Yeni nesil küçük fotoelektrik sensörler, büyümeyi sürdürüyor. Kendisinden önceki R100 ve R101 modelleri gibi, R103’de de eksiksiz bir algılama modu ailesi tek ve standart bir gövdenin içinde yer alma özelliklerine sahip. 

Karşılıklı tip sensörlerden birden fazla anahtar noktasına sahip olan sensörlere ve mesafe sensörlerine kadar R103, tüm fotoelektrik algılama modlarını standart bir tasarımda bir araya getiriyor. Fotoelektrik Sensörleri Ürün Yöneticisi Sebastian Pesch, hassas nesne algılama için çoklu piksel teknolojilerine ek olarak benzersiz bir lazer teknolojisi olan DuraBeam’in özelliklerinde de söz etmek gerekitiğini söylerek, bu modelin LED ve lazer sensörlerin avantajlarını bir araya getirdiğini ifade etti. Bu durumun nedeni, DuraBeam’in -40 °C – +60 °C arasındaki sıcaklıklarda kullanımı mümkün kılmasının yanı sıra, sağlamlığı ve özellikle uzun servis ömrü. Bunlara ek olarak tüm sensör çeşitlerinde sensör düzeyine kadar kesintisiz iletişim sağlayan ve Sensorik4.0®’ın temelini oluşturan IO-Link arayüzünü barındırıyor. Ayrıca SmartBridge® teknolojisi, IO-Link üzerinden kolayca enterge edilebiliyor. Bu durum, sensör verilerine mobil bir ekrandan rahatlıkla erişilebilimeyi ve sensör parametrelerini ayarlanabilmeyi mümkün kılıyor. 

MAKSİMUM ESNEKLİK VE MALİYET TASARRUFU

Fotoelektrik Sensörleri Ürün Yöneticisi Holger Unger, bu yeni nesil fotoelektrik sensörlerinin ilk iki temsilcisi olan R100 ve R101’de olduğu gibi R103 de geleceğe yönelik bir ürün mimarisi sunduğunu ve farklı uygulamalar için entegre bir tasarım ve kurulum kavramı ve dolayısıyla maksimum esneklik ve maliyet tasarrufu sağladığını belirtti. Ayrıca çalışma prensibinden bağımsız olarak, tüm serilerde onları oldukça çok yönlü hale getiren çeşitli bağlantı seçenekleri bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Kullanıcılar tek tip bir çalışma kavramından faydalanıyorlar. Çok turlu potansiyometre ve düğmeler, tüm fonksiyonların parametrelerinin hızlı bir şekilde ayarlanabilmesini sağlıyor; sensörün durumunun görüntülenmesi de tüm serilerde aynı. Bu da zamandan tasarruf sağlıyor, işletim hatalarını ve devreye alma maliyetlerini azaltıyor: “Bir kez anlaşıldığında, hep anlaşılmış oluyor, işte düsturumuz bu!” diyor Pesch.

TEK BİR SENSÖR-BİRDEN FAZLA ANAHTAR NOKTASI 

Çok çeşitli işlevleri sayesinde, çok yönlü R100, R101 ve R103 serisi fotoelektrik sensörler, çok çeşitli endüstriyel uygulamalarda algılama görevlerini kolayca gerçekleştiriyor. Bu anahtarlama sensörlerinde ölçüm temeli teknolojisi bulunuyor ve tek bir sensörde IO-Link üzerinden istek üzerine yapılandırılabilen pencere çalışma modu ve anahtar noktaları gibi birden fazla çalışma modunu birleştiriyor. Yalnızca tek bir sensör farklı yığın yüksekliklerini algılayabiliyor. 

Uygulamanın görünüşü nasıl? Genellikle üretim tesislerine birden fazla otomatik konveyör güzergahı kuruluyor. Konveyör kayışları ürünleri, kutular veya tepsiler gibi konteynerlerde taşıyor. Bu ürünler otomatik bir süreçte daha fazla işleme için konteynerden alınıyor. Ölçüm temeli teknolojisine sahip anahtarlama sensörü, konveyör kayışının üzerine takılıyor ve konteynerlere yukarıdan aşağıya doğru “bakıyor”. Mesafe ölçümü yardımıyla konteynerlerin içindeki ürünlerin farklı yığın yüksekliklerini algılıyor. Bu ürünler örneğin vakumlu vantuzlar kullanılarak arka arkaya konteynerden alınırsa sensör, yapılandırılmış iki anahtar noktasını kullanarak bunu algılıyor. Bu şekilde, henüz konteyner tamamen boşaltılmadan daha fazla ürün eklenebiliyor. 

Bunun avantajı açık: Tedarik güzergahlarından daha etkin bir şekilde faydalanılabiliyor. Daha önce iki sensöre ihtiyaç olan yerlerde, artık tek bir sensör yeterli oluyor. “Uygulamanın verimliliği artırılır; tedarik ve lojistik maliyetleri azalır. Sensör, IO-Link üzerinden isteğe bağlı olarak yapılandırılabiliyor ve çoklu piksel teknolojisi sayesinde farklı uygulamalar için daha yüksek bir uyum yeteneği sunuyor.” diyor Fotoelektrik Sensörler Ürün Yöneticisi Sebastian Pesch.