MAKFED Makina Zirvesi’nin Basın Sponsoru ST Endüstri Radyo’nun canlı yayın konuğu olan ROBODER Başkanı Gürel Yılmaz, zirve ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Makina Sektörünün 2030 vizyonunun önemine değinen Yılmaz, “Sektör diğer tüm bileşenleriyle birlikte bugün hakkettiği yerde olmadığı bir dönemeçten geçiyor. Ülkenin teknolojisini ortaya çıkaran ve yenilikçilik yaratan, makina sektörüdür. Fabrikalara giderek kurduğumuz o tesislerin kalitesi ve verimliliği, rekabetçiliği, sürdürülebilirliği, ne kadar kaliteli ürün ürettiğini ve dünya piyasasında ne kadar rekabetçi olup, olmayacağını belirliyor. O yüzden belki de çok fazla algılanamayan ama son derece önemli bir sektör. Bugün 2030 vizyonunu tanımlarken, bunun üstüne basa basa anlatmaya çalışıyoruz. Makinacılık, gerek teşvik yasalarıyla gerek yerli üretim belgesiyle ilgili aklınıza gelebilecek mevzuatların tamamının dışında bazı kaidelerin uygulanması gereken özel bir sektör. Bugün seri üretim yapan bir otomotiv fabrikası ya da yan sanayi alanında imalat yapan sektörlerde uygulanan teşvik mevzuatının bizim sektörde uygulanması çok kolay değil. Devlet seviyesinde Sanayi Bakanlığı, Teşvikler Genel Müdürlüğü ve Ticaret Bakanlığı’nın da işi de kolay değil. Bu noktada MAKFED veya MAKFED’in altındaki 21 derneğin biraz daha kalitatif biçimde, devletin ‘Biz bunu böyle bilmiyorduk, böyle yapmalıymışız’ diyebileceği etkiyi yaratması gerekiyor. Devletin yapması gereken ise gördüğü bu manzara karşısında duyarsız kalmamak ve doğru adımları atmak olmalı” dedi. 

Makina sektörünün çok geniş bir alanı kapsadığına değinen Gürel Yılmaz, “Şimdi makina deyince sadece CNC tezgah mı, abkant pres mi yoksa giyotin makas mı konuşuyoruz? Hayır, sadece bunlar değil kompresör de bir makinadır. Hidrolik sistem bileşenlerinin herhangi bir tanesi, pompa, silindir de bir makinanın aksamıdır. Baktığımızda bunların hepsini bir araya getirdiğinizde fabrikalar oluşuyor. Biz de ROBODER olarak seri üretilen makinalar, abkant presler, giyotin makaslar, lazer ya da plazma kesim sistemleri kurmuyoruz. Bizim yaptığımız iş tam olarak Endüstri 4.0. Endüstri 4.0‘ın içerisinde otonomasyon var. Otonomi yani kendi kendine karar veren sistemler ve yapay zeka devreye giriyor. Endüstri 4.0, mesleğim olduğu ve bundan para kazandığım halde yine de çok abartılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yaratıcılığı, inovasyonu ve Ar-Ge‘yi kısıtlıyor. Ben Endüstri 4.0 ‘la ilgili panellere çağırıldığımda orada Toplum5.0’ı anlatıyorum” dedi.

Toplum5.0’ın neleri kapsadığı hakkında ROBODER Başkanı Gürel Yılmaz şunları paylaştı: “Toplum5.0, akıllı şehirler ve insanların yaşam konforunun artırılmasını, onları güvenlikli alanlara çekmeyi kapsıyor. Bunun içerisinde trafik var, sağlık var, çevre var. Ben bu konuları anlatmayı daha uygun görüyorum. Çünkü insani boyutu çok daha yüksek. Bir fabrikanın tamamını Endüstri 4.0 kavramına yerleştirmenin acelesi yok, stres olmamak lazım. Gerçekten gerekli olan, ıskarta maliyetleri, işçilik kayıpları, iş güvenliğiyle ilgili sorunları gidermek için hem otomasyonu hem de otonomasyonu devreye sokmalıyız” dedi.
Yılmaz sözlerinin sonunda, ilk yatırım maliyetinin de önemine değinerek, “Siz zaten belki beşinci, altıncı seneden sonra tam para kazanmaya başlıyorsunuz, hadi bakalım yeni bir tesis kuralım yine para harcıyorsunuz. Bu sefer komponent satıcıları para kazanır ama siz üretici olarak para kazanamazsınız. Dolayısıyla ölçek ekonomisinin de dışına çıkılmış olur” dedi.