Taahhüt sektöründe hizmet vermek amacıyla 2016 yılında yola çıkan Reges Enerji 2014 yılında yönetmeliğin yayınlanmasıyla birlikte faaliyetlerine hız kazandırdı. 2015 yılında arazide güneş enerji santrali kurulumlarına başlayan firma, o yıldan itibaren EPC çalışmalarına da start verdi. 2022 yılında yeni bir panel fabrikasının temellerini attıklarını belirten Reges Enerji Genel Koordinatör Y. Timuçin Karaman, sektörün gelişmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. 

Reges Enerji firmasının kuruluşundan ve sektördeki yerinden bahsedebilir misiniz? 

2006 yılında Taahhüt sektörüyle başlayan serüvenimiz bugün Türkiye’nin ilk EPC (anahtar teslim kurulum) yapan firmalarından biri haline getirdi. 2012 yılından itibaren Güneş Enerjisi Santrallerini incelemelerine başladık. 2014 yılında yönetmeliğin çıkmasıyla faaliyetlerimiz hız kazanmış oldu. 2015 yılında arazide Güneş Enerji Santrali kurulumuna başladık ve o yıl EPC noktasında yol alma fikri oluştu. 2016 yılında Reges olarak EPC çalışmalarımız başladı. O tarihten itibaren yolculuğumuz hız kesmeden, kalite ve güvenirlikten ödün vermeden, güçlü ekibimizle devam ediyor. 

Sunduğunuz hizmetler nelerdir? Yer aldığınız projelere sağladığınız avantajlardan bahsedebilir misiniz? 

Mühendislik, kurulum ve kurulum sonrası teknik destek vermekteyiz. Yükleniciliğini yaptığımız tüm projelerde mühendislik ve montaj esnasında doğabilecek verim kayıplarını en aza indirmek amaçlı iyi ürün kullanımıyla beraber hassas çalışmalar ile tecrübemizi harmanlayarak hizmet vermekteyiz. Kurulum yapmadan önce saha keşfi ve pazar araştırması yaparak müşterilerimize sunmaktayız. Burada yaptığımız detaylı çalışmalar olabilecek olumsuz durumların önüne geçmektedir. 
    
Dünyada ve Türkiye’de yenilebilir enerji kaynaklarına önemli yatırımlar gerçekleştiriliyor ve güneşten daha fazla pay alınmak isteniyor. Bu noktada güneş enerjisini global açıdan değerlendirebilir misiniz? 

Dünyamızı gelecek nesillere aktarmak için alınabilecek tüm önlemler alınmaya başlanıyor. Yenilebilir enerji kaynakları Gerek ülke ekonomisine katkı gerek doğal yaşam için önemli bir kaynak haline geliyor. Güneş enerjisi de bu kaynakların en önemlilerinden biri. Ülkemizin jeopolitik konumundan dolayı güneşlenme süresi uzundur. Ayrıca güneş haritasına baktığımızda da bu zenginliği görebilmekteyiz bu da güneş enerjisini diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre maliyeti daha düşük, yapılabilir alanlar sunmaktadır. Güneş var olduğu sürece bizler enerji üretmeye sağlıklı, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde devam edeceğiz. 

Fabrikalar maliyetlerini düşürmek ve zamlardan en az oranda etkilenmek için kendi enerjilerini üretmek istiyorlar. Sahada gerçekleştirdiğiniz görüşmeleri anlatabilir misiniz? Sanayi kuruluşlarının beklentileri nelerdir?

Tüm işletmelerin vazgeçilmezi elektrik enerjisine talebin hızlı bir şekilde artması ile enerji girdi maliyetleri ciddi derecede artmaktadır. Bu durum fabrikaların kendi enerjisini üretmeye teşvik etmektedir. Hem doğaya hem de firmalarına katkı sağlamanın yanında gelecek nesiller için fayda sağlayacaklarını düşünmektedir. Bu düşüncenin verdiği faydalı enerjiyi kullanmak onların maliyetlerini de en aza düşürmektedir. Güneş enerjisi santralleri düşük karbon ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bu yüzden fabrikaların ayrıca bilinçli bireylerin Güneş Enerji Santralleri’ne talepleri gün geçtikçe artmaktadır. 

Güneş enerji santrallerinde odaklanılan ana konulardan biri verimlilik oluyor. Bu noktada da hangi kriterlere dikkat etmek gerekiyor? Özellikle sistemlerde kullanılan teknolojilerden bahsedebilir misiniz? 

Verimliğin ana ögelerinden en önemlisi mühendislik hesapları ve doğru malzeme seçimidir. Saha keşfi, panel, kablo hesapları, invertör ve en önemlisi olan montaj yapılırken malzemelerin doğru taşıma ve montaj aşamasıdır. Yani her aşama bir verim aşamasıdır. Verimliliği en yükseğe çıkarıp maliyeti en düşükte tutmak ciddi bir mühendislik aşaması gerekmektedir. Bu sebeple ekip arkadaşlarımız saha ile koordineli çalışmalar yürütmektedir. Teknoloji olarak metorolojik ekipmanlar ve optimizer ekipmanları analiz için önemli ekipmanlardır. 

Enerji santrallerinde veri izleme sistemini ihmal etmiyoruz. Dijital ortamlarda veri izleme sistemleri kullanıldığında enerji verimliliği artmaktadır. Burada optimizer panel arızalarını vs. kolaylıkla tespit edebiliyoruz. Bununla beraber proje yapımlarında oluşturduğumuz ofis içi sistemlerini kullanıyoruz. Bu yüzden tüm iletişim aşamalarından saha tesisatlarına kadar işlemlerimizi dijital sistemler üzerinden yürütüyoruz. Teknolojinin nimetlerinden yararlanırken son teknolojileri kurduğumuz santrallerde kullanmaya çalışıyoruz. Bu durum bize hız kazandırmakla beraber işleyişi de kolaylaştırmaktadır. 

Enerjinin dijitalleşmesi de sektörde önemli bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Siz bu konuyla ilgili nasıl çalışmalar yapıyorsunuz ve dijitalleşme konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İzleme, bakım ve onarım çalışmaları da projelerin verimliliğini etkileyen önemli bir başlık… Bu üç konunun verimliliğe olan katkısı nedir? 

Devreye aldıktan sonraki izleme, bakım onarım süreçleri oldukça önemlidir. Özellikle bakım tarafında panelleri doğru yıkama ile verimliği ciddi oranda artırmaktadır. İzleme ile panel, invertör, optimizer gibi ekipmanlar da doğacak arızaların önüne geçerek verimliliği yukarılarda tutmak gerekmektedir. Tabi her arızaya zamanında ve doğru müdahale yapılması üretim kayıplarını en aza indirmektedir. Bu yüzden saha çalışmalarımız özveriyle yapılmaktadır. 

Proje odaklı ilerlersek son dönemde yer aldığınız projeler nelerdir? Bu projeye sağladığınız avantajlardan ve verimlilik değerlerinden bahsedebilir misiniz? 

Şirketimiz çoğunlukla sanayi kuruluşlarına hizmet vermektedir. Fabrika çatılarına yaptığımız kurulumlar ek arazi ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. Bu durum enerjiye doğrudan ve kolay ulaşım sağlamaktadır. Titizlikle yapılan saha araştırmaları ve hazırlanan projeler talep eden kişinin sorularına en güvenilir ve sağlam şekilde cevap vermektedir. Projelerimizin detaylı yapılması ve kullanılacak malzemelerin özenle seçilmesi santralin verimliliğini arttırırken maliyetlerin en uygun fiyata denk gelmesini sağlamaktadır. 

Yeni dönemde odaklandığınız yeni projeler nelerdir? 

Şirket olarak yeni bir panel fabrikası temelleri atmış bulunmaktayız 

Projeler hakkında konuşurken hibrit projelerin önemine de değinmek istiyorum. Malum Türkiye yeni dönemde hibrit projelere ağırlık verecek. Siz bu konuyla ilgili nasıl hazırlıklar yürüttünüz? 

Hibrit projeleri bana göre verilmiş en doğru karar. Kurulu bir tesis var ve siz entegre olarak sistemi kuruyorsunuz. Özellikle hidroelektrik santralleri için çok faydalı oldu. Malum su sıkıntısının yaşandığı bir dönemdeyiz. Bu projelere cevap verme adına ekip sayımızı arttırarak ilerlemeyi planladık. 

RES ARAZİYİ VERİMLİ KULLANIYOR RES ARAZİYİ VERİMLİ KULLANIYOR
Sektörde yaşadığınız zorluklar var mı son dönemde? Özellikle koronavirüs salgınıyla birlikte gündeminizde neler değişti? 

Elektriğe son gelen ciddi zamlardan sonra en büyük zorluğumuz malzeme tedariği olmaktadır. Ana kalem olan panel, kablo, invertörleri tedarik etme 30 haftaları geçmektedir. Bu da tüm EPC firmaların hizmetini geciktirmekte ve sorunlar yaratmaktadır. En önemlisi bilinçsiz yeni firmaların piyasaya girmesi ile müşterileri yanıltmaları oldu. Bir yerde eğer iyi iş yapılıyorsa herkesin o işe yönelmesi muhtemeldir. Bu durumda gerçekten iş yapanları ve üreticileri sıkıntıya sokmaktadır. Dünya genelinde koronavirüs ile gelen ekonomik çalkantılar yaşanmaktadır. Bu durum tüm ülkelerin malzeme tedariğinde sıkıntılara yol açmaktadır. Üretici firmalar fazla talebe cevap vermemektedir.