Koronavirüs salgını süresince belirledikleri stratejileri ve özellikle geliştirdikleri yeni ürünleri konuştuğumuz Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Ermaksan olarak dünyada sayılı firmanın ürettiği ve enerji, yapı, ulaştırma denizcilik, havacılık, uzay, güvenlik, medikal, sismoloji gibi pek çok alanda sıcaklık, basınç, titreşim, kuvvet gibi çeşitli ölçümlerin yapılmasına olanak sağlayan FBG sensörlerini (Fiber Bragg Grating) sanayicilerin kullanımına sunduk” dedi. 

Pandemi süreci makine sektörünü nasıl etkiledi? Bu süreçte üretim faaliyetlerinize devam ettiniz mi? 

Ermaksan olarak, 2019'u hedeflediğimiz noktada tamamlamıştık. Bundan hareketle 2020 yılından beklentimiz de bir hayli yüksekti. Ancak 2020 ile birlikte pandemi kaynaklı hiç alışık olmadığımız bir süreçle karşı karşıya kalmamız, 2020 yılı hedeflerimizi revize etmemize neden oldu. Bu açıdan, yeni normale kendimizi en hızlı şekilde adapte ederek, yılı olabilecek en iyi şekilde kapatma hedefindeyiz. Küresel ölçekte uzun vadeli büyüme hedeflerimizde ise herhangi bir aksama söz konusu değil. Covid-19 salgını, toplum sağlığı kadar küresel ekonomi çarklarında da ciddi hasarlara yol açtı. Devletimiz, her konuda gerekli önlemleri erkenden aldı ve bu süreci şimdiye kadar başarılı bir şekilde yürüttü. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğini ve ekonomi tarafında üreticilerimizin yaşadığı sorunları ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemelerin ve desteklerin de artarak devam edeceğine inanıyorum.  Yaşanan salgın ve dünyada süregelen sosyal izolasyon döneminin ardından, iş yapış biçimleri ve anlayışlarının dünya genelinde değişime uğraması bekleniyor. Çin üzerinde yoğunlaşmış olan endüstriyel üretim, salgınının ardından küresel imalat zinciri üzerinde önemli değişikliklere yol açacaktır. Özellikle de ileri teknoloji üretiminin bu süreçte büyük fark yaratması ve mevcut kapasite artışıyla, imalatçılarımızın dünya ticaretindeki payının da hızla artması muhtemel gözüküyor.

Bu süreçte hangi alana odaklandınız? 

Bu süreçte ülkemizin, ileri teknoloji üreten ve ihraç eden ülke vizyonunu koruması çok önemli. Salgının, özellikle dijitalleşme sürecini hızlandıracağını düşünüyorum. Her şeye rağmen biz sanayiciler olarak, üretmeye ve ülkemizin kalkınma yolculuğuna destek vermeye devam edeceğiz. Çünkü bu ülke ileri teknoloji üreterek gelişecek ve dünya arenasında söz sahibi olmaya devam edecek. Biz de Ermaksan olarak, ülkemiz ve insanlık için ileri teknoloji üretmeye devam etme hedefindeyiz. Şirket olarak bu dönemde, gereken tüm koruyucu önlemleri ivedilikle hayata geçirdik ve korona virüsle mücadelede elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Ürün geliştirme, yazılım teknolojileri ve know-how’ı Ermaksan’a ait olan ürünlerin üretimi konusunda, sürdürülebilir gelişim ve üretim stratejileri benimsemiş durumdayız. 

Yılın ikinci yarısı ile ilgili hedef ve iş gündeminizi öğrenebilir miyim? 

Türkiye’nin yüzde yüz yerli ilk lazer çipi, ilk lazer ışın kaynağı, ilk 3D eklemeli imalat makinesi gibi pek çok yeni teknolojiyi hayata geçiren şirketimiz, son olarak dünyada sayılı firmanın ürettiği ve enerji, yapı, ulaştırma denizcilik, havacılık, uzay, güvenlik, medikal, sismoloji gibi pek çok alanda sıcaklık, basınç, titreşim, kuvvet gibi çeşitli ölçümlerin yapılmasına olanak sağlayan FBG sensörlerini (Fiber Bragg Grating) sanayicilerin kullanımına sundu. Yüksek teknolojiye yatırım çalışmalarımız kapsamında Türkiye’de ilk ve tek olarak, tamamen milli imkanlarla hayata geçirdiğimiz bu teknoloji ile ülkemizin teknoloji odaklı büyüme hedeflerine yönelik çok önemli bir adım atılmış oldu. Ayrıca dünyada bu teknolojiyi sayılı ülkede üretilen 3D yazıcımız; halihazırda teknoloji, halihazırda savunma sanayi, uzay, havacılık, dental ve biomedikal sektörlerinde kullanılıyor. Yakın zamanda birçok sektörde kullanılmaya başlayacak. Dolayısıyla şirket olarak, geçmişte olduğu gibi bu süreçte de özellikle teknoloji geliştirmeye odaklanmış durumdayız. Bunların dışında, sektörümüz açısından özellikle Almanya ihracatta ilk sırada yer alan ülkeydi. Sürecin etkisiyle makine imalatçılarımızın siparişlerinde azalma meydana gelse de normalleşme sürecine girmemizle birlikte, yavaş yavaş toparlanmanın yaşandığını görüyoruz.  

Koronavirüs sürecinde ihracat olumsuz yönde etkilendi. Özellikle lojistik konusunda sorunlar yaşandı ve maliyetler arttı. Normalleşme sürecinden sonra ihracatın geldiği noktayı değerlendirebilir misiniz? 

Bu noktada devletimizin de 'stratejik sektör' olan makine sektörüne gereken destek ve teşvikleri vermesi durumunda, sanayicilerimizin de en az hasarla bu dönemi atlatmasını ve tekrardan ülkemiz için üretmeye devam etmesini bekliyoruz. Tüm dünyayı etkileyen virüs özellikle tedarik zincirini kırdığı için yaşanan değişime en hızlı adapte olan firmaların ve teknolojiye yatırım yapan ülkelerin, bu dönemden avantajla sıyrılması da mümkün hale gelebilir. Gelinen noktada, Türkiye her türlü koşulda üretim temelli büyümek zorundadır. Ar-Ge’ye önem vererek ve yüksek teknolojiye sahip ürünler geliştirerek, çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum. Özetle ülkemiz ekonomisinin daha da kalkınıp gelişmesi için üretim ve teknoloji temelli yatırımlara hız vermemiz gerekiyor. Özellikle de yerli ve milli üretim anlayışının her alanda yaygınlaştırılması çok büyük önem taşıyor.