İstanbul Kartal’da 2001 yılında bayileri aracılığıyla servis hizmeti sunmak üzere kurulan, 2014 yılında ise devralınmasıyla birlikte kabuk değişikliğine giden Demir Kompresör, bugün kendi markasıyla kompresör üretimi yapıyor, yurt dışına kompresör ihracatı gerçekleştiriyor ve bütün markalara kompresör servisi veriyor.

Türkiye’nin her noktasına 7/24 satış sonrası destek ve servis hizmeti sunan firma, bu kapsamda endüstriden medikale hemen hemen her sektöre geniş yelpazede destek oluyor. 

Son yıllarda gittikçe önem kazanan enerji verimliliği ilgili olarak, bir işletmede öncelikle hava kaçaklarının tespitinin yapılması gerektiğini belirten Demir Kompresör Genel Müdürü Serkan Kaya, otomotiv yan sanayide faaliyet gösteren bir firmada hava kaçağı tespiti yaparak 150 kW’lik bir tasarruf elde ettiklerini ifade ediyor.

Serkan Bey, öncelikle firmanızın yapılanmasından bahsedebilir misiniz?

Demir Kompresör, 2001 yılında Ali Eldemir tarafından kuruldu. Bayilikler üzerinden servis hizmeti sunuyordu. 2014 yılında firmayı biz devraldık. Firma ismini değiştirme gereği duymadık, temiz bir geçmişi vardı. Firmamız 2014 yılından beri değişime girdi. Bayilik sistemini bırakarak kendi markamızla kompresör üretimlerine, yurt dışına kompresör ihracatı yapmaya ve bütün markalara kompresör servisi vermeye başladık. 

Ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ürün gamımızda ağırlıklı vidalı kompresörler ve pistonlu kompresörler bulunuyor. Türkiye’de vida grubu üretim olmadığı için bu ürünler yurt dışından Almanya ve İtalya ağırlıklı geliyor. Ama elektrik motorları yerlidir. Diğer hortumlar, tanklar, kasalar bunların hepsi yerli, ikinci ve üçüncü sınıf ürün yok. Hepsi en iyi, en kaliteli ürünlerdir. Yani arıza oranının minimum olması gerektiren parçaları kullanıyoruz. Yani biz bir müşteriye kompresör sattıktan sonra da sürekli o makinanın yanına gidip gelmektense sadece servisten servise gidip gelmek her iki taraf için de daha memnuniyet verici oluyor. Bunun örneklerini rakip firmalarda gördük yani ucuz malzeme kullanıp da firmaların nereden nereye geldiğini gördük. Bu nedenle kalite önceliğimiz. Ayrıca kompresörlerin yanı sıra hava kurutucuları da var.  Hava kurutucularında da kalite önemli, kullandığımız kurutucularda genelde Premium serisini kullanıyoruz. Premium serisi çiğlenme noktası üst seviyededir. Suyun yüzde 99,9’unu dışarı atar, gaz soğutmalı kurutucularda, kimyasal kurutucular ise yüzde 100’ünü atar. Soğutma ile ilgili de teknik servisimiz mevcut.

Sektöre özel çözümleriniz nelerdir? Özellikle odaklandığınız sektörler var mıdır? 

Otomotiv ana ve yan sanayi ile tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren birçok müşterimiz var. Orta ve üst kW’lerde bakım ve satışını yaptığımız kompresörlerde genelde kurumsal, büyük firmalarla çalışıyoruz. Benzer şekilde müşterilerimiz arasında KOBİ’ler de bulunuyor. 

Enerji verimliliğini konuşalım dilerseniz. Ürünlerinizin enerji verimliliği noktasında sunduğu faydalar nelerdir? 

2014’te bu firmayı kurduğumuzdan beri yaptığımız, dikkat çektiğimiz nokta bu. Müşterilerimizin yüzde 90’ı invertörlü kompresör kullanıyor. Benzer şekilde büyük bir kısmı kondens tahliye cihazı kullanıyor.  Buna dikkat çekiyor ve müşterilerimizin çoğunda hava kaçağı tespiti yapıyoruz. Kompresör talebi gelince işletmeyi gidip dolaşıyor ve böyle bir ihtiyaç varsa bunu söylüyoruz.  Bir işletmede ilk önce hava kaçaklarının tespitinin yapılması gerekiyor. Bu çok önemli bir husus. Fabrikadaki bütün kaçakların tespitini yapıp onların onarımı bittikten sonra tüketime bakılır. Bu iş yapıldıktan sonra tüketimden sonra kompresör ihtiyacı var mı, yok mu diye bakılır. Örnek olarak otomotiv yan sanayide faaliyet gösteren çelik sektörünün tedarikçisi önde gelen bir müşterimizin fabrikasında 3 adet 75 kW kompresör çalışıyor. 3 kompresörde 6 bardan yukarıya çıkamıyor yani yetiştiremiyor. Bu noktada zor olsa da onları ikna etmeyi başardık. Çünkü büyük, kurumsal firma onay alınması gerekiyor. Halbuki maliyeti çok düşük bir şey, orada boşa harcanan enerjinin 2 saatlik bedeli yani bu kadar düşük bir bedel var. İki kez tespitini yaptık, fabrikada hava kaçaklarını giderdik. 3 kompresör 75 kW’den toplam 225 kW’de toplamda 150 kW’lik bir tasarruf elde ettik. İnvertörlülerde de özellikle tekstilde, otomotivde 24 saat çalışan yerlerde sürekli havanın kullanıldığı yerlerde invertörlü kompresör olmazsa olmaz. Burada tasarruf yüzde 10 ile 50 arasında değişiklik gösteriyor, ortalama yüzde 30’dur. İşletmenin çalışma şartlarının değişmesiyle bu haftaki siparişle, günlük siparişle veya gece vardiyalarının olup olmayacağı gibi zamanlarda değişiyor. Ayrıca elektronik sistemle ilgili yıldız üçgen kalkışlarda demeraj akımı vardır. İnvertörlerde böyle bir şey yoktur, bu da bir tasarruf sağlar. 

Enerji verimliliğinde sektöre özel çözümleriniz nelerdir? Özellikle odaklandığınız sektörler var mıdır? 

Makina sektöründe tasarruflu olan her şeyi yapmak lazım. Mesela hava kaçak tespiti çok önemli. Hava kaçağı dediğimiz zaman boşa çalışan bir araba gibi araba orada park halinde duruyor ama çalışıyor. Aynı şey bunun farkı yok. Bunu bütün sektörde değerlendirmek lazım. Sağlıktan otomotive diğer sektörlere bunu her yerde yapmak lazım. Dolayısıyla hava kaçağı konusu büyük önem taşıyor. Bir işletmede hava kaçağıyla ilgili uğraşacak bir birim yoksa ya da iş listesine alınmamışsa, orada yüzde 30’luk bir kayıp var demektir. Bu da yüzde 30’luk bir tasarruf sağlar. Mesela bugün aydınlatmalarını LED’e çeviren birçok işletme var. Ancak bir fabrikadaki aydınlatmaların LED’e çevrilmesiyle hava kaçaklarının düzeltilmesi arasındaki farkı yüzde 300 olur. Dolayısıyla hava kaçaklarından daha fazla tasarruf yaparsınız. Hava kaçağınız varsa, yatırım yapmak ve kompresörünüzü büyütmek zorunda kalıyorsunuz. Tankınızı, kurutucunuzu büyütüyorsunuz ama hava kaçağı tespitini yaparsanız böyle bir şeye gerek kalmaz. Ne olur sabit sisteminize devam edersiniz veya 75 kW bir kompresör değil de 45 kW sizin işinizi görür. Bu bir tasarruftur. Özellikle altını çizmek istiyorum, tasarruf yapan firmalar ayakta kalır. 

Bir fabrikaya gittiğinizde fizibilite çalışması yapıyor musunuz?  

Öncelikle yapmış olduğumuz çalışmaları, referanslarımızı anlatıyoruz. Ne kadar tasarruf elde ettiğimizi, kazanç sağladığımızı örneklerle söylüyoruz. Onayladıkları anda tespitleri yapıyoruz. Bunlar giderildiğinde olası kW’ı belirtiyoruz. Eğer vakitleri olmazsa, yoğunlarsa bizden de talep edebiliyorlar. Bizde kaçakların giderilmesiyle ilgili çalışmalar yapıyor, fotoğraflıyor ve raporluyoruz. Firmaların bünyelerindeki teknik ekipleri işi yetiştiremezlerse eğer bize söylüyorlar. Söz konusu kaçakları biz gideriyoruz, bu şekilde de çalışmamız var. Biz kendi uzmanlığımızla onları yönlendiriyoruz ya da çözüm sunuyoruz.

Çoklu kompresörler için bakım ve eş yaşlandırma konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Üç markada eş yaşlandırma sistemi kuruyoruz. Eş yaşlandırmada avantajlar çok fazla. Kompresör yani fabrika 24 saat çalışıyorsa ve farklı çalışma zamanları ve vardiya sistemi varsa, eş yaşlandırma burada devreye gidiyor. Vardiya değişim saatleri oluyor veya haftalık üretim kapasiteleri değişebiliyor. Böyle yerlerde kompresörler yüzde 30 ile 50 arasında bir tasarruf sağlayabiliyor. Mesela 3 adet kompresör çalışması yerine bunu tek kompresöre düşürebiliyor veya 3 yerine 2 adet ile çözüm sunabiliyoruz. Veya invertörlü varsa, bunların içinde invertörlüyü takviye olarak kullanıyoruz. Bu noktada önemli bir tasarruf sağlıyor. İnvertörlü fark yaratıyor. Yani burada zaten ortak yaşlandırma yaptığımız zaman bunların içinden birinin mutlaka invertörlü olması gerekiyor.

Servis hizmetlerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’nin her noktasına 7/24 servis hizmeti veriyoruz. Çimento fabrikalarından hastanelere kadar endüstriden hizmet sektörüne geniş kapsamlı servis hizmetleri sunuyoruz. Özellikle Marmara Bölgesi’nde sağlık sektöründe hastanelerde servis hizmeti veriyoruz. Oksijen jeneratörleri, hava kurutucuları, kimyasal kurutucuları, vidalı kompresörlerin hem servisini hem de satışını yapıyoruz. Ayrıca altını çizmemiz gereken bir nokta, 2014’ten beri gece telefonumuz çalmamıştır.  Tabii bu da servisi iyi yapıyoruz, iyi bir hizmet sunuyoruz anlamına geliyor. Nasıl iyi yapıyoruz? Gerek kullandığımız malzemelerin kalitesi gerek teçhizat dolayısıyla iyi yapıyoruz. Kompresörlerde özellikle dikkat çekilen revizyonlar var. Biz de rulmanları çakarak, vurarak değil ısıtarak manyetik ısıtıcıyla montajını yapıyoruz. Vida gruplarında sentil ayarlarını yapıyoruz. Bunun için gerekli kimyasalların hangisinin hangi noktaya, ne kullanılacağını iyi biliyoruz. Bunları düzgün bir şekilde kullanıyoruz. Radyatör temizliklerine dikkat çekiyoruz. Yaz mevsiminde bizde hiç hararet olmaz. Kısacası yapmamız gereken en iyisi neyse, onu yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle de gece arızalarımız çıkmaz, gece hiçbir müşterimiz bizi aramamıştır. 

Sanayiciler, bakım maliyetlerinin düşürülmesi ve verimliliğin artırılması için ne gibi çalışmalar yapmalı? Bu konuda neler tavsiye edersiniz?

Biz mineralli yağ yerine, sentetik yağ kullanıyoruz. 4 bin veya 8 bin saatlik yaptığımız zaman hem bakım zamanını uzatmış hem de bakım maliyetini düşürmüş oluyoruz. Mesela 2 bin saatte bakım yaptığımız zaman mineralli yağ ile yani bu 8 bin saatlik gideceğim serviste 4 tane servis hizmeti yapılmış oluyor böyle olunca burada 4 servis ücretinden bir kere tasarruf yapmış oluyoruz. Bir de sentetik yağ ile mineralli yağ arasında kalite farkı var. Bu da aşınmayı azaltıyor, kompresörün ömrünü uzatıyor. Filtrelerde yağ hava ayrımı yapan seperatör dediğimiz filtrede çok önemlidir. Mesela bunda 0.03 miligram metreküp saatte yağ dışarı verebilen bir filtre kullanıyoruz bu da önemli bir faktördür. Diğer filtrelerde de hava filtresi de önemlidir. Yani tozu sistemin içerisine yağ ve seperatörün içerisine eğer karıştırırsan bu tıkanmaya neden olur. 

Hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz?

Ürünlerimizi Mısır’a, Ürdün’e, Balkanlara ve Avrupa’da birkaç ülkeye gönderiyoruz. Daha önce yaptığımız yedek parça vb. satışların yanına bu sene kompresör satışlarımız da eklendi. Şu ana kadar ihracatını yaptığımız makinalardan da herhangi bir arıza talebi ya da şikayet almadık. Müşteri memnuniyetini sağladık. Önümüzdeki dönemde ihracat yapmaya devam edeceğiz. Yüksek basınçlı kompresörlerde ilerleme kaydediyoruz, onların ihracatını yapmak üzerine çalışıyoruz.

Kompresörde yerlileşme hangi seviyede? Bu konuda Ar-Ge çalışmaları yapılıyor mu?

Kompresörde yerlileşme çok üst seviyede değil. Mesela iyi bir radyatör üreticimiz, iyi bir vida grubu üreticimiz hiç yok. Emiş valfi, seperatör, emniyet ventili gibi aksesuarlarda da yerli imalatçımız bulunmuyor. Bunları üretici firmalara tedarik edecek firmaların desteklemesi gerekiyor. Bunların bir kere yerli olması lazım. Hepsi yurt dışından geliyor. Yerli olarak kullandığımız elektrik motoru var mesela elektrik motorunda yerli üreticiler iyi bir yere geldiler. Ar-Ge’ye önem vermek lazım. 

http://www.demirkompresor.com.tr/