Havaların ısınması ile mevcut yapılarda çatı ve cephelerde renovasyon çalışmalarının artması bekleniyor. Boyanın, yalıtımın ya da cephe kaplamasının ve de çatıların yenileneceği bu süreçte herhangi bir yapı malzemesinden istenilen performansın alınabilmesi için hiç kuşkusuz ürün özelliklerinin, kalitesinin önemi büyük. Ancak tek başına yeterli değil! Zira ürünün kalitesi kadar doğru uygulanması da oldukça önemli. ST Çatı Cephe dergimizin yeni sayısında sektörün önde gelen malzeme üretimi ve satışı yapan firmaların yanı sıra çatı ve cephe uygulaması gerçekleştiren markaların da söyleşilerine yer verdik. Uygulama kalitesinin önemine dikkat çeken yetkililer yanlış yapılan uygulamanın birçok soruna sebep olacağını vurguluyor. Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin sektöre sağladığı faydaya dikkat çekiliyorken ustaların aldığı eğitimlerle kendilerini sürekli geliştirmesi gerektiğinin altını çiziyor.

VEDALAR VE YENİ BAŞLANGIÇLAR

ST İnşaat Yapı ve Malzeme dergisinin ve beraberinde yayınladığımız ST Çatı Cephe gibi eklerimizin editörü olarak, sekiz yıldır sizlere hem yatırım ayağında hem de yapı teknolojileri kısmında yaşanan son gelişmeleri elimden geldiğince en doğru şekilde aktarmaya çalıştım. Mimarinin gündelik hayatla yakından ilişkisi, insan yaşam ve davranışını etkileyen sosyal yönü bu alana daha büyük sorumlulukla yaklaşmamda etkili oldu. Ülkemizde ne yazık ki ilk insandan bu yana temel ihtiyaç olan barınma gereksinimi; artan konut fiyatları, yanlış yapılaşma gibi sorunlar sebebiyle yeterince ya da en güvenli şekilde karşılanamamakta. Çarpık kentleşme,
yeşil alan yetersizliği; depreme karşı güçsüz, enerji verimliliğinden uzak, çatıdan akan su ya da yan komşusunun sesini duymaya sebep olacak kadar konforsuz,
sağlıksız, verimsiz ve güvensiz bir bina hiçbir insanın kaderi olmamalı. Tüm bu ihtiyaçların bir lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğu kabul edilmeli, karşılanmalı.
Neticede Türkiye bir deprem ülkesi, Türkiye enerjide dışa bağımlı olan çevre sorunlarının yaşandığı bir ülke, Türkiye Avrupa’da ölümlü iş kazalarının en fazla yaşandığı (inşaat sektörü ilk sıralarda yer alıyor) ülke… Tüm bu sorunlar gündelik yaşamımızı etkileyen, yapıyla ilişkili temel sorunlar. Güvenli, sağlıklı, konforlu,
bugünün ihtiyaçlarını karşılayan, enerjiyi ve suyu minimum seviyede tüketen binalarla bu sorunları aşabiliriz. Nitekim bugünün yapı teknolojisi bunu sağlayacak
güçte… Sekiz yıllık süreçte gerek mimar, yatırımcılar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve de elbette yapı malzemelerinin önde gelen markalarının temsilcileriyle
yaptığım söyleşilerde bu konulara dikkat çekmeye, farkındalık yaratmaya çalıştım. Umarım hem topluma faydalı olmuş, hem de yıllardır dirsek teması kurduğum firmaların markalaşmasında, sesini duyurmasında katkım olmuştur. Severek hazırladığım ST İnşaat Yapı ve Malzeme dergisine ve Endüstri Radyo’daki programıma doğum yapacak olmamın ve sonraki süreçteki sorumluluklarım sebebiyle son vermek zorunda kalıyorum. Bu süreçte birlikte yol aldığım Endüstri
Medya ailesine teşekkür ediyorum. Verilen emeğin, severek ve dürüst bir şekilde yapılan her işin her zaman karşılık bulacağına inanan biri olarak, iş hayatınıza ve
özel yaşamınıza verdiğiniz tüm emeklerin topluma da fayda sağlayacak şekilde sizlere geri dönmesini diliyorum. Sevgi ve saygı ile kalın...