Son yıllarda Endüstri 4.0 alanındaki inovatif çözümleri ile ön plana çıkan Transolt Teknoloji A.Ş., firmalara yeni makine yatırımı yaptırmadan, ekonomik bir şekilde otonom yük taşıma sistemlerine geçiş imkanı sağlayan “Auto-Pilot” adlı bir çözüm geliştirdi. Tesislerde halihazırda kullanılan forklift gibi istif makinelerine giydirilebilen otonom sürüş teknolojisi “Auto-Pilot”, piyasadaki otonom forklift AGV sistemlerine göre yüzde 62 oranında daha az yatırım maliyeti gerektiriyor.
Almanya Karlsruhe Teknik Üniversitesi mezunu Mahmut Özkan ve 2010 yılından bu yana sürücüsüz teknolojiler üzerine çalışan Ahmet Hidayet Kiraz tarafından kurulan Transolt Teknoloji daha önce Toyota firmasına verilen, Türkiye’nin ilk 360 derece hareket kabiliyetli AGV’si sonrasında bu kez “Auto-Pilot” sistemini geliştirdi.
“Firmalarda dijital dönüşüm özellikle iki nedenden dolayı zor gerçekleşiyor“
Transolt Teknoloji kurucu ortağı Mahmut Özkan, fabrika ve depoların en büyük sıkıntılarının başında “sürekli operasyon maliyeti oluşturan ve kontrolsüz işleyen yük taşıma süreçlerinin geldiğini” belirtti. Dünyada tesis içi taşımacılık sorununa karşı etkili bir Endüstri 4.0 çözümü olan “AGV” adlı otonom taşıma sistemlerinin kullanıldığını ifade eden Özkan, şöyle devam etti: “Bugüne kadar AGV projesi için incelemeye gittiğimiz çoğu tesiste firmanın ihtiyacı olmasına rağmen iki ana engelden dolayı projelerin gerçekleşemediğini fark ettik. Birincisi: AGV sisteminin yüksek maliyeti firmanın inovasyona ayırdığı yatırım bütçesini zorluyor. İkincisi: Firmalarda sistem sorunlarında yeterli müdahale edememe nedeniyle operasyonu riske atma endişesi yaşanıyor.”
“Firmanın mevcut istifleyici makinelerini kullanarak taşıma verimliliğini arttırıyoruz”
Mahmut Özkan, dijital dönüşüme motive olmuş ama çözüme ulaşamayan sanayicilerin ihtiyaçlarına odaklanarak bir çözüm üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti; “Geliştirdiğimiz “Auto-Pilot” sistemi ile otonom sürüş kabiliyeti kazanan istifleyici makineleri ile firmaların yük alma, bırakma operasyonlarındaki verimliliğini arttırıyoruz. Piyasadan farklı olarak müşteriye sıfır otonom forklift AGV ile bütçelerini zorlayabilecek makine yatırımı yerine kendi hali hazırdaki istifleyici makinelerine düşük maliyetli giydirilebilir bir çözüm sunuyoruz. Bu sayede alışkın oldukları kendi makinelerini devam kullanabilme avantajının yanında gerektiği durumlarda bir tuşla “Auto-Pilot” sistemini devre dışı bırakarak, manüel çalışma yöntemleri ile operasyonlarını risksiz şekilde sürdürebiliyorlar.”
“Sanayide yeni satın alma modelleri yaygınlaşıyor”
Özkan, tüketici taleplerinin çok hızlı değiştiği bir dünyada dönemsel peakler veya talep düşüşlerini dengeleyebilmek için firmalarının harcama politikalarını “CAPEX” yerine “OPEX” ağırlıklı olarak düzenlemeye başladığını vurguladı. “Yüksek yatırım bütçeleri ile makineleri satın almak yerine ‘Robot as a Service’ gibi kullanım başına ödenen esnek modeller yaygınlaşıyor.” diyen Özkan, sözlerinin devamında şunları kaydetti;
“Özellikle tesis içi taşımacılıkta çok faydalı olan bu model ile kullanıcı baştan yüksek bir yatırım tutarı ödemek yerine mevcut makinelerine verilen otonom sürüş hizmetini aylık olarak ödeyebiliyor. Satış sonrası için de piyasadaki kullanıcı-üretici bağlılığından beslenen geleneksel servis modeli yerine yeni nesil servis hizmeti sunuyoruz. Smart Factory mantığının temelinde yatan kendi kendine hem operasyonu hem bakımını yapan bir tesis anlayışı ile kullanıcıya sisteme tamamen hakim olabileceği şeklinde veriyoruz. Bu sayede satış sonrası servis ücreti endişelerinden de kurtarıyoruz. Tabii acil durumlar için sahaya 24 saat içerisinde müdahale garantimiz yine devam ediyor.”
“İnovasyonu kaçıran dev firmaların yüzde 50’si bugün yok”
Mahmut Özkan, “Firmalar eskisi gibi büyük pazar paylarından dolayı veya ürettikleri başarılı bir ürün ile uzun süreli rahat satış yapamıyorlar. Küresel rekabetin bu kadar arttığı bir pazarda sürekli inovasyon ile daha düşük maliyetlerle daha kaliteli ürünler/hizmetler sunmak ve pazar dinamiklerine hızlı adapte olabilecek bir yapıya sahip olmak zorundasınız. Sadece son 20 yılda Fortune 500 listesinde yer alan ve bu yarışa ayak uyduramayan dev firmaların neredeyse yüzde 50’si bugün yok. Dijital dönüşümün bu bağlamda opsiyonel değil mecburi olduğunu anlayan firmaların sayısı özellikle Covid-19 sonrası ciddi şekilde artmaya başladı.” ifadelerini kullandı.
Özkan, sözlerini şöyle tamamladı; “Transolt olarak fabrika ve depolardaki dijital dönüşüm sürecini düşük maliyetli giydirilebilir bir sistem ile daha da kolaylaştırmak için Auto-Pilot sistemini geliştirdik. Lansmanı henüz 6 hafta önce yapılmasına rağmen Almanya, İsrail, Tunus ve Güney Afrika’dan talepler alıyoruz. Türkiye’deki sanayicilerimizden de yoğun ilgi görüyor ve bazı tesislerde demo çalışmalarımız tamamlandı, şuan iş birliğinin detaylarını görüşüyoruz. 2 yıldır sektördeki bu sorunu çözebilmek için gece gündüz üzerine çalışıp geliştirdiğimiz ‘Auto-Pilot’ sistemine piyasadan aldığımız bu pozitif geri bildirimler ve talepler bizi mutlu ediyor. İstifleyici makinelerini dönüştürmek için bize ulaşan firmalara daha hızlı yardımcı olabilmek için şuanda saha ekibimizi genişletiyoruz” diye konuştu.
