ESKİŞEHİR (AA) - İletişim ve Yönetim Uzmanı olan Dr. Şaban Kızıldağ, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) dünya ekonomisine verdiği zararı fırsata çevirebilmek ve yeni dünya düzeninde ekonomik güç haline gelebilmek için "5K-1N" modelini önerdi.

Kızıldağ, konuyla ilgili olarak basın mensuplarına yapmış olduğu açıklamada, Türkiye’nin salgın sürecinde birçok ülkeden daha avantajlı olduğunu belirtti..

Salgın başladıktan sonra güçlü olarak bilinen bazı ülkelerin de zor duruma düştüğünü dile getiren Kızıldağ, "Güçlü olmanın yolu 5K-1N modelinden geçiyor. Yani önce kendimize 1N'i, 'Nasıl?' sorusunu soracağız. Sonra 5K modelini uygulayacağız: Kesintisiz çalışmak, koşullara ayak uydurmak, kurumsal kalitede bütünlük, kurumsal kimlikte bütünlük ve kişisel kalite. Bu beş maddeyi uygulayan tüm işletmeler ve ülkeler ekonomik güç olarak öne geçecek ve rekabette önde olacaktır." şeklinde konuştu.

Kızıldağ, yeni dünya düzeninde, insanların kandırılmaya tahammüllerinin kalmadığını dile getirdi.

Zor bir dönemden geçildiğini, bu zorluğun ancak kesintisiz çalışarak aşılabileceğini dile getiren Kızıldağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her alanda kesintisiz çalışmayı başarmamız gerekiyor. Bunu yaparken koşullara da uydurmamız lazım. Oturup 'Pandemi var zaten, üretmeye gerek yok' demeyi bir kenara bırakmalıyız. Koşullara göre manevra yapıp yola daha emin adımlarla devam etmek gerekiyor. Kalite pasaport istemez. Siz kaliteli ürün ve hizmet üretirseniz bu bütün dünyada karşılık bulur. Kurumsal kalitede bütünlük sağlamak zorundayız. Kalite, üretimden son kullanıcıya kadar her kademede olmalı. Bu berber için de geçerli, manav için de geçerli, ülkenin en aktif firmaları için de geçerli. Maske yapıyorsan, en iyisini yapmak zorundasın. Kurumsal kimlikte bütünlük lazım ve herkes kişisel kalitesini artırmak zorunda. Doğru, ahlaklı ve istikrarlı ticaret yöntemi her zaman kazandırmıştır."

Kızıldağ, ekonomik büyüme yolculuğunda mazeret üretmek yerine mazeretlerin ortadan kaldırılması gerektiğine de vurgu yaptı.

Bir işle ilgili kurulan hayalin gerçeğe dönüştürülmesinde en büyük engelin yarına bırakmak, çıkış yolu bulmaya çalışmamak olduğunu akyaran Kızıldağ, "Parolamız 'yarın değil bugün’ olmalı. Bugün en iyi tıraşını yapmalı berber. Manav bugün en iyi domatesi satmalı. Bugün en iyi buğdayı yetiştirmenin çabası içinde olmalı çiftçi. Çürümüş rokayı taze rokanın arasına sıkıştırıp küçük hesaplar yaparsak, büyümek yerine geriye gitmiş oluruz." dedi.

Dr. Şaban Kızıldağ, Türkiye'nin çok güçlü bir devlet olduğunun, salgın sürecinde daha iyi kavrandığına inandığını belirtti.

Hiçbir devletin polisinin, bu süreçte vatandaşa gidip iki ekmek bir süt almadığını vurgulayan Kızıldağ, "Bir olmayı, birbirimize sahip çıkmayı bilen bir toplum olarak, ekonomide de büyümeyi hep birlikte başaracağımıza inanıyorum." dedi.