Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), sektörün merak beklediği, inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile yaşanan gelişmeleri ele alan “Hazır Beton Endeksi” Mart 2021 Raporu’nu açıkladı.

"BEKLENTİ VE GÜVEN, GEÇEN YILA GÖRE YÜKSELDİ"

THBB'nin raporuna göre, 2021'e düşük seviyede başlayan faaliyet, yılın ikinci ve üçüncü aylarında yukarı yönlü hareket etti, senenin ilk iki ayında yüksek seyreden güven ve beklenti, gerilese de eşik değerin hemen altında yer aldı.

Yılın başındaki yüksek beklenti-düşük faaliyet bileşeni mart ayında yükselen faaliyet buna karşılık düşük güven-beklentiye dönerken, martta para piyasasında yaşanan gelişmelerin piyasa beklentisinde etkili olduğu açıkça görülüyor.

Veriler doğrultusunda mart ayında bütün endeksler, Covid-19 pandemisinin Türkiye’de etkili olmaya başladığı 2020'nin aynı dönemine göre yüksek görünüyor.

Faaliyet ise özellikle yüksek faiz, yükselen konut fiyatları ve belirsizliğin etkisi ile geçen yıla kıyasla görece düşük bir artış gösterdi.

"HAREKETLİLİĞİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI ÖNEMLİ"

THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, raporun sonuçlarını değerlendirerek "Türkiye’de geçen hafta atılan normalleşme adımları, mevsime bağlı işlerdeki yavaşlamaya rağmen sektörün güveninin ve beklentisinin yüksek kalmasında etkisi olmuştur." diye konuştu.

Türkiye ekonomisini etkileyen gelişmeleri de değerlendiren Işık, gelişmelerin sektör üzerinde etkili olduğunu, yüksek faizle beraber ele alındığında söz konusu dalgalanmadan sektörün etkilenmemesinin mümkün olmadığını, ancak faaliyetteki yükselmenin ümit verici göründüğünü söyledi.

Bu bağlamda asıl önemli olanın yaşanan hareketliliğin sürdürülebilirliği olduğuna dikkat çeken Işık, üretici ve tüketici nezdinde güvenin ve öngörülebilirliğin tesisinin sektörde sürdürülebilir bir büyümenin yapı taşı olduğunun altını çizdi. 

"REEL SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİNİN KARŞILANMASI ŞART"

Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bu noktada piyasaların güvenebileceği, beklentileri karşılayacak, politika araçlarını doğru zaman ve şekilde kullanacak, piyasa gerçekleri ile uyumlu kararlar alabilecek, enflasyon hedeflemesine odaklanırken aynı zamanda Türk reel sektörünün de beklentilerine cevap verecek bir Merkez Bankasının varlığı çok önemlidir.”