Önce reel sektörün mevcut şartlarda neler yapabileceğine bakalım. Sonra da robotlarla istihdamı nasıl artıracağımıza bakalım. Mesela Phoenix’teki bilgisayar işlemcisi sektörünü ele alalım. 2017 yılında bu sektörde 16 bin 600 kişi çalışmış. On yıl önce ise 26 bin 600 kişi çalışıyormuş. Öte yandan Chandler’da radyo frekanslı güç sistemleri üretimi yapan NXP şirketinin başkan yardımcısı Paul Hart, “Otomatiğe bağlayabileceğimiz her şeyde otomasyona geçiyoruz. İş gücü büyüyor ama üretimi artırmak için yapay zeka ile otomasyonu ihtiyacımız var” diyor. 

Axon şirketi: Taser şok cihazları ve polislerin vücut kameralarını üreten Axon şirketi de otomasyonu gittikçe artırıyor. Öyle ki bugün 2008’de 80 işçinin yaptığından daha fazla Taser kartuşu imal eden bir akıllı üretim hattına sahip bulunuyor. Neyse ki Axon işçi çıkarmadı; çünkü Meksika’dan ek iş aldı. Bunu aklımızda tutalım. Şimdi gelelim apartman görevlileri, bahçıvanlar, sağlık memurları, garsonlar ve gündelikçilere: Bunlar Arizona’da haftada 450 dolardan az kazanıyorlar. Hastaneler, klinikler ve sağlık ocakları yüksek ücretli hekimler çalıştırıyor; ama asıl işi dev bir düşük ücretli hemşireler ordusu görüyor. Bu bağlamda robot ekonomisi en iyi kölelik ekonomisidir diyebiliriz; çünkü robotlar asla acıkmaz, uyumaz, yorulmaz ve maaş almaz. İnsanlar bununla rekabet etmek için robotlardan ucuza çalışmak zorunda kalıyor; yani insan işçiler ancak robot satın almaktan ucuza gelen durumlarda çalışabiliyorlar. Neyse ki robotlar insanların yaptığı birçok işi yapamıyor; çünkü o kadar zeki değiller. Dolayısıyla günümüzde üretimden çok üretim kalitesini artırıyorlar. Açıkçası bu da her üründe şart değil. Her durumda insanların maaşı ve sahip olabilecekleri nitelikli işler azalıyor.

Net sayılarla örnek verelim

Arizona, Pohenix’teki en üretken 58 endüstri arasında (işçi başına 210 bin ila 30 milyon dolar değerinde üretim yapılan iş yerlerinde) ve 2017 yılında sadece 162 bin kişi çalışmış. Açıkçası 2010’dan bu yana istihdam sadece 14 bin artmış. Öte yandan en az üretken işlerde, yani şirketin işçi başına en fazla 65 bin dolar para kazandığı iş yerlerinde istihdam 10 yılda 10 kat artarak 673 bin olmuş. Oysa finans, imalat, bilgi teknolojileri ve toptancılık gibi yüksek getirili işlerde istihdam son 30 yılda hep azalmış. Teknoloji istihdamı pek artırmıyor. Daha doğrusu düşük kaliteli istihdamı artırırken yüksek nitelikli istihdamı azaltıyor. Oysa eskiden böyle değildi: 1900 yılında Amerika’nın tarım sektöründe 12 milyon işçi çalışıyordu. 2014’e gelindiğinde ise traktörler, biçerdöverler ve benzeri sayesinde 10 milyon tarım işçisi işsiz kaldı. Ancak, endüstri ekonomisi bu insanlara yeni iş imkanları yarattı.

Peki ne oldu?

Tarım üretimi artıp ucuzlayınca tarım ürünlerine olan talep de arttı. Burada bebek maması, dondurulmuş sebzeler gibi ek istihdam alanlarından söz ediyoruz. Kısacası endüstri 4.0’a kadar yeni endüstrilerde teknoloji çok hızlı ilerledi ve üretim de çok hızlı arttı. Dokuma işçileri işini makinelere kaptırdı, sekreterler işini Windows işletim sistemli laptoplara ve akıllı telefonlara kaptırdı. Ancak, bugüne dek plastik oyuncaklardan televizyonlar ve bilgisayarlara kadar her alanda işçilere daha yüksek maaşlı işler yaratıldı. Ancak, endüstri 4.0’da farklı bir şey oluyor: Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) David Autor ve Utrecht Üniversitesi’nden Anna Salomons, son 40 yılda üretkenliği artırmak için teknolojiye geçen bütün sektörlerde istihdamın azaldığını buldu.1 Tekrarlıyorum:

Son 40 yılda Amerika’da teknolojiyi kullanan bütün sektörlerde istihdam istikrarlı bir şekilde sürekli azaldı. Sorun elbette iş sayısında değil. Endüstri 4.0’da işlerin niteliği azalıyor, vasıfsız ve ortalama işçilerin iş bulma imkanı hızla azalıyor; ama toplam iş sayısı az da olsa artıyor.

Nasıl çözeriz?

Bunun detaylı cevabı önümüzdeki yazıların konusunu alacak; ama Türkiye’nin Çevik Dijital Dönüşüm Manifestosu uyarınca kısa bir liste yapabilirim: Örneğin girişimcilerin klasik sorusuyla başlayalım; Google arama motorunu işinden etmek ve kendi arama motorunuzla dünyayı ele geçirmek için ne yapmalısınız? Sanayi devriminde ne yaptıysanız onu: Google’dan 10 kat hızlı ve en az 10 kat kullanışlı bir arama motoru geliştireceksiniz. O zaman Google’ı ezer geçersiniz. Bu kadar basit. Tabii dile kolay. Öyleyse robotların işsizliğe ve gizli işsizliğe yol açmasını önlemek için kısa listemizi sıralayabiliriz:

◆ Dijital dönüşümü doğru yapmak ve endüstri 4.0’ı doğru kullanmak.
◆ Yapay zeka, yazılım otomasyonu, robotlar ve nesnelerin internetini doğru kullanmak.
◆ Mevcut ürün ve hizmetlerden en az 10 yüksek katma değerli ürün ve hizmetler geliştirmek.
◆ Öyle ki varlık taşsın, vergiler ödensin, teknolojiyle nitelikli istihdam yaratılsın.
◆ Bunun için yapay zeka, yazılımlar, nesnelerin interneti ve robotlar kullanmak.
◆ Şirketlerde üretimden yönetim kuruluna kadar birçok karar mekanizmasında yapay zeka kullanmak.
◆ Veri görselleştirme, yapay zeka ile büyük veri analizi, blockchain tabanlı ödeme sistemleri, blockchain tabanlı bürokrasi, tedarik zinciri ve lojistikte blockchain gibi çok yüksek katma değerli alanlara odaklanmak.
◆ Hem ürün ve hizmetlerde, hem de yönetişimde katma değer yaratmak.
◆ Katma değerli hizmetler sayesinde hem ihracat yapılan hem de ithalat yapılan  pazarları kalkındırmak.
◆ İç pazarda hem yan sanayi, hem tedarik zinciri, hem de müşteriyi kalkındırmak.
◆ Endüstri 4.0 dünyasında katma değerli hizmet üretmiyorsanız ayakta kalamazsınız.
◆ İnsanlara, gençlerimize, beyaz ve mavi yakalılara öğrenmeyi öğretmek.
◆ Bilgiye erişmek kadar bilginin sağlamasını yapmayı, sosyal ağlardaki yalan haberlere kanmamayı, doğruyu yanlıştan ayırmayı, kısacası düşünmeyi ve yaratıcı olmayı öğretmek.
◆ Bilgi vermek kadar etik değerleri, değer zinciri ve değer akışı yaratmayı öğretmek. Kısacası akıl teriyle para kazanmayı öğretmek.

Yoksa ABD’de 2045 yılında işçi ve memurların yarısı robot olacak ve Türkiye’de 5 yıl içinde yüzde 100 yerli sermaye kalmayacak. Neden dijital dönüşüm yapmalıyız, nasıl dijital dönüşüm yapmalıyız, endüstri 4.0’ın ve robotların işsizliğe yol açmasını nasıl önleriz sorularının cevabı budur.