Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nde tanıtacakları ürün ve hizmet konusunda konuştuğumuz Solpeg Türkiye Koordinatörü Can Tutaşı, “Güneş enerjisi sektöründe şu an yurtdışından yaptığımız teknoloji transferlerini hem sahalarımızda hem de dijitalleşmede kullanmaya başladık. Normalde daha uzun vadede yapacağımız bu cihaz ve teknoloji yatırımlarını zorunda kalarak çok kısa zamanlarda gerçekleştirdik. Şu anda çalışmalarını tamamladığımız hatta bazılarının lansmanını Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nde yapacağımız dijitalleşme adımlarımızı hızla arttırıyoruz” dedi. 

Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nin bu yıl ikincisini düzenleyeceğiz. Bu yıl zirvede neler konuşacaksınız, neler sergileyeceksiniz?

Bizler güneş enerjisi sektöründe İşveren Mühendisliği, Kalite Kontrol ve Test gibi süreçleri yürüten bağımsız denetim firmasıyız. 2014 yılından beridir faaliyet gösterdiğimiz Türkiye GES pazarında YEKDEM kapsamında hizmet verdiğimiz arazi ve çatı GES projelerimize 2019 yılı itibariyle öz tüketim modeliyle de devam ediyoruz. Bu kapsamda hizmet verdiğimiz yatırımcılarımızın büyük bir kısmını farklı branşlarda üretim yapan Sanayicilerimiz oluşturuyor. Bu denli geniş bir networke hitap eden bu güzel etkinliğe katılmak, potansiyel yatırımcılarımızla tanışmak ve onlara ulaşmak için bize büyük bir fırsat sunmaktadır. Bizler de bu etkinliğe katılarak Enerjisini Üretmek isteyen veya üreten yatırımcılarımıza ulaşarak kendimizi tanıtmak, hizmetlerimizle ilgili bilgi vermek ve GES’lerde kalitenin öneminden bahsetmek istiyoruz. Bu kapsamdaki sunumumuzda da yatırımcılarımıza örneklerle bir GES projesinin fikir aşamasından işletmeye kadar ki tüm sürecinde hangi konularda destek alabileceklerinin ve bunun kendilerine ne gibi faydalar sağlayacağını anlatacağız. Bu vesileyle böyle bir etkinliği düzenleyen be öncülük eden ST Endüstri ekibine de sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek isterim.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgında kesintisiz enerjinin ve enerji verimliliğinin önemini bir kez daha gördük. Bu konunun öneminden ve yapılan çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

11 Mart 2020 yılında ilk vakanın görülmesinden neredeyse 1 yıl öncesinde açıklanan yeni yönetmelikte aylık mahsuplaşmayla tüketicilerin kendi elektriğini üretmesini sağlayan yeni düzenlemeler getirildi ve bunun üzerine güneş enerjisi sektöründe tekrardan büyük bir hareketlilik başladı. Belki de bu işi faydasını en çok, fabrika binasında üretim dursa da çatısında üretimi durmayan tesisler gösterdi. Benzer şekilde daha önceden hayata geçmiş olan arazi projeleri de farklı sektörlerde gösterdiği hizmetleri duraksayan yatırımcılara can suyu oldu. Elektriğini üreten tesisler o gün olduğu kadar bugün de bu yatırımların faydasını fazlasıyla görmektedir. Farklı branşlarda hizmet veren çokça yatırımcımızın düşünmeden yatırım kararı aldığı ve yatırımını sürdürdüğü alan yine enerji oldu. Bu dönemin en büyük enerji oyuncularından biri de güneş enerjisidir. Nisan 2020 sonunda 6134 MW olan GES kurulu gücü Haziran 2021 sonunda 7220 MW değerine ulaştı. Bu da sektörümüzün dur durak bilmeden büyüdüğünün en büyük göstergesidir. 

Yaşanan bu dönem enerjide arz güvenliği kavramının tanımını tekrardan irdelememizin gerektiğini bizlere bir kez daha gösterdi. Tanımdaki süreklilik ve çevre dostu kaynaklar iki ana kıstastır. İkisinin birleştiği ve enerji sektörüne yeni yüzyılda yön veren oyuncu ise yenilenebilir enerjidir. Globalde yaşanan hammadde krizleri, tedarik kısıtlamaları, lojistik aksamalarına rağmen değişen dünyaya en rahat ayak uydurabilen kaynağı yenilenebilir enerji oluştururken en rahat ulaşılabilecek yöntemin ise enerji verimliliği olduğunu söylemek mümkündür.

Dijitalleşmenin yoğun olarak konuşulduğu bir süreçti. Siz enerjinin dijitalleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durumun kesinlikle birçok alışkanlığımızı değiştirdiğini düşünüyoruz. Belki de bu konuyu iki ana başlığa dağıtmakta fayda var. Bizim dijitalleşmemiz, sektörün dijitalleşmesi… Özellikle bu dönemde yurtdışında yürüttüğümüz denetim hizmetlerimize uzaktan bağlantıyla verdiğimiz destekler bizlere dijitalleşmenin önemini ve faydasını bir kez daha gösterdi. Ayrıca şüphesiz hepimizin alışkın olmadığı büyük projelerimizin bile haftalık koordinasyon toplantılarını online olarak yaptık. Bu durum belki de bizim için en günlük hayattaki etkisi. İşin bir de teknoloji kısmı var. Güneş enerjisi sektöründe şu an yurtdışından yaptığımız teknoloji transferlerini sahalarımızda dijitalleşmede kullanmaya başladık. Normalde daha uzun vadede yapacağımız bu cihaz ve teknoloji yatırımlarını zorunda kalarak çok kısa zamanlarda gerçekleştirdik. Şu anda çalışmalarını tamamladığımız hatta bazılarının lansmanını Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi’nde yapacağımız dijitalleşme adımlarımızı hızla arttırıyoruz. 

Sektördeki etkisi de şüphesiz tartışılmaz. Tükettiği yerde elektrik üretmeyi, olduğu yerden yönetmek şeklinde özetliyoruz durumu. İşletmenin ve yönetimin diğer kaynaklara nazaran daha rahat olduğu GES’lerde bile işletmenin yönetimi için yatırımcılarımız ek yatırımlar yapmaya başladılar. Bizce bu durum elektrik altyapısının nispeten daha yeni oyuncuları olan elektrikli araçlar, büyük depolama ve SCADA/otomasyon sistemlerinde kendisini daha çok gösterecektir.

Elektrik zamları son dönemde oldukça arttı. Siz fabrikaların kendi enerjisini üretmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rekabetin her geçen gün kızıştığı sanayi ve ticarette elektrik enerjisini uzun yıllar bedavaya üretebilmeye başlayan yatırımcılarımız Prosumer olmanın avantajlarını her geçen gün artarak hissediyorlar. Yönetmelikle birlikte hızla aksiyon alan yatırımcılarımızın bazıları geri dönüş sürelerini yarılamış durumdalar. Kazançlarının yanı sıra özellikle ihracat yapan yatırımcılarımız global müşterilerinde yeşil enerji ile elektrik üretmelerinin PR’ını sergiliyorlar. Hızla artan enerji talebini karşılayabilmenin en hızlı yöntemi güneş enerjisi arzı iken bundan geri durmak neredeyse mümkün olmayacaktır. Bugün tavanda büyük sanayicilerle başlayan bu yatırımlar yarın yanlarına tabandaki meskenleri katacaktır. Bu durumda tükettiğin yerde elektrik üretmek bir tercih değil, gereklilik haline gelecektir. Biz yatırımcılarımıza er ya da geç bu yatırımlara bütçe ayıracaklarını anlatıyoruz. 

2021 yılı ilk yarısını değerlendirerek 2. yarısı için gündeminizde neler var, anlatır mısınız? Yakın dönemde hayata geçirdiğiniz ve üzerinde çalıştığınız (varsa) proje/yatırımınızı ve çıktılarını paylaşır mısınız?

Tarafsızlığımızı, bağımsızlığımızı ve yaptığımız işin hassasiyetini benimseyerek tek işimizin doğru bilgiyi aktarmak olduğunu kendine görev edinmiş ekibimizle kendi iş kolumuzda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Herhangi yeni bir işkoluna girmiyoruz. Yatırımlarımızı da hep kendi işimize yapıyoruz. 2021 yılı ilk yarısını bir önceki yılın ilk yarısına nazaran %216 büyümeyle kapattık. Bu bizim için bir gururdur. Bu büyümenin hesabını hizmet verdiğimiz kurulu güç ile belirledik. İkinci yarısındaki hedefimiz ise %250’nin üzerinde bir büyümedir. Yakın dönemde hayata geçirdiğimiz ve enerjisini üreten tesislerimizin %40’ı diğer tesislerine de yatırım kararı almış ve yine bizi seçmiş yatırımcılarımızdan oluşmaktadır. Bu da işimizi doğru yaptığımızı bir kez daha göstermekte ve bizler için de sürdürülebilirliğin temelini oluşturmaktadır. İkinci yarıda özellikle teknik ekibimizin sahada ve masa başında harcadığı zamanı optimize edeceğimiz 2 yeni iç projemiz var. Buna ek olarak ilk yarıda gerçekleştirdiğimiz 4 farklı ülkedeki faaliyetlerimizi yıl sonunda 7’ye çıkarma hedefiyle durmadan çalışıyoruz.