Mart ayında yaklaşık 2,3 milyar dolarlık dış satım ile tüm zamanların rekorunu kıran makina sektörünün yılın ilk çeyreğinde toplam ihracatı 6,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

ALTERNATİF PAZARLARDA DA HIZLI BÜYÜME GÖZLENDİ

Toplam dış satımının yüzde 5'ten fazlasını gerçekleştirdiği Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşa rağmen bu sonucu elde eden sektör, ilk çeyrekte Almanya ve ABD'ye 1 milyar doların üzerinde makina ihracatı yaptı. İtalya'ya dış satımı yüzde 20'den fazla artış gösteren makinacılar Azerbaycan, Hindistan, İsrail ve Mısır gibi alternatif pazarlarda da hızlı bir büyüme kaydetti.

YENİ ÜRETİM TESİSİYLE KAPASİTESİ YÜZDE 100 ARTACAK YENİ ÜRETİM TESİSİYLE KAPASİTESİ YÜZDE 100 ARTACAK

"TÜM DÜNYADA SEKTÖR SAVAŞIN YANSIMALARINI YAŞIYOR" 

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere, uluslararası ilişkilerdeki dönemsel bazda yaşanan bütün gelişmelerin uzun vadeli neticelerini göz önünde bulundurarak bir dış ticaret stratejisi geliştirmenin önemine vurgu yaptı.

Barış görüşmelerinde etkili bir rol oynayan Türkiye'nin "emniyet supabı" olduğunu yeniden gösterdiğini belirten Karavelioğlu, sektörel diplomasinin yanı sıra çok yönlü müzakere becerisinin tüm alanlarda kullanılması gereken yeni bir döneme girildiğini ifade ederek tüm dünyada makina imalat sektörünün savaşın etkilerini yaşadığına şu sözlerle dikkati çekti:

"Dördüncü çeyrekteki duraklama nedeniyle AB makine sektörü geçen yılı tahminlerin gerisinde neticelerle kapatmıştı. Bizim makine üretimimiz 2021’de yüzde 32 artarken Almanya’da üretim artışı yüzde 6,4’de kalmıştı. Alman imalatçıların yüzde 85’i şimdi de Rusya-Ukrayna Krizini işleri için en büyük tehdit olarak görüyor. Tüm dünyada makina imalat sektörü savaşın etkilerini yaşıyor."

Savaş sebebiyle Mart 2022 verilerinde söz konusu ülkelerle yapılan ticaretin etkilerinin görüldüğünü aktaran Karavelioğlu, "Rusya'ya dış satımımızda yüzde 32,5 ve Ukrayna'ya da yüzde 87,6 daralma yaşandı. Finansal ve lojistik tedbirler geliştirebilir ve giderek sıkılaştırılan yaptırımlardan bağımsız kalabilirsek bu kaybı hızla telafi edeceğimizi düşünüyoruz. Son iki yılda yaptığımız yatırımlarla yüzde 42 büyümüş bir üretim kapasitemiz mevcut ve bunu en verimli şekilde değerlendirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE HIZLI ADIMLAR ATILMALI"

Kutlu Karavelioğlu, AB Komisyonlarının üretimi ve ticareti direkt olarak ilgilendiren alanlarda her gün yeni tebliğ ve kararlar yayımladığına ve makina sektörü adına bunları detaylı bir biçimde incelediklerini dile getirerek yapılan analizler ile Birlik üyelerinin yanı sıra bütün Türkiye endüstrisi için bilgi üretmeye çalıştıklarını söyledi.

Bu kapsamda ihracatçı sektörlerin geleceğini yakından ilgilendiren kritik gelişmelerin olduğunu bildiren Karavelioğlu, "Örneğin, AB Komisyonu şu sıra Döngüsel Ekonomi Paketi içinde Dijital Ürün Pasaportu yönetmeliğini nasıl uygulayacağını tartışıyor. Ürünleri ortaya çıkaran değer zincirini A'dan Z'ye tanımlayan söz konusu pasaportlar ile kullanılan malzemelerin, tedarikçilerin, karbon ayak izlerinin ve yenilenebilir aksamın şeffaf biçimde takibe alınacak. Makinalar servis, bakım ve yedek parça hizmetleri sayesinde uzun yıllar hizmet sunan yatırım malları olduğundan, sektörümüz bu uygulamadan diğerlerinden daha çok etkilenecektir." diye konuştu.

Yeşil dönüşümün Avrupa’nın ithalatında bir yavaşlamaya sebebiyet verecek olmasının Türkiye açısından fırsatlar yaratacağına işaret eden Karavelioğlu, söz konusu firsatları kalıcı biçimde değerlendirebilmek adına yeşil ve dijital dönüşümde hızla harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizerek mayıs ayında kamuoyuna açıklayacakları "Sektörel Eylem Planı"nın genel imalat sanayine düşecek ödevleri açıkça göstereceğini kaydetti.

"ULUSLARARASI TİCARETİN MASAYA YATIRILDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ"

Tedarik güvenliğinden dolayı üretim ve dış satımda bölgeselleşme eğilimlerinin hızlı arttığına, AB ve makina üretiminde güçlü diğer merkezlerin ürünlerini engelsiz satabilmek üzere Serbest Ticaret Anlaşmalarının (STA) çoğalması için yoğun çaba sarf ettiğini ifade eden Karavelioğlu, uluslararası ticaretin kuralları ve aktörleriyle enine boyuna incelendiği bir dönemin yaşandığını vurguladı.

MAİB Başkanı Karavelioğlu, küresel ticaret ağlarına katılımın yeni dönemde STA’lar aracılığıyla olacağının göz önünde bulundurulması gerektiğini, bilhassa AB ile ilişkilerin kritik önem arz ettiğini bildirerek AB ile eş anlı bir biçimde STA’ları artırmak ve geliştirmek mecburiyetinde olduklarını sözlerine ekledi.