Lojistik şirketlerine artan talep ile birlikte 2022’de bu alana yapılan yatırımlar hızlandı. Filolar büyürken, küresel lojistik ağı yeni ülke ofisleri ve depo yatırımlarıyla güçlendirildi. Global ekonomideki yavaşlama, navlundaki sert düşüş ve yüksek enflasyon ise sektördeki tüm dengeleri değiştirdi. Tüm bunlara rağmen ise Türk lojistik şirketleri küresel rakiplerinin aksine, 2023 yılına temkinli iyimserlikle başlayacaklar. Bu aşamada küresel risklerden çok bölgesel fırsatlara odaklanacaklar.
LOJİSTİK SEKTÖRÜNDEKİ DENGELER DEĞİŞİYOR
Resesyonun ayak sesleri, küresel ekonomide giderek daha fazla duyulmaya başlarken, lojistik sektöründe kartlar yeniden karılmaya başlandı. Pandemi döneminde büyük yatırımlar gerçekleştiren global lojistik devleri, ekonomide seyreden yavaşlamayla paralel bir şekilde planlarını yeniden şekillendiriyorlar. Deniz taşımacılığında konteyner devleri, karlılığı sefer iptalleriyle korumaya çalışırlarken, diğer taşıma yöntemlerinde de yatırımlar yavaşlamakta. Türk lojistik şirketlerine bakıldığında ise küresel risklerden çok bölgesel fırsatlara odaklanarak, bu süreç en az hasarla atlatılmaya çalışılacak.
Pandemi döneminde tarihi rekorlara imza atan küresel navlun endeksleri, ekonomideki yavaşlamayla sert düşüşe geçti. Drewry Dünya Konteyner Endeksi’nde, özellikle son aylardaki sert gerilemenin etkisiyle de son bir yılda yaşanan düşüş yüzde 70’i geçmiş durumda. Baltık Kuru Yük Endeksi’nde (BDI) de benzer oranlarda kayıp yaşanmakta. Taşımacılıktaki küresel yavaşlama, Türk limanlarının da iş hacmine olumsuz yansımakta. Özellikle de konteyner elleçleme sayılarındaki kayıp hızlanmış durumda. En büyük düşüşün ise transit elleçlemede yaşandığı görülüyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ise Türk lojistik sektörü Karadeniz’deki gücünün etkisiyle küresel rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda yer alıyor. Tahıl koridorunun yanı sıra Avrupalı armatörlerin özellikle Rusya’ya yönelik seferleri iptal etmesiyle bölgedeki gemi arzı azaldı. Bu da Türk armatörlerin pazardaki payını artırdı.
Yerli armatörler, bir yandan Ukrayna’ya ve Rusya’ya yeni hatlar açarken, öte yandan daha önce Avrupa’ya gönderdikleri gemileri de bölgeye göndermeye başladılar. Bu yıl özellikle tanker yatırımları dikkat çekerken, kuru yük gemileri ve konteyner yatırımları da sürmekte. Avrupa’ya yönelik ihracat taşımaları karayolunda hız kesse de, Rusya ve çevresindeki ülkelere yönelik taşımalar artıyor.
Öte yandan, sektörü umutlandıran bir diğer konu ise Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Koridor için imzaların atılmış olması. Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle Asya ve Avrupa arasındaki kuzey rotasında sorunların ortaya çıkması Çin’i, Avrupa’ya taşımalarda alternatif güzergah arayışına yöneltmiş böylece Türkiye’nin dahil olduğu Orta Koridor bu süreçte öne çıkmıştı. Azerbaycan, Türkiye ve Kazakistan arasında, demir ve karayolu bağlantılarının kurulmasını öngören Orta Koridor için beş yıllık yol haritası, geçtiğimiz hafta Kazakistan’ın Aktau şehrinde imza altına alındı.
Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan'ın Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları, Aktau toplantısında, Orta Koridor güzergahının geliştirilmesi ve faaliyete geçebilmesi için 2022-2027 yol haritasını belirlediler.
YABANCI YATIRIMCILAR ROTAYI TÜRKİYE'YE ÇEVİRDİ
Türkiye’nin lojistikte sunduğu büyüme potansiyeli, yabancı şirketlerin pazara yönelik yatırım iştahını kabartmış durumda. Kur avantajını da kullanmakta olan yabancı şirketler, Türkiye’deki büyüyen lojistik pazarından daha fazla pay almak için yatırım yapıyorlar. Yatırım iştahının artmasında Türkiye merkezli operasyonlarda elde edilen başarılı sonuçların etkili olduğu bildirilirken; Türkiye’de faaliyet gösteren Rhenus, MSC, DFDS, Rif Line MOL Group yatırımlarını hızlandırıyor ve bir yandan da pazara yeni oyuncular giriyor. Haziran ayında denizcilik devi Evergreen’in Türkiye’de kendi şirketini kurmasının ardından, Dünya çapında 70 ofisi ve 2 bin çalışanı bulunan Danimarka’nın köklü lojistik şirketlerinden Blue Water Shipping ise yeni yatırımları doğrultusunda, Türkiye pazarına İstanbul ve İzmir’de ofis açarak giriş yaptı. Alman TX Lojistik'in de Türkiye’de tren terminali yatırımı planları sürüyor. Rus şirketlerinin ise Türkiye lojistik pazarına ilgisinin arttığı belirtilmekte.
Kaynak: ekonomim.com
