İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin Karadeniz'deki doğal gaz sahasında kanıtlanmış rezerv miktarının anlaşılabilmesi amacıyla ilk olarak test kuyularının açılması gerekirken, keşifle beraber Türkiye'nin küresel anlamda doğal gaz üreticileri sınıfına gireceği ve uluslararası gaz müzakerelerinde Türkiye'nin elinin güçleneceği vurgulanıyor.

Yazıcı Avukatlık Ortaklığı tarafından Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) ile Karadeniz'deki doğal gaz keşfine ilişkin gerçekleştirilen online toplantının moderatörlüğünü Yazıcı Avukatlık Ortaklığı Kurucu Ortağı olan Murat Yazıcı gerçekleştirdi.

Toplantıda bir konuşma yapan Emekli Büyükelçi Mithat Rende, Sakarya Gaz Sahası'ndaki 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin Türkiye'ye yeni bir boyut kazandıracağını ifade etti. Bu keşifle Türkiye'nin küresel anlamda doğal gaz üreticileri sınıfına gireceğine dikkati çeken Rende, "Sahada daha alt katmanlara inildiğinde bu rakamın artacağını umuyorum. Bunu anlamak için de test kuyularının açılması gerekecek. Belli bir zaman alacak bu süreç sonrasında sahadaki kanıtlanmış rezerve ulaşacağız. Kanıtlanmış rezervin bir enerji şirketiyle ortaklık kurularak mı değerlendirileceği yoksa Türkiye'nin tek başına mı devam edeceğine ilişkin soruların cevabını zaman gösterecek. Fakat, gaz keşfi ihtilaflı bir bölgede olmadığı için kısa zamanda Türkiye ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyorum." dedi.

Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin uluslararası gaz kontratları açısından kritik önemde olduğunu vurgulayan Rende, 2021 yılında süresi dolan söz konusu kontratların müzakerelerinde keşfin Türkiye'nin masadaki konumunu güçlendireceğini hatırlattı.

Rende, Karadeniz'deki gaz keşfinin yanı sıra Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de de faaliyetlerini sürdürdüğünü hatırlatarak şöyle kdevam etti:

"Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de de deniz sondajlarını sürdürmesi ve mümkünse keşif yapması çok önemli. Bizim Doğu Akdeniz'de de üretici bir ülke konumuna gelmemiz gerekir. O zaman koşullar değişebilir. Bu yüzden, Doğu Akdeniz'deki bugünkü gergin durumun diyalog yoluyla giderilmesini umuyorum ama Türkiye'nin buradaki yaşamsal çıkarlarını kararlılıkla koruması da çok önemli."

FİNANSMAN SORUNU OLMAZ

PETFORM Yönetim Kurulu Başkanı olan Murat Kalay, Karadeniz'deki gaz sahasında üretim aşamasına geçerken 3 ana süreçten bahsedilebileceğini dile getirdi. Bu süreçleri sahanın geliştirilmesi, düzenli üretim seviyesine geçilmesi ve gerileme dönemleri olarak açıklayan Kalay, özellikle geliştirme döneminin maliyet odaklı olduğunu söyledi.

Sahada 2023 ylında üretime başlanmasının planlandığını hatırlatan Kalay, şöyle devam etti:

"Bu hedefin ulaşılabilir olduğu kanısındayım. Bu tür bir projenin finansmanında ise sorun yaşanacağını düşünmüyorum çünkü Türkiye'nin yıllık 45-50 milyar metreküp gaz tüketimi var. Bu açıdan, Karadeniz'deki gazın tüketilmesi ve pazara ulaşması konusunda ciddi bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. Bu şekilde riskin minimize edildiği ve pazara ulaşabildiği durumda, finansmanda sorun olmayacağını düşünüyorum. Uluslararası kurumlardan da bu projeye finansman sağlamak kolay olabilir. Ayrıca, Karadeniz'de Romanya ve Bulgaristan'ın da yatırımlarını dikkate aldığımızda, burada ortak akılla, uluslararası oyuncuların katıldığı ortak bir sinerji de yaratılabileceğini düşünüyorum. Bu da projenin finansmanını olumlu şekilde etkiler."

ADG Anadolu Doğalgaz Danışmanlık Ortak ve Şirket Müdürü Gökhan Yardım ise sahadaki üretim maliyetinin ithal edilen gaz maliyetinden düşük olması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin uzun dönemli gaz ithalat kontratlarının 2021'den başlayarak sona ereceğini aktaran Yardım, "Uzun vadeli kontratlarla boru hatları ve sıvılaştırılmış gaz (LNG) olarak ithal edilen doğal gazın yerine yerli üretim doğal gazın kullanılması çok mantıklı olacaktır. Bu açıdan, yerli üretim doğal gazın spot LNG ithalatını etkilemeyeceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.