Luxera Meydan projesinin kaba yapısından ince yapısına kadar her aşaması titizlikle yürütülüyor. Kullandıkları yapı malzemelerini A sınıfı kalitede tercih ettiklerini belirten Proje Müdürü Ender Çelik, sorularımızı cevapladı. 

Luxera Meydan projesindeki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Luxera Meydan projemiz, Luxera markasının devam eden en büyük projesi. 55 bin metrekare kapalı alan var. İki katlı otopark yer alıyor projede. Bu otoparkın bir katını dairelere, diğer katını ise ticari alanlara ayırdık. İkinci katta sosyal tesisimiz mevcut. Bu sosyal tesiste yüzme havuzu, fitness, hamam, sauna gibi burada yaşayanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir projelendirme yaptık. Proje devam ederken de revizyonları müşteri memnuniyetini gerçekleştirecek şekilde planladık. Ticari alanlar beş metre yüksekliğinde 50 dükkandan oluşuyor. Onun üzerinde 22 katlı A ve B blok şeklinde iki konut bloğumuz mevcut. Bu projelendirmede betonarme ağırlıklı, dizaynında statik projelerinde müdahale ederek optimum çözümler üretmeye çalıştık. Bununla ilgili C50 beton sınıfı kullanıyoruz. Projede her daireye bir otopark düşecek şekilde dizayn gerçekleştirildi. Biliyorsunuz ki projelerde kapalı otoparkın olması artık çok önemli. Biz de buna özellikle dikkat ettik. Daire katlarında maksimum yaşam alanı sirkülasyonunun nasıl yapılacağına yönelik A Tasarım ve Mimarlık gerekli planlamayı yaptı. Yönetimden gerekli onayı alarak biz de şu anda uygulamaya devam ediyoruz.

Malum, Türkiye bir deprem ülkesi ve yapıların depreme karşı dayanıklı olması önemli. Bu konuda projede neler yaptınız?

Luxera Meydan projemizde en son Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak inşa ediyoruz. 
Aynı zamanda zemin birleştirmesinde temel altı fore kazıklarını kullandık. Bu fore kazıklarını, genellikle firmalar projenin zeminin taşıma değerine göre afaki bir değer alarak projelendiriyor. Biz ise projemizde test kazığı uygulaması yaptık. Yani numune fore test kazığı çaktık zemine. Dolayısıyla bir fore kazığına hidrolik preslerle 420 ton yükleme yaptık. Böylelikle gerçek deplasmanlarını ölçtük. Buna göre temel altı kazıklarını projelendirdik ve gerçek değerindeki taşıma değerini bularak, binamızı sağlam bir zemine oturttuk. Biliyorsunuz depreme karşı yapıda en önemli detay temelin sağlam olmasıdır. Projenin zemin hakkında İstanbul Üniversitesi’nden Doçent Doktor Sadık Öztoprak’tan danışmanlık hizmeti aldık. Luxera Meydan projesinde şu anda 38 bin metreküp beton, 5 bin ton demir sarfiyatı var. Tüm bu çalışmalar, depreme karşı binanın mukavemetli olabilmesine verdiğimiz önemin bir göstergesi.

Su yalıtımı uygulaması yaptınız mı?

Tabii, beton içine katılan kristalize malzemelerle su yalıtımını kullandık. Perdelerde kauçuk esaslı 4 kg/mm çift fileli uygulama yaptık. Normalde 2,5 kg/mm’dir. Bu uygulama çoğu projelerde yapılmıyor. Biz izolasyona çok önem verdiğimiz için bu çalışmaları yapıyoruz. Çünkü yanlış izolasyon uygulamasının telafisi sonra çok daha maliyetli oluyor. Teraslarda da poliüretan esaslı malzeme kullanmayı planlıyoruz.  Cephede de kompozit mantolama ve seramik mekanik kaplama uygulamamız var. Mantolamada taş yünü uygulayacağız. Yalıtım aynı zamanda çevre sağlığına duyarlılık anlamına geliyor. Biliyorsunuz  ki ülkemizde enerji maliyetleri yüksek. Isınmak için doğalgaz kullanıyoruz; ancak doğalgazı ithal ediyoruz. Bundan dolayı projede minimum sarfiyatla maksimum faydayı sağlayacak ısı yalıtım değerlerine ulaşmayı hedefliyoruz. 

Hangi alanlarda danışmanlardan faydalandınız?

A Tasarım ve Mimarlık bize danışmanlık konusunda oldukça yardımcı oldu. Bu alanda kendileri zaten bir marka. O yüzden de onların ürettiği çözümleri biz yine kendi süzgecimizden geçirerek uygulamaya aldık. Yangınla ilgili çalıştığımız danışmanlar var. Mesela basınçlandırma şartları, asansördeki gerekli şaftlar, taze hava emişleri, egzoz fanlarıyla bunların uzaklaştırılması, yangın esnasında otoparkların jet fan sistemiyle otomasyon sisteminin kurulması ve tüm bunların testleri gibi teknik konularda çalışmalar yapıyoruz.

Dış cephede görsel olarak ne kullanacaksınız?

Binanın dış cephesinde kompozit levha kullanacağız. Ayrıca seramik mekanik montaj kaplamamız var. Teraslarda da cam korkuluk sistemimiz yer alacak. Hem emniyetli hem de görsel olarak estetik oldukları için bu yapı malzemelerini tercih ettik. Bunlar temperli cam olacak. Üzerindeki korkuluklar gerekli mukavemette olacak.

Luxera Meydan projesinin kaba yapısından iç mimarisine kadar kullandığınız tüm yapı malzemelerinde aradığınız kriteriniz oldu?

Blokların duvar örümüne devam ediyoruz. Burada Kilsan’ın tuğlasını kullanıyoruz.  Kullandığımız malzemelerin A sınıfı kalitede olması tercihimiz. Bu sınıftaki malzemeler fiyat olarak biraz yüksek olabilir; ancak satın alma departmanımız en kaliteyi malzemeyi en uygun fiyata nasıl alırız konusunda çok güzel çalışmalar yürütüyor.

Şu anda hangi aşamadasınız?

Projenin kaba inşaatının yüzde 65 seviyesindeyiz. Mayıs gibi ince iş uygulamalarımız başlayacak. 2019 Ağustos ayı gibi projeyi tamamlayıp, son testleri yapmamız ardından aynı yılın Ağustos ayında daire teslimlerini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Planlamalarımızı bu tarihe göre yaptık. Örneğin bizim önem verdiğimiz konulardan biri de asansör uygulamaları. Bu konuda en kaliteli markalarla görüşüyoruz. Bizim için gerekli olan ve uygulamada veya uygulama sonrasında sıkıntı çıkartmayacak ürünlerle projemizi tamamlamayı hedefliyoruz.
İnşaatın olmazsa olmazı olan çatı cephe mazlemelerdeki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? Bu sektörden beklentileriniz neler?
Cepheyle ilgili çok çeşitli malzemeler var. Bu malzemelerin optimum denenmesi gereken süreleri var. Bunlar denenmeden, bu süreler geçmeden piyasaya çıkan malzemelerin olduğunu düşünüyorum. Bu konuda o malzemelerden uzak duruyoruz. 

Peki iskele kalıp sektöründeki gelişmeleri değerlendirir misiniz?

Dış cephe iskelesi ve betonarme imalatının yapıldığı kalıp iskelesi olarak iskele sistemlerini ayırırsak, dünya standartlarına göre bizim inşaat sektöründe teknolojimiz üst seviyede. İnşaat yatırımcılarının geçmiş yıllarda yurt dışında büyük projelerin yapımını üstlenmesi ve bu projelerde Türk işçilerinin çalışması hem onlara hem de sektöre deneyim kazandırdı. Aynı zamanda bu projelerde kalıp firmaları önemli çözümler üretti, kendilerini geliştirerek inşaat yapımına destek oldu. Endüstriyel kalıp sistemi dediğimiz, bizim de şu anda projelerimizde kullandığımız kule vinç ile kullanılabilen endüstriyel kalıp sistemleri, inşaat yapım hızımızı maksimum seviyeye çıkartıyor. Örneğin bizim bu projede kat geçişlerimiz beş ya da altı gün kadar kısa sürüyor. Hatta bazen dört güne kadar düşüyor. Bu çalışmayı klasik sistemle yaptığımızda kat geçişlerimiz 15 günü buluyordu. Bu süreler azaldıkça hem işçilik ve kalıp maliyetleri düşüyor hem de kalite artıyor. Bir diğer örnek ise otoparklarda brüt beton yüzeyi uyguladık bu endüstriyel kalıp sistemiyle… Böylelikle ilave sıva maliyeti ve diğer masraflardan da tasarruf ettik. Cephe iskelesi ise iş güvenliği açısından çok önemli! Projemizde iş güvenliğini sağlamak adına gerekli önlemleri aldık. Cephe iskelelerinde güvenli iskele sistemlerini kullandık. İş güvenliğini maksimum seviyeye çıkarmak adına iş sağlığı uzmanlarından danışmanlık hizmeti alıyoruz. Projenin inşaatına başlamadan önce yaklaşık 120 çalışanlı bir kamp organizasyonu yaptık. 120 kişilik yatakhane, mutfak, ofis binaları, banyolar, tuvaletler, ısıtma sistemleri, sıcak su sistemleri de dahil, işçinin rahat etmesini sağlayacak yaklaşık 600 bin liralık bir yatırımla kamp alanımızı oluşturduk.