“Dijital alışveriş ve pazarlama bunlardan bir tanesi oldu. Bu sektörde yeni olabilecek online alışveriş konularında çalışmalarımız sürüyor ve oldukça yol kat ettik.” diyen Kromaş Metal ve Makine San. Ltd. Şti. Genel Müdür Dr. Tayfun Sığırtmaç, doğru adımlar atılırsa ekonominin 2021 yılında yüzde 5’in üzerinde büyüyeceğini söylüyor. 

DOĞRU ADIMLAR ATILIRSA 2021 YILINDA YÜZDE 5’İN ÜZERİNDE BÜYÜYECEĞİZ

2020 yılı çoğu negatif olmak üzere sürprizlerle geldi ve devam ediyor. Beklemediğimiz ama sanırım beklememiz gereken bir sorunla dünya ciddi bir mücadele içerisinde. Artık dünya savaşlarının bile biyolojik olacağı söylentileri on yıllardır gündemde iken basit bir virüsün hızla yayılmasını nasıl durdurabiliriz sorusuna kimsenin hazırlık yapmamış olması aslında insanlığın son yüzyılda ne kadar büyük bir rehavet içerisinde olduğunu da gösteriyor. Bugün dünya genelinde yapay zekâ, uzay teknolojileri, Mars’ta yaşam gibi konular üzerine ciddi kafa yorar ve kaynak ayırırken, virütik bir salgın hastalığın yayılmasının önlenmesi üzerine bu kadar hazırlıksız olunması önemli bir odak kayması sorunu gibi görünüyor. Bugün gelinen noktada istediğimiz şey aramızda sürekli sosyal mesafe ve maske ile yaşamak değil. O yüzden bu pandemi sonrası aynı olmaması gereken tek şey açılan mesafemiz ve ağzımızdaki maskeler değil, yapmamız gereken hazırlıklar ve yarın gelecek yeni bir salgın için önlemlerin alınması.

Bu çerçevede ekonomi ve iş dünyası 2020’nin ilk yarısını ciddi bir daralma ile geçirdi. Bazı sektörler (gıda, dezenfektan, maske, ilgili tıbbi aletler, vb.) konjonktür gereği işlerini artırmış olsalar da, genel anlamda küresel ekonomi için 2020’de yüzde 5 üzerinde bir daralma bekleniyor. Euro bölgesinin 2020‘de yüzde 10 üzerinde daralacağı beklentileri oldukça yüksek olmakla birlikte, ABD’nin ise yüzde 8’lik bir küçülme ile 2020 yılını tamamlaması sürpriz olmayacak. Avrupa’nın lokomotifi Almanya’nın ise 2020 beklentisi yüzde 8’lik bir daralmaya işaret etmekte. Çin ise krizi başlatan ülke olmasına rağmen bu süreçten yüzde 1’lik bir büyüme ile kurtulacağı ve 2021 de ise yüzde 8-9 bandında büyüyeceği öngörülüyor. Ülkemizde ise kriz etkileri dünya geneli ve özellikle Avrupa’dan 1-2 ay faz farkı ile hissedilmeye başlandı. Nisan ve Mayıs aylarında zirve yapan kriz etkisi Haziran’da nispeten aşağı iniş eğilimini azalttı. Türkiye’nin 2020 küçülme beklentisi yüzde 5 iken, 2021 büyüme beklentisi de yüzde 5 oranın olduğu görülüyor. Ben 2021’in eğer bu dönemde yani 2020 ikinci yarısında doğru adımlar atılırsa yüzde 5’in üzerinde olacağı kanaatindeyim.    

“YILIN İKİNCİ YARISINDA İÇ VERİMLİLİĞE ODAKLANACAĞIZ”    

Kromaş olarak biz 2020 yılına iyi bir giriş yaptık ve ilk iki ay içerisinde pandemi öncesi belirlediğimiz 2020 yılı hedeflerinin üzerinde bir performans sergiledik. Fakat pandemi ile başlayan Mart-Haziran döneminde ortalama işlerimizde yüzde 50’lik bir daralma oldu. Fakat biz stratejik olarak bu daralmaya paralel bir iş gücü daralması ya da iş yüklerimizi azaltma politikasına gitmemeye çalıştık. Bu dönemde hiçbir çalışanımız ile yollarımız ayırmadık, tam tersi özellikle bir süredir odaklanmak istediğimiz yapısal bazı gelişmelere zaman, enerji ve kaynak ayırdık. Yalın Yönetim Modeline geçiş, Dijital Transformasyon, Eğitim Seferberliği gibi ana konu başlıkları ile bu dönemi pandemi sonrası dönem için bir hazırlık dönemi olarak görüp kendimizi geliştirme ve önemli konuları çözme fırsatı olarak gördük. Tabi, maliyet kısıtlamaları ve optimizasyon çalışmalarına da önem verdik. Neredeyse her hafta şirketimizin, çalışanlarımızın entelektüel gücünü, yetkinliğini ve iş yapma becerilerini arttıran eğitimler verdik. Bunları online eğitim çerçevesinde yaptık ve oldukça olumlu geribildirimler aldık.    

2020 ilk yarısında amacımız azalan kapasitemizi, pandemi sonrası bize rekabet avantajı yaratacak konulara ayırmaktı. Bu süreci çok iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum. 2020 ikinci yarısında pandemi etkisi azalmasıyla iş dünyasında da pozitif bir hareketlilik olacağı düşüncesindeyim. Fakat bu iyileşme maalesef pandeminin etkisini gösterdiği kadar hızlı olmayacak. Dünyanın eski ivmesini yakalaması 2021 yılı ortalarına sarkacaktır. Bizim 2020 yılı ikinci yarısında önceliğimiz, iç verimliliğimize odaklanmak, maliyetlerimizi kısmak ve azalan kapasitemizi etkin şekilde yönetmek olacaktır. Pandemi etkisinin yüksek olduğu 2020 yılı ikinci çeyreğinde satışımız yüzde 50 bandında düştü. Dolayısıyla bu düşüş sabit giderlerimizi yönetmek anlamında bize ciddi bir sorumluluk getirdi. İç verimlilik ve azaltılması gereken masraflara odaklandık. Şimdi ikinci yarıda bu odağımızı kaybetmeden satışlarımızı hedefimizin yüzde 60-70 bandına çekmeyi planlıyoruz.    

“ONLİNE ALIŞVERİŞ ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”     

Bizim içinde bulunduğumuz imalat sanayi, çok spesifik alanlar dışında bu krizden negatif etkilendi. Çünkü eğer yatırıma yönelik ürün ya da makine üretiyorsanız, belirsizlik ortamında ilk tasarruf yapılacak alandasınız demektir. Bu zorluğun farkında olarak daralan pazarda rakiplerimizden biraz daha fazla pay alma hedefiyle satış pazarlama stratejilerimizde bu döneme özel bazı çalışmalar da yaptık. Dijital alışveriş ve pazarlama bunlardan bir tanesi oldu. Bu sektörde yeni olabilecek online alışveriş konularında çalışmalarımız sürüyor ve oldukça yol kat ettik. 2020 yılı içerisinde bu konuda müşteriye dokunan sonuçlar almayı planlıyoruz. Yüzey işlem çok ilginç ve bir o kadar da heyecan verici bir sektör. En güzel tarafı mekanik olarak ürettiğiniz makine ve sarf malzemelerin insan hayatlarına dokunuyor ve onlara mutluluk veriyor olması. Bizi bu konu çok heyecanlandırıyor ve motive ediyor. Örneğin, kuyumculuk sektörüne verdiğimiz bir parlatma makinesi bir çifti mutlu ederken, sağlık sektöründe çalışan makinelerimiz ise sakatlanmış kişilerin vücutlarına implant üreterek onların hayata bağlanmalarına sebep oluyor. Mermer sektöründeki makinelerimiz eskitilmiş mermer ile ev ve otellerde dekoratif görüntülerle insanların zevklerine dokunurken, tekstil sektöründeki makinelerimiz parlattığı fermuar, düğme gibi aksesuarlarla insanların yaşamlarına giriyor. Biz makine üretmeyi değil hayatlara dokunmayı, hayatın her alanında olmayı çok seviyoruz. Özetle, 2020 yılı ikinci yarısının dünya ve Avrupa’da oldukça durgun, Türkiye’de ise Avrupa’ya göre nispeten daha iyi geçeceğini düşünüyorum. Fakat özellikle ihracatta Avrupa’ya oldukça bağlı bir Türkiye olduğumuzu düşünürsek iç pazar hareketliliği dışında ihracatçılar için de zor geçecek bir 2020 yılı olacaktır. 2021 yılı ilk yarısı globalde büyüme sinyallerinin artacağı bir yıl olsa da özellikle 2021 ikinci yarısında 2020 yaraları sarılmaya başlanacağı kanaatindeyim.