YELİZ YİRMİBEŞ LALE - 1,5 milyon konutun dönüşümünü hedefleyen  planın istihdam artışına katkı sağlayacağını öngördüklerini aktaran Öz,  81 ilde gerçekleştirilecek çalışmaların şehir merkezlerinin katma değeri yüksek noktalarında gerçekleşeceğine dikkat çekerek yapı ve dolayısıyla yapı malzemeleri sektörlerinin ekonominin lokomotif sektörlerinin başında geldiğini hatırlattı. İstanbul’un bu sektörlerin en büyük oyuncuları arasında yer aldığını dile getiren Öz,  sürekli büyüyen, gelişen ve dönüşen bir şehir olan İstanbul’un dönüşüm ile birlikte çok daha sağlıklı ve güvenli bir hale geleceğinin altını çizdi. 2019 yılında inşaat konut ruhsatlı daire sayısının 305.938 adet olarak son yılların en düşük seviyelerinde kaldığını aktaran Öz, 2019 yılının ilk el konut satışlarının ise 511.682 daire olarak gerçekleştiğine işaret etti. Bu durumun konut stoklarında ciddi şekilde erimeye neden olduğunu belirten Öz, Türkiye’nin yıllık olarak yaklaşık konut ihtiyacının 700.000. 2020 yılı ilk çeyrekte inşaat sektöründe bir hareketlenme başladığına işaret etti.  Mart ayında başlayan pandeminin etkisiyle Nisan ve Mayıs aylarının durağan geçtiğini konut kredi faizlerinin 0,64 seviyelerine inmesi ile hazır olan konut satışlarının Haziran, Temmuz ve Ağustos ayında tarihi rekorunu kırarak ilk el konut satışının 178.692 adet olduğunu kaydetti. İnşaat firmalarında bir güven ortamının oluşmaya başladığını ve yeni konut üretimi için projelere hız verildiğini açıklayan Öz, Kentsel Dönüşüm Eylem Planı ile hayata geçen projelerle bu yükselişin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ve pandemi döneminin etkileri en hafif şekilde atlatılacağını vurguladı. 

“Sektörün güncel ihtiyaçlarına en hızlı şekilde cevap veriyoruz”

İstanbul başta olmak üzere Kiptaş, Emlak Konut’un dahil olduğu pek çok projede ürünlerinin tercih edildiğini dile getiren Öz, Fikirtepe, Bağcılar ve Zeytinburnu’nda yürütülen pek çok proje için çalışmalarının halihazırda devam ettiğini kaydetti. Yer aldıkları güçlü projelerin beraberinde bir talep artışı oluşturduğunu ifade eden Öz, bu talepler doğrultusunda üretim çalışmalarını hızlandırdıklarını kaydetti. Talepleri hızlı ve kaliteli bir şekilde karşılayabilmek adına tüm deneyim ve teknolojilerini kullandıklarını orta ve üst segmentteki fonksiyonel ürünlere ağırlık verdiklerini aktaran Öz,  önümüzdeki beş yıl içerisinde de dönüşüm projelerinde bu tip katma değeri yüksek ürünlerin tercih edilmeye devam edileceğini kaydetti. Şirketlerinin her seviyedeki talebe hazırlıklı bir durumda olup güçlü üretimi ve bayi yapısı ile sektörün ihtiyaçlarına hızlı şekilde cevap verebilecek nitelikte olduğunu dile getiren Öz, “Hem yerli üretim alanındaki ilklerimiz hem de pazarı ve müşteriyi doğru analiz edebilme kabiliyetimiz sayesinde E.C.A. ve SEREL markalarımızla yerli sanayinin güçlü oyuncuları arasında gösterilmeye bu süreçte de devam edeceğiz.”  açıklamasını yaptı.