2020 Küresel Gıda Krizleri Raporu açıklandı. Koronavirüs salgınıyla birlikte hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan gıda sorunu birçok açıdan ele alındı. Gıda ve içecek sektörünün çatı örgütü Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ise 2020 Küresel Gıda Krizleri Raporu’nu değerlendirdi. Derneğin yaptığı açıklamaya göre dünyada hiçbir ülkenin gıda krizlerinden muaf olduğunu sanmaması gerektiği belirtildi. Dernek ayrıca geleceğe daha güvenle bakabilmek için tarladan üretime kadar sürecin tüm parçalarına destek talebini yineledi.

Avrupa Birliği, Gıda ve Tarım Örgütü ve Dünya Gıda Programı’nın hazırladığı rapor tüm dünyanın yaşadığı gıda güvencesi krizini değerlendirdi. Rapora göre 55 ülkede 135 milyon kişinin gıda güvencesi açısından kriz düzeyinde ya da daha kötü durumda. Ayrıca turizm sektöründe yaşanan duraklama gıda sektörünü de olumsuz etkiledi. TGDF ise Türkiye’de tarımın yaşadığı durumu ortaya koydu. Gıda ve içecek üretiminin temelinin tarım sektörü olduğu belirtilen Federasyon açıklamasında, sektöre yönelik tarımsal hammadde akışında fiyat, rekolte gibi birçok parametrenin var olduğu, bunların gıda tedarik zincirini doğrudan etkilediği belirtildi.

Biz de gıda sektörünün önemli üreticilerinden biri olan Ak Gıda’yı kapağımıza taşıdık. Üretim proseslerinde hayata geçen uygulamaları anlatan Ak Gıda Endüstriyel Projeler ve Enerji Müdürü Erdal Yılmaz, “Kojenerasyon tesislerin çıktıları ve girdileri oluyor. Girdisi, doğalgaz iken çıktısı ısı, buhar ve elektriktir. Bu da bize önemli avantajlar sağlıyor. Örneğin; çevrimler sırasında dönüşen çıktılardan yararlanabiliyoruz, sıcak su çoğu sektörde önemli bir kazanç olmayabilir ancak süt sektörü için çok önemlidir. Biyogaz tesisimizden elde ettiğimiz elektrikle elde ettiğimiz ısı ve buharı yan kaynak olarak değerlendiriyoruz. Kurduğumuz bu sistem; sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu bir şekilde işliyor” dedi.

2021 yılında başta sağlık olmak üzere her şeyin normalleştiği güzel bir döneme girmemiz dileğiyle.