İhracatla ilgili her türlü konuda uzmanları aracılığı ile hizmet sunan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), son senelerde Türkiye’de ve dünyada meydana gelen gelişmelerin ihracata etkilerine yönelik, İMMİB uzman kadroları tarafından kaleme alınan, 13 farklı makaleden meydana gelen ‘Uluslararası Ticaret Üzerine Hibrit Perspektiflerle Değerlendirmeler’ adlı kitabı yayınladı.

İMMİB tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamaya göre, kitapta, Brexit sonrası Avrupa ve Birleşik Krallıkla ticaretten Kovid-19 salgını etkisinde tekrardan biçimlenen pazarlama ve satış yöntemlerine, Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan dijital dönüşüme ve 3D yazıcılara kadar iş dünyasının gündemindeki başlıklar yer alıyor. Basılı ve dijital seçenekleri ile okuyucularla buluşan kitapta, alanının uzmanları tarafından titizlikle hazırlanmış, açık ve net bir dille ifade edilmiş güncel bilgiler yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine başvurulan İMMİB Genel Sekreteri Dr. Selahattin Armağan Vurdu, kitabın, iş ve akademik dünyaya katkı sunmak amacıyla hazırlandığını anımsatarak, "İçinde bulunduğumuz süreci uygun biçimde analiz edebilmek ve doğan fırsatlardan sağlıklı şekilde faydalanabilmek adına İMMİB bünyesindeki kıymetli çalışma arkadaşlarımızdan oluşan bir yazar grubu, bu kitabı kaleme aldı. Küresel çapta yaşanan ve ticari operasyonları doğrudan etkileyen olaylardan dijitalleşme faaliyetlerine, ihracat çalışmalarından ticari anlaşmalara kadar geniş bir perspektifte okurların beğenisine sunulan bu kitap, İMMİB’in akademik makaleler içeren ilk kitabı olması nedeniyle bizim için ayrı bir öneme sahip.” Şeklinde konuştu.

Küresel arenada söz sahibi olabilmek için dijitalleşmeyi sağlamak gerektiğini belirten Vurdu, şöyle devam etti:

"Dünya, Sanayi 4.0 konsepti ile yapay zeka, nesnelerin interneti, insansız fabrikalar, artırılmış gerçeklik, otonom robotlar, bulutbilişim gibi konuları konuşurken Kovid-19 pandemisi gerçeği ile karşılaştı. Bu da bize insanoğlunun bir yandan aslında ne kadar naif, kırılgan ve korunmasız olduğunu, bir virüsle mücadelenin bütün önceliklerin yerini alabileceğini ve hayatta gerçekten nelere öncelik vermemiz gerektiğini hatırlattı. Diğer yandan yaşadığımız çevre sorunları; yaşlı dünyamızın kaynaklarını ne kadar hor kullandığımızı, sürdürülebilirlik için ortak akıl ve gayretle düşünmek ve çalışmak durumunda olduğumuzu ancak bu yolla güçlüklerin üstesinden gelebileceğimizi gösterdi.”(AA)