2020 yılını başarılı bir şekilde kapatan isimlerden biri de Doka Kalıp İskele. Nitekim marka hem yurt dışında hem yurt içinde euro bazında çift haneli büyüme gerçekleştirdi. Bu başarıda dijital kanallarda yaptığı atılımların yanı sıra e-ticaret çalışmalarının da rolü büyük. Doka’nın yeni yıl ajandasında ise odaklandığı en önemli iki konu; dijitalleşme ve ihracat. Türkiye inşaat sektöründe yaşanan daralmaya karşılık son dönemde ihracattaki fırsatlara odaklandıklarını belirten Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay, sorularımızı cevapladı.

2020 yılını sektörünüz ve firmanız açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Doka Türkiye olarak gerek iç pazarda, gerekse yurt dışında devam eden projelerimiz ve dijital kanallarda yaptığımız atılımlarla öne çıkan şirketlerden biri olduk. Euro bazında çift haneli büyüme gerçekleştirdik. E-ticaret ve dijitalleşme yolunda da sürdürülebilir başarılara imza attık. E-ticaret kanalında dünya çapında Doka’nın en yüksek e-ticaret satışını gerçekleştirdiği dördüncü ülke olduk. Öncelikle pandemi süreci planlamadığımız, bugüne kadar da hiç beklemediğimiz bir durumdu. Beklentimiz önümüzdeki yıllar içerisinde sektörü alt üst edecek teknolojik bir gelişmenin yaşanmasıydı. Örneğin, demir donatı olmadan yapılabilen bir yapı ya da hiç beton gerektirmeyen bir kaba inşaat, hiç kalıp kullanılmadan yapılabilecek bir betonarme yapı, hiç işçilik gerektirmeyen, tamamen robotlar ve üç boyutlu yazıcılarla üretim gibi büyük teknolojik gelişmeler bekliyorduk. Fakat bambaşka bir şey oldu ve pandemi ortaya çıktı. İç pazardaki durumu anlayabilmek içinse çimento verilerine bakmak yeterli. Çünkü inşaat sektörünün durumunu çimento tüketimi belirliyor. Çimento tüketiminde geçen seneye oranla bir miktar düşüş var. Dolayısıyla bu bütün sektör paydaşlarını etkiledi, tüketimdeki düşüş yeni inşaat yapımlarına da aynen yansıdı. Fakat bu yansıma Mayıs ayından sonra düzelmeye başladı. Mayıs, Haziran ve Temmuz düzenli olarak satışların arttığı bir dönem oldu. Bu artış şu anda da sürüyor. Özellikle Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ayları çok iyi geçti. Tabii burada bizim şansımız oldu. Sektördeki diğer firmalardan pozitif anlamda ayrıştığımızı düşünüyorum. Çünkü bizim için hem yurt dışında hem yurt içinde euro bazında çift haneli büyüme gerçekleşti. Bu pozitif ayrışmada, geçmiş dönemde alınmış işler ve bu dönemde alınan, örneğin Çanakkale Köprüsü, Şehir Hastaneleri, Finans Merkezi gibi önemli projelerin etkisi oldu. Şansımız Irak’ta da yaver gitti. O coğrafyanın en büyük alışveriş merkezi Bağdat Mall Projesi başladı ve bu projede tek çözüm ortağı olarak çalışıyoruz.

Son zamanlarda birçok sektörde ihracat daha ağırlık verilmeye başlandı. Doka Türkiye, ihracat çalışmaları kapsamında neler yapıyor?

Yurt içi ve yurt dışı pazarındaki önemli projelere çözüm sunan Doka Türkiye, Türkiye inşaat sektöründe yaşanan daralmaya karşılık son dönemde ihracattaki fırsatlara odaklandı. Bilindiği gibi kalıp ve iskele sektörü inşaat sektörünü takip ediyor. Biz de iç piyasadaki daralmayı ihracata daha fazla yoğunluk vererek dengeleme yoluna gidiyoruz. İhracat pazarlarını çeşitlendirmek için gelişmelere göre hızlı aksiyon alıyor, buna göre yapılanmalara gidiyoruz. Ki, bu bölgede halihazırda zaten oldukça geniş bir ihracat ağına sahibiz ve Doka Türkiye olarak pek çok ülkeye ihracat yapıyoruz. Doka Türkiye’den hizmet alan ülkeler; Irak, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Cezayir. Gelecek dönem için Doka olarak ihracat hedefimizi de ciromuzun yüzde 30’u olacak şeklinde planlıyoruz. 

Doka, 2021 yılında nasıl bir yol izleyecek? Hedefleri neler?

Köklü bir geçmişe sahip olan şirketimizin reflekslerine, oluşmuş bilgi ve birikimlerimize güveniyoruz. 2021 ve 2022 için tedbirli iyimserlik içerisindeyiz. Öngörülemez birçok dış faktör olması nedeniyle en iyi, normal ve en kötü senaryolar hazırlandı ve her senaryo için hazırlıklarımızı yaptık. Bir yandan tedbirli davranırken bir yandan da fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz.

Pandemi birçok iş alanında birtakım değişimlere sebep oldu. Sizce pandemi iskele kalıp sektöründe hangi dinamiklerin değişmesine ve ihtiyaçların doğmasına sebep olacak?

Pandemiyle birlikte iş yapış şekillerimiz değişmeye başlıyor. Biz, dijitalleşmenin sektörün geleceği olduğunu düşünerek 2 yıl önce bütün kaynaklarımızı buraya yönlendirdik. Şantiye içindeki verimliliği artırmak için tasarlanan üç boyutlu tasarımların BIM ortamına taşınması da yine pandemi döneminde bizim için avantaja döndü. Bunun dışında pandemi döneminde etkisini olumlu olarak artırmayan, ama genel olarak dijitalde uzun zamandır yatırım yaptığımız, betonun içerisine bıraktığımız Concremote sensörlerimiz mevcut. Ayrıca kalıpların üzerine taktığımız Doka Contact sensörlerimiz var. İnşaat sektörü de daha fazla dijitalleşmeye gidecek. Bu yeni döneme uyum sağlayamayan şirketlerin ayakta kalmakta zorlanacağı, uyum sağlayan ve değişime ayak uyduranların devam edeceği bir dönem yaşıyoruz. Elbette planlarımız değişti. Hatta artık uzun vadeli planlar geliştirmiyoruz. Çünkü salgın hastalığın etkilerinin ne olacağını kimse bilmiyor. Dolayısıyla daha kısa vadeli, daha öngörülen planlar yapıyoruz.

Eyiste Viyadüğü Projesine hangi ürünlerinizle çözüm sundunuz?

1915 Çanakkale Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Kömürhan Köprüsü gibi Türkiye’de ve dünyada çok sayıda büyük projelerden sonra “Eyiste Viyadüğü” gibi Türkiye’nin imza projelerinden birinde daha kalıp çözüm ortağı olarak sorumluluk aldık. Projede Doka sistemlerinden, Doka CFT Eco Dengeli Konsol Arabası Sistemi, Top 50 Geniş Yüzeyli Kalıp Sistemi Çözümü, Xclimb 60 Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemi, DokaScaff Uni İskelesi Çalışma Platformları ve Ağır yük Taşıma İskelesi D2 kullanıldı. Eyiste Viyadüğü Projesi, yapımı tamamlandığında dengeli konsol metodu ile yapılan Türkiye’nin en yüksek ve en uzun viyadüğü olacak. Projenin, temel, elevasyon, başlık kirişi ve viyadüğün üst yapı kalıp tasarımı ve tedariğini biz sağlıyoruz. Yer aldığımız projelerin ilk planlama aşamasından sona ermesine kadar tüm süreçlerinde çözüm ortağı oluyoruz. Çalıştığımız projelerde ihtiyaçları doğru çözümleyip, zaman ve maliyet kapsamında en optimum çözümü sunarak, üretim, planlama ve uygulama aşamalarının tümünde güvenliği ilk sırada tutuyoruz.