim ürünlerimiz için kritik olan yüzde 100 olarak tüm ürünlerimize uyguladığımız sızdırmazlık test otomasyonların da projeler gerçekleşmiştir. Ayrıca Dijital dönüşüm için bir yol haritası çıkartılmış bu bağlamda ilk olarak en temel olan üretim akışlarının anlık olarak izlenmesi, verilerin otomatik olarak tezgahlardan alınıp raporlanması tarafında 2018 yılı içerisinde KOSGEB desteği ile birlikte bir proje başlatmış ve başarı ile tamamlamıştır. Eş zamanlı olarak bünyemize kattığımız simülasyon programları ile fabrika ikizimizi oluşturmaya başlamış ve büyük ölçüde tamamlamış bulunmaktayız. Şu an hali hazırda devam eden Üretim Yönetim Sisteminin kullanmakta olduğumuz ERP programıyla entegrasyon süreci devam etmektedir. Bu proje kapsamında işletmemize giren hammaddenin ürün haline gelip müşterilerimize gidene kadar olan tüm ara operasyonlarda stok takip ve izlenebilirlik süreçleri dijital platforma taşınacaktır. 

2019 yılı içerisinde KOSGEB destekli Tasarım Merkezi çalışmaları başlatılmış olup kalıp tasarımı tarafında da simülasyon programları kullanılmaya başlamıştır. Kullanılan fabrika simülasyonu ve kalıp simülasyonu programları bizlere yapılacak birçok uygulamanın maddi bir yatırım yapmadan dijital ortamda hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlamakta bu da bize rekabetçi olma tarafında ciddi bir kazanım sağlamaktadır. San Metal olarak geleceğin rekabet gücünün hız, esneklik ve verimlilik olduğunu benimseyerek, bu yolun da dijital dönüşümle olabileceği gerçeğine inanarak hareket etmekteyiz.

Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız robot yatırımının getirdiği avantajlar nelerdir?

Evet, üretim süreçlerimizde 6 eksen robotlar ve pick and place robotik kollar kullanılmaktadır. Endüstri 4.0 Sanayi Devrimi kavramının teknolojide yeni bir bakış açısı yarattığı düşüncesindeyiz. Bu öncelikler makinaların akıllı ve haberleşir olması sonrasında da robot ve insan iş birliğidir. İnsansız ve sorun çıkartmayan makinaların çalışmasına ne kadar yaklaşılırsa rekabette ciddi yükselişler yaşanacağı aşikardır. Robotların çalıştırılmasının getirdiği avantajları şöyle sıralayabiliriz. Her defasında aynı hareketi çok hassas bir şekilde gerçekleştirmek. Programlarına yapılan detaylarla makinaların işlem sıralarını çok hızlı bir şekilde izlenmesiyle elle yapılan üretimlere göre kalitenin yüksek olmasının sağlamak. Üretimde çalışanların dikkatini uzun süre aynı düzeyde devam etmesini gerektiren işlemlerde yaşanabilecek dikkat kaybetme sonrasında iş kazası olasılığı ve makine arızalarının oluşmasını ortadan tamamen kaldırmaktadır. Özellikle pres beslemelerde kullanılan robotik kollar örneklenebilir. Çalışma ortamında bulunan ses, ısı ve kimyasal maddelerin buharlaşmasından kaynaklanan insan sağlığını etkileyebilecek ortamlarda etkilenmeden 24 saat çalıştırılabilir olmaları da önemlidir. Bu şekilde makinaların kullanılabilirlik zamanlarında artış sağlanarak üretim miktarları yükselecektir. Robotların kullanılarak personellerin yaptığı işleri üstlenmesi, üretim elemanlarını daha değerli işlerde çalışmalarına da olanak sağlayacaktır. 

Tesisinizde enerji maliyetlerinizi düşürmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi enerjinizi üretmek için bir yatırım planınız var mı? Yakın dönemde böyle yatırım yaptıysanız sonuçlarını paylaşır mısınız?  

Tesisimizde enerji maliyetlerinin düşürülmesi konusu ön planda tutularak sürekli projeler üretilmektedir. Tesisimizde enerji maliyetlerimizi takip edebilmek için enerji analizörleri ile proses bazlı kullanım miktarları özel bir programla sürekli kontrol ve takip edilmektedir. Bu programda toplanan veriler işlenerek projeler başlatıp aksiyonlar daha hızlı alınmaktadır. İşletmemizde kullanılan IE3 seviyesinin altındaki elektrik motorları tespit edilerek yapılan planlı çalışmalarla IE4 veya IE3 serisi ile değiştirilmektedir. 

Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz? 

Mevcut sistemin aksaklıklarının giderilmesi ve yürüyen süreçlerin optimizasyonunu sağlamak amacıyla, iç süreçlerimizde gerçekleştirmiş olduğumuz çeşitli Kaizen faaliyetleri sayesinde, müşteri beklentilerine uygun olarak ‘’doğru parçayı, doğru adette, tam zamanında sevkiyat yapmak’’ prensibimizle depo/sevkiyat operasyonlarımızı yürütmekteyiz. Üretim Planlama ve Lojistik bölümümüzün sevkiyat ambarına yönelik yapmış olduğu ABC analizi sayesinde en hızlı hareket eden stoklar ile en yavaş hareket eden stokların fiziksel yerleşiminde yaptığımız raf/stoklama ayarlaması sayesinde raftan malzemeleri alma hızımızın yükseldiğini gözlemledik. Stok devir hızımızın ölçümlemesini yapıyoruz ve KPI olarak takip ediyoruz. İlk giren ilk çıkar prensibini sağlamak amacıyla malzeme üretim tarihine göre sıralanmış FIFO’ya uygun çalışıyoruz. Müşteri taleplerindeki ve mevsimsel etkiler nedeniyle oluşan talep dalgalanmalarından etkilenmemek için güvenlik stoğu seviyelerimizi belirlemiş durumdayız. Stok hareketlerinin sistemde hızlı ve gerçek zamanlı olarak gerçekleşebilmesi için barkotlu etiket sistemiyle çalışmaktayız. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımımızda stokların güncel bilgileri mevcuttur. Sevkiyat hazırlık sürecinde çalışan personellerimizin kullandığı el terminalleri sayesinde manuel müdahale olmadan kablosuz olarak müşteriye sevk edilecek malzemeler okutulup kaydı alınmakta ve irsaliye sistem üzerinde dijital olarak oluşturulmaktadır. Bu süreçte hatalı stok hareketleri ve sevkiyat riski de otomatik olarak minimize edilmektedir. Barkotlu etiketlerin zarar görme ihtimaline karşı bir dijital dönüşüm projesi olarak büyük bir müşterimiz ile mevcuttaki kasalarımızın üzerine entegre edilmiş olan RFID teknolojili çiplere, el terminallerinden sevkiyat etiketi bilgisi yüklenmektedir.