“Karbon Emisyonlarını 2030’a Kadar Yüzde 42 Oranında Azaltmayı Hedefliyoruz”
“Karbon Emisyonlarını 2030’a Kadar Yüzde 42 Oranında Azaltmayı Hedefliyoruz”
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de 2004-2024 yılları arasında tarım alanları yaklaşık yüzde 6,3 azaldı yani 2,6 milyon hektarlık alan kullanımdan çıktı. Bu alanlar arasında ekilen, nadasa bırakılan tarlaların yanı sıra çayır ve meralar da bulunuyor. Ekim yapılan alanların ise yüzde 6,5’u yaklaşık 1,2 milyon hektarı artık kullanılamıyor. Bu gerilemede ekonomik faktörler etkili olurken bir başka etken ise iklim değişikliği.

İklim değişikliğinin tarıma etkisi küresel ölçekte gün geçtikçe artarken, uzun vadede gıda güvenliği ve çiftçilerin gelirinde beklenenin üzerinde, ciddi kayıplar ortaya çıkacağı öngörülüyor. Son yıllarda Türkiye de özellikle tarım alanlarında, kuraklık, aşırı yağış, sel ve dolu felaketleriyle iklim değişikliğinin etkisini hissetmeye başladı. Tarımsal üretimde çeşitlilik anlamında çok zengin bir bölge olmamıza rağmen artan kuraklık, değişen yağış rejimi, olağanüstü hava olayları nerdeyse tüm bölgelerde tarımsal rekolteyi olumsuz etkiliyor.

TARLADAN MERAYA HER YERE GÜNEŞ PANELİ

1749023068 Yusuf Bahad R Turhan

Solar3GW’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, iklim değişikliğinin tarımsal araziler üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmek için Tarım-Güneş Enerji Santralleri (GES) projelerine hız verilmesi gerektiğini söyledi.

Turhan’a göre, TarımGES’ler iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiyle üretimde zorlanan çiftçinin önünü açabilir. Turhan iklim krizine karşı TarımGES uygulamaları konusunda şunları söyledi:

“Çok çeşitli TarımGES uygulamaları mevcut. Her ürüne göre, esnek TarımGES projesi tasarlamak mümkün. Ürünün niteliği göz önüne alınarak buğday tarlası ya da meyve bahçesi olabilir, panellerin üzerinde yer alacağı konstrüksiyon ürüne göre yüksek ya da alçak tasarlanabilir. Ayrıca paneller ürünlerin üstlerine değil, ekilen alanda aralara dikey olarak da yerleştirilebilir. Yurt dışında sadece sebze-meyve üretilen sistemler değil, aynı zamanda hayvancılık yapılan çayır ve meralar, balık çiftlikleri, üzüm bağları, arıcılık faaliyetleri de TarımGES kapsamına alınıyor. Solar3GW’nin Türkiye’deki öncelikli TarımGES hedefi sebze-meyve ve tahıl üretimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırmak.”

TarımGES sistemleri gölgeleme sayesinde buharlaşmayı sınırlayıp toprağın nemliliğini korumasına yardımcı olurken sulama ihtiyacını da azaltıyor. Bu da bu sistemleri doğru arazi, doğru iklim, doğru ürünle formüle edildiğinde çok elverişli hale getiriyor. Sıcaklık stresinin azaltılmasıyla olan ortama bir mikro iklim oluşturması söz konusu olabiliyor. TarımGES’te yetişen bazı ürünler için sulama ihtiyacının yüzde 20 ile yüzde 30 arasında azalabiliyor.

YEKA’LAR TARIMGES’İN YAYGINLAŞMASINDA ÖNEMLİ

Turhan, Türkiye'de tarım arazilerinin binde 1'ine TarımGES kurulsa 11 bin 736 MW'lık kapasitede GES kurulabileceğini belirtiyor. Bu da yıllık elektrik talebinin ortalama yüzde 5-7'sini karşılayabilir. Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü olan 23 GW dikkate aldığında bu miktarda bir kurulumda güneş enerjisi üretiminin yüzde 25-30’u TarımGES’ten gelebilir.

Turhan, TarımGES projelerinin özellikle YEKA’larla başlamasının olumlu etkisi olacağını ifade ediyor. Özellikle 5-10-20 MW büyüklüğünde YEKA’larla başlanması gerektiğine dikkati çeken Turhan, “İkinci aşamada küçük ve orta ölçekli çiftçiyi de kapsayacak yönde lisanssız uygulamalar, test edilmiş standartlar tanımlanarak çiftçinin tarımsal faaliyetini destekleyecek yönde yapılabilir.” diyor.