Yapı ve inşaat sektörünün küresel kaynak kullanımı üzerindeki etkisine dikkat çeken Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer “Circularity Gap Report’un 2024 verileri, dünya çapında yıllık 100 milyar tonun üzerinde doğal kaynak tüketildiğini ve bunun yalnızca yaklaşık 7,2 milyar tonunun yeniden değerlendirildiğini ortaya koyuyor. Geriye kalan yüzde 92,8’lik kısmın ise yakıldığı, çöplüklere gönderildiği ya da doğrudan atığa dönüştüğü görülüyor. Bu ciddi tabloya en büyük etkiyi yapan sektörlerin başında ise küresel kaynak tüketiminin yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu olan yapı ve inşaat sektörü geliyor. Bu veriler, döngüsel ekonomi uygulamalarının tüm sektör paydaşlarımız için zorunluluk olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Doğal kaynakların korunması, yalnızca bugünün değil yarının yaşam kalitesini de doğrudan etkiliyor. Bu nedenle çevresel sürdürülebilirlik anlayışının iş yapış biçimlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesi büyük önem taşıyor. Sektör genelinde atılacak her adım, daha yaşanabilir bir gelecek inşa etme yolunda anlamlı bir katkı sağlayacak. Bu sürece kolektif bir bilinçle yaklaşmak ise kalıcı çözümler için en güçlü zemini oluşturuyor.” dedi.

Elektrikli Araçlarda Gelecek, Yerli Üretim ve Şarj Altyapısında
Elektrikli Araçlarda Gelecek, Yerli Üretim ve Şarj Altyapısında
İçeriği Görüntüle

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÜRETİMİMİZİN VE KÜLTÜRÜMÜZÜN MERKEZİNE YERLEŞTİRİYORUZ”

Ravago Bina Çözümleri’nin sürdürülebilirlik yaklaşımına vurgu yapan Doğruer, “Ravago Grubu olarak da sürdürülebilirliği sadece bir çevre politikası olarak değil, kurumsal kültürümüzün merkezinde konumlandırıyoruz. 60 yılı aşkın geri dönüşüm uzmanlığımızla, insan, çevre ve iş arasında denge kurmaya odaklanıyoruz. Grubumuz genelinde ise karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 42 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Ayrıca elektrik tüketimimizin en az yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak ve enerji verimliliğimizi de yüzde 10’a kadar artırmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Her adımını sürdürülebilirlik misyonu ile atan global bir şirket olarak Türkiye operasyonumuz kapsamında da Kayseri’deki fabrikamızda hayata geçirdiğimiz biriket yatırımı sayesinde üretim sürecindeki atıkların tamamını geri dönüştürerek taş yünü elde ediyor ve pazara sunuyoruz. Bu modelle sıfır atık yaklaşımını sahada hayata geçiriyoruz. Üretim süreçlerimizde enerjiyi verimli kullanıyor, enerji tüketimimizde yenilenebilir kaynakların payını her geçen gün artırıyoruz. İklim değişikliği de dahil olmak üzere faaliyetlerimizden kaynaklanabilecek tüm olumsuz etkileri önceden kontrol altına alarak iş sağlığı ve güvenliği, enerji ve bilgi güvenliği yönetim sistemlerini entegre biçimde uyguluyoruz. Kaliteli, enerji verimli ve çevreye etkileri minimum olan ham maddeleri tedarik ediyor, geri dönüşüm süreçlerini üretimimizin ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz. Tüm bu çalışmalar sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek attığımız adımların birer yansıması. Daha yeşil bir gelecek için sürdürülebilirliği odağımızda tutmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.