Türk plastik enjeksiyon makinası teknolojilerine 50 yıldır pek çok alanda öncülük eden Hürmak, 2021 yılından itibaren Gebze GOSB içerisindeki 19 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikasında üretim yapıyor. Yakın zamanda farklı boyutlarda 10 adet yeni CNC tezgah yatırımı yaparak dışarıdan hizmet aldığı pek çok kalemi kendi bünyesinde toplayan şirket üretim süreçlerini hem hızlandırmış hem de iyileştirmiş. Ülkemizde daha önce üretilmeyen, tamamen dışa bağımlı olunan ve hatta bazı durumlarda uluslararası engellemeler sebebiyle sanayicinin almakta bile prosedürel güçlükler yaşadığı makinaları son üç yılda ürün gamına ekleyen Hürmak Makine şimdi de ürettiği makinaların dijital ayağına ağırlık vererek makina kontrolörünün yazılım ve donanım ayağını yerlileştirme projesine odaklandı. Hürmak Makine Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burç Angan, “Çok yakın zamanda kendi markamızla, donanım ve yazılımı ülkemizde geliştirilen makina kontrolcülerimizi hem kendimiz kullanmaya hem de plastik sektörünün hizmetine sunmaya başlayacağız” dedi.
Öncelikle okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. Şirketiniz alanında ne gibi ilklere imza attı?
Hürmak Makine 1969 yılında Adnan Angan tarafından faaliyete geçirilmiş ve günümüzde 50 yılı aşkın şekilde plastik sektörünün sayılı firmalarından olmakla beraber, tüm bu zaman boyunca aktif makina imalatında kalmış olan tek firmadır. Günümüzde ikinci kuşak tarafından yönetilmekte ve küresel pazarda büyümeye devam etmektedir. 50 yılı aşkın faaliyet hayatı boyunca Hürmak, Türk plastik sektöründe enjeksiyon makinası teknolojileri üzerinde pek çok alanda öncü olmuştur. Thermoplastiklerin yanı sıra Thermoset malzemelerin işlenmesi, çoklu komponent veya çok renkli enjeksiyonlar, PLC kontrollü makinalar gibi pek çok yeniliği 70’li, 80’li yıllarda ülkemize kazandırmış bir firmadır. Son dönemde ise özellikle 2011 yılında aldığımız bir strateji kararı ile, her yıl en az bir Ar-Ge projesi bitirme politikasını takip ediyoruz. Bu şekilde hem şirketimizdeki Ar-Ge ve gelişim kültürünü diri tutuyor, hem de güncel teknolojileri en hızlı şekilde millileştirme yolunda gayret gösteriyoruz. Son on yılda, bu hedefimizi sürekli tutturduk, hatta pandemi yıllarında firma içine kapanarak bir yıla iki proje sığdırdığımız da oldu.
İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 2022 yılını şirketiniz açısından değerlendirir misiniz? Makina alanında yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız? 2023 dönemi için varsa yeni yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2022 yılı bizim için aslında içerisinde bulunduğumuz bir yatırım sürecinin son ayağı olarak geçti diyebilirim. 2020 yılı başında başladığımız bu süreçte ilk önce daha fazla alana ihtiyacımız olduğu için Gebze GOSB içerisinde yer alan fabrikamızda bulunan kiracımızı tahliye sürecine girdik ve sonrasında gerekli tadilatları yaparak tezgah yatırımına başladık. 2021 yılında bu süreçleri tamamlayarak yıla 19 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikamızda başladık. Bu esnada farklı boyutlarda 10 adet yeni CNC tezgah yatırımı yaptık ve dışarıdan hizmet aldığımız pek çok kalemi kendi bünyemize toplayarak üretim süreçlerimizi hem hızlandırdık hem de iyileştirdik. Bu tezgahlar arasında 3 metre, 4 metre gibi boylarda köprü tipi işleme tezgahları, yüksek tonajlarda iş bağlanabilen çok tablalı yatay işleme merkezleri, çoklu eksen kabiliyetine sahip CNC tornalar gibi her makinacıyı iştahlandıracak özel makinalar var. Dolayısıyla süreçlerimizi iyileştirdiği gibi üretim kabiliyetimizi de ziyadesiyle arttıran bir yatırım adımı oldu bizim için. 2022 yılını da çoğunlukla bu yatırım neticesinde oluşan ihtiyaçlar paralelinde personel istihdamı, organizasyonel koordinasyon gibi konulara yoğunlaşarak geçirdik. Şimdiki hedefimiz ise 2023 yılı ile beraber gaza basarak üretimi hızlandırmak.
Bahsettiğim gibi bizim için sürekli Ar-Ge artık bir şirket mottosu haline gelmiş durumda. Pandemiyle beraber gelen kapanma süreci ve seyahatlerin durma noktasına gelmesini ise bu alanda bir fırsat olarak kullandık ve son üç yılda çok önemli yeni makinalarımızı ürün gamımıza ekledik. Kısaca bahsetmek gerekirse: hassas döküm sanayisinde kullanılan ve savunma sanayisi için çok kritik parçaların üretiminde önemli rol oynayan mum enjeksiyon makinasını üreterek milli sanayimize kazandırdık. Avrupa’nın en büyük enjeksiyon kapasitesine sahip mum enjeksiyon makinasını ülkemizin önemli hassas döküm firmalarından birisi için üreterek teslim ettik ve onların da bugün haberlerde gördüğümüz pek çok savunma sanayii projesine parça üretebilmesine destek olduk. Fiber elyaf katkılı BMC ve SMC hamurunu enjeksiyon metodu ile işleyebilen makina ürettik ve kendi tasarımımız sistem ile normalde enjeksiyon sürecinde kırılan fiberlerin %90 oranında muhafaza edilerek üretilebilmesini sağladık. Bu şekilde normalde hidrolik preslerde üretilen parçaların firesiz ve 10 kata yakın kapasite artışı ile enjeksiyon makinasında üretilebilmesini sağladık. Katı silikon için enjeksiyon makinası geliştirdik ve katı silikon hamurunun enjeksiyon metodu ile işlenmesine imkan sağlayan makinayı da milli sanayimize kazandırdık. Ve son olarak kauçuk enjeksiyon presi için çalışmalarımızı tamamlayarak bir diğer Ar-Ge projemizi başarıyla neticelendirdik. Her bir makina ülkemizde daha önce üretilmeyen, tamamen dışa bağımlı olduğumuz ve hatta bazı durumlarda uluslararası engellemeler sebebiyle sanayicimizin almakta bile prosedürel güçlükler yaşadığı makinalardı. Bunların tamamını özgün ve milli tasarımımız ile ülke sanayimize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Şu anda ise makinalarımızın dijital ayağına ağırlık vererek makina kontrolörü kısmında yazılım ve donanım ayağını yerlileştirme projemiz devam etmekte. Çok yakın zamanda kendi markamızla, hem donanım hem de yazılımı ülkemizde geliştirilen makina kontrolcülerimizi hem kendimiz kullanmaya hem de plastik sektörünün hizmetine sunmaya başlayacağız.
Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz?
Yukarıda bahsettiğim gibi bu alanda şu anda yoğun bir çalışmamız mevcut. Dijitalleşen dünyada makinaların da çağa ayak uydurmadan hayatta kalması düşünülemez. Dolayısıyla artık yarış bu makinaları mekanik anlamda daha iyi yaparak değil, bu noktaları hâlihazırda aşarak ve dijital anlamda fark yaratarak yapılıyor. Bu gelişmeyi gördüğümüz için iki yıl önce dijitalleşme çalışmalarımızı başlattık. Çünkü gördük ki; biz en iyisini yapsak da yazılım ve donanım anlamında makinaya hükmedemediğimizde ne yaptığımızın çok da bir anlamı kalmıyor. Dahası edindiğimiz tüm know-how’ı yazılım ve kontrolör tedarikçisi yabancı firmalarla paylaşmak zorunda kalıyoruz ve her ne kadar arada anlaşmalar olsa bile bu bilgilerin güvenliği tam olarak net değil. Dolayısıyla bu alanda bir birim oluşturarak şimdiye kadar dışarıdan aldığımız bu ürün ve hizmetleri kendi bünyemizde toplama kararı aldık. Bir nevi çağı yakalamak adına bir dijital atılım içerisine girdik. Bahsettiğim gibi iki yıldır bu konuda çalışmalarımız sürmekte ve şu anda kullanılmaya hazır temel bir kontrolcü noktasına geldik. 2023 yılı içerisinde 7 inch ve 10 inch ekranlık model alternatiflerini hem kendimiz kullanmaya başlayacak, hem de piyasaya ayrı bir ürün grubu olarak sunacağız. 2023 yılı içinde ise hedefimiz geliştirme çalışmalarımızı tamamlayarak ürün grubunu 7, 10, 15 ve 21 inch’lik tüm ürün ailesi olarak piyasaya sunmak. Piyasa arzını gerçekleştirdiğimiz bu noktada aslında hedefimize ulaşmış gözüksek de gerçekte sadece ilk adımı atmış olacağız. Çünkü mevcut sistemin yerine kendi geliştirdiğimiz sistemi entegre etmek bizim için işin sadece başlangıcı. Bu noktadan sonra önümüzde makinalarımızın gelişimine yönelik çok geniş bir alan olacak ve bu doğrultuda daha önce elimizde olmayan pek çok imkana sahip olarak yüksek katma değere sahip ve dünya piyasalarında fark yaratan makinalar üretmek yolunda çalışacağız. Uzun vadeli hedefimiz ürettiğimiz tüm makinaları “online” hale getirerek merkeze bağlamak. Merkezde ise tüm bu makinalardan çeşitli verileri toplayarak işlemek ve bu verileri gerek önleyici bakım, gerekse süreç iyileştirme gibi maksatlarla müşterimize IoT hizmetleri sunmayı hedefliyoruz. Bir sonraki adımda ise “akıllı makina” konsepti ile kullanıcının makinasından alınacak verileri merkezde işleyip akış analizi yapacak bir sistem kurarak, makina ayar parametrelerini kullanıcının üzerinden tamamen alacağız ve bunu, makinanın entegre olduğu sistem üzerinden yapması için çalışacağız. Tabii ki bunlar bizim uzun projeksiyondaki vizyonumuzun bir parçası. Bunları yapmak için çabalayacağız ve en üst seviyede bu hedefleri yakalamak için gayret göstereceğiz. Elon Musk’un çok sevdiğim bir sözü var: “Hiç başarısız olmadıysanız, yeterince inovatif değilsiniz.” diyor. Dolayısıyla biz de çıtamızı her gün daha ileriye, daha yükseğe itme çabası içerisindeyiz. Bu vizyonla önümüzdeki 10 yıllık süreç içerisinde markamızı küresel sektörümüzde bilinen ve itibar gören bir noktaya taşıma çabamız devam ediyor. Bundan 10 yıl önce tek tük ihracat yaparken bugün üretimimizin çok büyük kısmını gelişmiş ülkelere ihraç ediyoruz. Bu da bize her alanda daha büyük hedefler koymak için bir özgüven veriyor.
