Kaynak makinaları, solar enerji ve akü şarj cihazları olmak üzere üç farklı alanda uzmanlaşan Avusturya menşeli Fronius, salgın sürecini şirket yapısı, vizyonu ve oluşturduğu stratejiler sayesinde en az hasarla atlatmayı öngörüyor.
Fronius İstanbul Genel Müdürü Nusret Bilen, firma olarak operasyonlarına hiç ara vermeden devam ettiklerini, bu dönemde farklı sektörlere hizmet sunmanın ve üç ayrı alanda uzmanlaşmış olmanın kendilerine büyük bir avantaj sağladığını belirtti.
Pandeminin, dijitalleşme konusunda katalizör görevi göreceğini ifade eden Bilen, dijitalleşmeye entegre olan firmaların çok daha hızlı olacağını vurguladı.
“KRİZLERDEN GÜÇLENEREK ÇIKMAYI HEDEFLEDİK”
Firmamız, 30’u aşkın ülkede faaliyet gösteren Avusturya menşeli bir firma. Dolayısıyla meseleyi sadece Türkiye açısından değil, global olarak da değerlendirmemiz gerekiyor. Şirketimizin, her ülkeye uygun stratejileri var. O ülkenin karakteri, geçmiş risk analizi, sosyopolitik, jeopolitik riskleri analiz ediliyor. Bir güç elektroniği firması olan firmamızın Avusturya merkezi hem kaynak makinaları hem solar enerji hem de akü şarj cihazları olmak üzere üç farklı uzmanlık alanına sahip. Dolayısıyla dünyada ya da belli bölgelerde yaşanan çeşitli krizleri, farklı sektörlere hitap etmesinden dolayı nispeten daha az etkilenerek geçiriyor. Örneğin 2008-2009 yıllarında global ekonomik krizinde, şirketimiz büyüyerek çıkmayı başardı. İmalat sanayi kaynak sektörü krizden oldukça etkilenmesine rağmen yenilenebilir enerjiye ciddi bir talep oldu. Benzer şekilde yeni Ar-Ge merkezini o yıllarda hayata geçirdik. Onun da meyvelerini ürünler geliştirerek, üreterek sonraki dönemlerde topladık. Dolayısıyla riskli dönemlerden, kriz zamanlarından güçlenerek çıkmayı hedef almış bir firmayız. Böyle bir durumdan etkilenmemek mümkün değil, elbette etkilendik. Ancak olabildiğince az hasarla atlatarak bu dönemi geçireceğimizi öngörüyoruz. Planlarımızı da bu yönde oluşturduk. Ekonomiye etkileri oldu, ancak birkaç ay içerisinde ülke ülke değişmekle birlikte stabilitesine kavuşacağına inanıyorum.
“AVANTAJIMIZ, FARKLI SEKTÖRLERE HİZMET SUNMAK”
Bir yandan da her şeye rağmen işler devam ediyor. Bir de bizim en büyük avantajımız, ürünlerimiz hemen hemen her sektöre hitap ediyor. Özellikle kaynak makinalarında başta otomotiv olmak üzere iş makinaları, tersaneler, inşaat sektörü ve hatta savunma sanayi gibi çeşitli sektörlere hizmet sunuyoruz. Dolayısıyla bir sektörde duraksama vb. olduğunda, bunu diğer sektör destekliyor. Kendi içimizde birtakım dengelerimiz var.
“OPERASYONLARIMIZI HİÇ DURDURMADIK”
Bu dönemde aldığımız önlemlere gelirsek; çalışma sürelerimizi azalttık. Öncelikli hedefimiz çalışanlarımızın sağlığı olduğu için çalışan sayımızı azalttık. Hiçbir çalışanımızı izne göndermedik ya da işten çıkarmadık. Nöbet sistemi oluşturduk ve bu doğrultuda şirkete dönüşümlü olarak geldik. Gelemeyenler ise, evden çalışmalarını sürdürdü. Ama operasyonlarımızı hiç durdurmadık. Merkezimizde gerek lojistik gerekse servis ağımız çalışmaya devam etti. Müşteri ziyaretlerini, birebir görüşmeleri dolayısıyla satış aktivitelerini azalttık. Bunun yerini online toplantılar aldı. Dolayısıyla sürecimizi kesintisiz ve müşterilerimize devamlı hizmet sunacak şekilde devam ettik.
“YATIRIM PLANLARI DEVAM EDİYOR”
Nisan ayı oldukça durgun geçti diyebiliriz. Son haftasına doğru bir hareketlilik başladı. Bu da mayısta toparlanma sürecine gireceğimizi gösteriyor. Bu süreçte günlük yaşayanlar, plansız çalışanlar zorlandı. Otomotiv sektörünün üretim tarafı durdu ama yatırım planlamaları devam ediyor. Şu anda olmasa da 2-3 ay sonra teslim edilmek üzere siparişlerle ilgili görüşmeler yapıyoruz. Bu süreçte üretime ara verilse de ben Türkiye’nin kilit sektörlerinden olan otomotivde üretim sahasında sosyal mesafeye dikkat edilerek, çalışan sayısı azaltılarak vardiyadaki düzenlemelerle birlikte çeşitli önlemler alınarak üretimin devam edeceğini ve temponun giderek artacağını düşünüyorum. Hatta sektörün bir bölümü tekrar üretime başladı, diğer bir bölümü de haftaya başlayacak. Evet, etkileri süreceği benziyor ama önümüzdeki 1-2 ayı atlattıktan sona eğer bir aksilik olmaz ise, yılın ikinci yarısında toparlanma bekliyoruz. Bir yandan her ne kadar az miktarda da olsa solar enerji yatırımları sürüyor. Çatı projelerinde bir hareketlilik var. Ayrıca akü şarj cihazı departmanımızı yeni kurmuştuk, burada enerji verimliliği gibi konular gün geçtikçe daha da önem kazanıyor. Bunları anlatarak rekabette öne geçmeye yönelik çalışıyoruz ve uzun vadeli planlar yapıyoruz.
“KATALİZÖR GÖREVİ GÖRECEK”
Zaten dünya çoktan dijitalleşmeye başladı. Şirketimiz açısından değerlendirdiğimizde, son 3-4 yıldır birçok işlemimiz online olarak çeşitli portallar üzerinden devam ediyor. Pandemi süreci, dijitalleşmeyi biraz daha hızlandıracaktır. Ama zaten dijitalleşme er ya da geç yapılması gerekiyordu. Buna entegre olabilen şirketler çok daha hızlı yol alacak. Dolayısıyla pandeminin etkisi, katalizör görevi görme şeklinde olacak.