Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarına gerçekleştirdiği projelerle fabrikaların yüksek verimlilik elde etmesini sağlayan SolarWall, 2012 yılından beri birçok ödüllü projeye imzasını attı. SolarWall Yönetim Kurulu Başkanı Birol Mançuhan ile SolarWall teknolojisini ve sağladığı avantajları konuştuk.
SolarWall teknolojisi nedir? Uygulama gerçekleştirdiğiniz projelere nasıl avantajlar sağlıyorsunuz?
SolarWall teknolojisi güneş enerjisinden hava ısıtma, taze havalandırma, pasif soğutma yapan yenilenebilir enerji sektörünün en hızlı geri dönüşüme sahip muhteşem verimli bir güneş enerjisi teknolojisidir. Bu teknolojiyi, 1977 yılında Kanada Enerji Bakanlığı’nda çalışan John Holling isimli Kanadalı bir mucit buldu ve Amerika ve Kanada Enerji Bakanlığı’nın desteğiyle de geliştirdi. 35 yılı aşkın süredir bu teknoloji kullanılıyor ve dünyanın en önemli kuruluşlarında (Ford, Toyota, Jaguar, Fedex, Bombardier, Goodyear, Land Rover) uygulamaları bulunmaktadır. 40’tan fazla ülkede sayısız örnekleri mevcuttur.
Siz ne zaman bu teknolojiyle tanıştınız? Türkiye’ye nasıl getirmeye karar verdiniz?
Biz SolarWall ile 2012 yılında tanıştık. Trakya Üniversitesi’nde görev yapan akademisyen arkadaşlarımızla ve ailemin içerisindeki duayen mühendislerle birlikte yenilenebilir enerji teknolojisini geliştirmek için verimlilik ve temiz enerji odaklı neler yapabileceğimizi her zaman konuşup tartışıyorduk. Üretim odaklı bu teknolojinin neresinde yer alabileceğimizi düşünüyorduk. SolarWall teknolojisiyle tanışarak Türkiye distribütörlüğünü üstlendik. 8 senedir sektörün içerisinde yer alıyoruz ve Türkiye’nin çok önemli fabrikalarında uygulamalar gerçekleştiriyoruz.
İlk uygulamalar çok önemlidir ve heyecanlıdır. Siz ilk uygulamanızı hangi fabrikaya yaptınız?
Fabrikalarla ilk tanışıklığımız PİMSA Holding ile başladı. Pimsa Otomotiv’e ilk uygulama örneğimizi yaptık. Daha sonra organize sanayi bölgeleri ve büyük endüstriyel kurumlarda hızla yaygınlaşan bir rol üstlendik.
Kısa süre içerisinde çok büyük üreticilerle çalışmayı başarmanızın nedeni nedir? Kullanıcılar nasıl bir fayda ve verimlilik elde etti?
SolarWall teknolojisini diğer yenilenebilir enerji ürünlerinden ayıran önemli bir özelliği bulunuyor. O da güneş enerjisinin ışınını alıyor ve tekrar ısıya çeviriyor. Bu sayede de yüzde 80 verimlilik oranı elde ediliyor. Ürünün sağladığı bu avantajı, özel alaşım kaplaması ve mikro delikler sayesinde ısıtma, havalandırma ve soğutmayı birlikte yaparak onu diğer yenilenebilir teknolojilerinden ayırıyor.
Sizin ürünü yerlileştirmek için gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var. Biraz anlatabilir misiniz?
Başta üniversitelerle birlikte ürün geliştirmeye yönelik Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımız oldu. 2016-2017 senesi içerisinde Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığına müracaat ettik. Oradan teknoloji transferiyle bir yatırım teşvik ve hibe ödül hakkımız oldu. Bununla birlikte Kanada ve Amerika merkezle lisans anlaşması yaptık. Türkiye, Doğu Avrupa, Rusya, Ukrayna, Kıbrıs ve Türk Cumhuriyetleri haklarını teknoloji ile birlikte Türkiye’ye kazandırdık. Lisans hakkıyla birlikte üretim hakkı elde ettik. 1-1,5 yıl Kanada merkezden aldığımız ana çizimleri Türk Havacılık Uzay Sanayine makina üretimi yapan ve önemli hizmetler veren bir makina üretim şirketiyle 1,5 yıl süren bir imalat sürecimiz oldu. 2019 yılının Ekim ayı içerisinde Bursa Nilüfer OSB içerisinde ürünümüzü yerli yaptık. Tesisimizi hizmete açtık. Çalışmalarımıza hızlı bir şekilde devam ediyoruz.
Amorti süreleri, yatırımcıların karar vermesinde önemli bir etken oluyor. SolarWall projeleri ortalama kendini ne kadar sürede amorti ediyor?
SolarWall ’un hayata geçirdiği projeleri değerlendirdiğimiz zaman amorti sürelerinin 1 – 4 yıl arasında değiştiğini görüyoruz. 1-1,5 yıl gibi muhteşem geri dönüşleri ise yaz kış kullanılan kurutma proseslerinde elde ediyoruz. Ortam ısıtmalarında 2 ila 3 yıl arasında değişiyor. Amorti sürelerinden bahsederken SolarWall ‘un yerli üretime geçmesiyle birlikte sağladığımız maliyet avantajını da söylememiz gerekiyor. Her ne kadar özel alışımdan elde edilen ham madde yurt dışından ithal edilse bile lisans hakları Türkiye’ye geçtiği için yatırım maliyetlerinde önemli bir indirim sağladık. Bu durum yenilenebilir enerjiye de önemli bir avantaj sağlayacak ve geri dönüşlere yüzde 100 etki edecek. Biz şu anda kendini 5 yıl ve üzeri amorti edecek projelere teklif vermemeyi öngörüyoruz. Ortalamamız 2 ile 3 yıl arasında değişiyor.
