Bir zamanlar yalnızca sektör profesyonellerinin ilgisini çeken yenilenebilir enerji, son yıllarda hane halkının da gündeminde. ST Endüstri Radyo’ya konuk olan RENWORLD Kurucu ve CEO’su Gökhan Durukan’a göre, Türkiye’de yenilenebilir enerji serüveni 2012’de YEKDEM’in devreye alınmasıyla birlikte hız kazandı. Ancak hem kamu hem özel sektör açısından bakıldığında, bu yolculukta bazı eksik adımların atıldığını söyleyen Durukan, “Naçizane hem kamuda hem özel sektörde bulunmuş biri olarak şunu söyleyebilirim; bu teknolojiyi meskene indirme konusunda başta bazı hatalar yaptık. 2025’e geldiğimizde bile hala çatı tipi GES’lerde mevzuatsal ve bilinç düzeyinde ciddi eksikliklerimiz var. Ama bu eksikleri telafi etmek için geç değil.” ifadelerini kullandı.
Durukan’a göre, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte, hane halkı artık elektrikli araçların şarj maliyetini sorguluyor ve “kendi elektriğimi nasıl üretirim” sorusunu daha sık sorar hale geliyor. “Bugün insanlar müstakil evinde ya da sitesinde şarj istasyonu kurmak istiyor.” diyen Durukan, “Bunu evinin çatısındaki güneş paneliyle desteklemek istiyor. Çünkü bu sadece çevreci değil, aynı zamanda cep yakmayan bir tercih. Üstelik elektriği tükettiğimiz yerde üretmek; iletim kayıplarını azaltıyor, cari açığa pozitif katkı sunuyor ve enerji bağımsızlığını perçinliyor.” açıklamasında bulundu.
Kurulum tarafında sektörün geldiği noktaya da değinen Durukan, modül ve ekipman üretiminde Türkiye’nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu, ancak işletmeye alma sürecine gelindiğinde işlerin yavaşladığı ifade ederek, “Bir vatandaş çatıya GES kurmak istediğinde, süreci başlatması ve tamamlaması ortalama 4-5 ay sürüyor. Bu, caydırıcı olabiliyor. Oysa bu süreç, tıpkı elektrik aboneliği almak gibi kolaylaştırılmalı. Avrupa’da bu süreçlerin çok daha sadeleştirildiğini görüyoruz. Bizde de neden olmasın?” dedi.
Büyük ölçekli santrallerin dışında artık bireysel çatı uygulamalarının da desteklenmesi gerektiğini belirten Durukan, ihtiyaç kadar kurulum ve şebeke ile mahsuplaşma imkanlarının ön plana çıkarılması gerektiğini de vurguladı.
DEPOLAMA ARTIK ULAŞILABİLİR BİR TEKNOLOJİ
Eskiden güneş enerjisinin yalnızca gündüz üretim sağlayabildiği, geceleri sisteme katkı sunmadığı düşünülüyordu. Ancak batarya teknolojilerindeki gelişmelerle bu algı da değişti. “Bugün yaptığınız yatırımla 10 yıl boyunca enerji depolayabiliyor, gündüz ürettiğinizi gece de kullanabiliyorsunuz. Bu, hane halkı için tam bir enerji bağımsızlığı demek.” diyen Durukan, bataryaların artık daha ekonomik, uzun ömürlü ve yaygın kullanılabilir olduğunu ifade etti.
Durukan’a göre sektörde sürdürülebilir büyümenin yolu yalnızca panel üretmekten değil, hücre üretimi gibi yüksek mühendislik gerektiren alanlara yönelmekten geçiyor. Bu noktada HIT 30 programı gibi girişimlerin önemine değinen Durukan, “Hücre yatırımı; fiziği, kimyası, matematiği ve mühendisliği birleştiren, ileri düzey bir teknolojidir. Türkiye artık gerçek bir güneş enerjisi endüstrisi inşa ediyor.” şeklinde konuştu.
Mühendislik ihracatında atılan adımların yurt dışındaki başarılar kadar, iç piyasadaki sağlamlıkla da beslendiğine dikkat çeken Durukan, “Hiçbir ürün ya da hizmet evinde güçlü değilse dışarıda kalıcı olamaz. Bizler RENWORLD olarak hukuku, mühendisliği ve tekniği bir araya getiren projelerle sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Santrallerde kullandığımız teknik şartnameler hem yatırımcının riskini minimize ediyor hem de 3. yılda da, 30. yılda da hukuki ve teknik savunma zemini sağlıyor.” dedi.
UÇTAN UCA HİZMET MODELİ YATIRIMCIYI KORUYOR
GES projelerinde yatırım sürecinin yalnızca panel tedariki ile sınırlı olmadığını belirten Durukan, projelerin birçok kalemden oluştuğunu ifade ederek, “Panelin yanı sıra inverter, konstrüksiyon, kablolama, konnektörler, trafo bağlantıları, beton işleri ve tel çit gibi unsurlar da maliyetin önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu parçalar farklı firmalardan temin edildiğinde, kalite, garanti ve sorumluluk alanları dağınık bir yapı oluşturuyor. RENWORLD olarak yatırımcının tüm süreci tek bir çatı altında ve uluslararası standartlara uygun şekilde yürütmesini sağlıyoruz.” diye konuştu.
DEPOLAMA ZORUNLULUĞU YENİ BİR SÜRECİ BAŞLATIYOR
Enerji depolama yatırımlarına yönelik mevzuat güncellemelerinin ardından, GES projelerinde yalnızca üretim değil, aynı zamanda depolama planlamasının da yatırım öncesinde yapılması gerektiğini belirten Durukan, “Artık yatırımcıların yalnızca panel değil, depolama altyapısı kurma zorunluluğu da var. Bu durum maliyet analizlerini ve proje fizibilitelerini yeniden şekillendiriyor.” derken, ayrıca sistemlerin mühendislik tasarımında kimlerin yetkili olduğu, proje kontrollerini kimin yapması gerektiği gibi başlıklarda da netleşme ihtiyacı olduğunu da belirtti.