1977 yılında suyun ve enerjinin etkin kullanılması ve bu sayede yaşam kaynaklarının korunması ilkesiyle yola çıkan ve %100 yerli sermaye ile kurulan Masdaf, enerji verimliliği sağlayan, çevreci, inovatif “akışkan teknolojileri” üretiyor. Doğru pompa seçimi ve uygulamalarıyla endüstriyel tesislerde sağlanan enerji verimliliğini, Masdaf İş Geliştirme Müdürü Ahmet Yılmaz ile konuştuk. Yılmaz, “Endüstriyel tesislerde enerji verimliliğinden söz edebilmek için pompanın terzi usulü imal edilmesi ve tam noktasında çalıştırılması gerekir. Aksi halde üretilen pompa, sanayi tesisinde hedeflenen enerji verimliliğini sağlayamaz.” diyor.  

Masdaf markasının kuruluşundan ve geldiği noktadan kısaca bahsedebilir misiniz? 

Masdaf, 1977 yılında % 100 yerli sermaye ile kurulmuş bir pompa firmasıdır. Kurulduğu günden bu yana mühendislik yani Ar-Ge ve teknoloji alanlarına önemli yatırımlar yapan ve bugün geliştirdiği pompa teknolojilerini 70’den fazla ülkeye ihraç eden öncü bir firmadır. 2006 yılında Düzce’de 40 bin metrekare alan üzerine 22 bin metre kare kapalı alan olacak şekilde inşa edilen fabrikamızda ki modern pompa üretim teknolojilerimiz ile üretimde hata riskini minimize ediyoruz. Ayrıca 2020 yılının Mart ayında devreye girecek olan “Pompa Test İstasyonu”muzla da pompalarımızın performanslarını şahitli test ediyoruz. Türkiye’de benzeri bulunmayan bu test istasyonu ile ilerleyen zamanlarda diğer pompa üreticilerine de hizmet vermeyi planlıyoruz. 

Türkiye’de yüzde 100 yerli üretim yapmanın iki önemli avantajı var. Bu sayede hem ihtiyaca doğrudan çözüm sağlıyorsunuz hem de hızlı hizmet sunuyorsunuz. Ben öncelikle endüstriyel tesisler için sunduğunuz terzi usulü çözümleri sormak istiyorum. Terzi usulü hizmet anlayışınızdan bahsedebilir misiniz? 

Masdaf, kurulduğu günden bu yana “müşteri odaklı hizmet anlayışı” ile faaliyetlerini sürdürüyor. Bu nedenle projenin ihtiyacına uygun yani müşteri beklentilerini karşılayan “terzi usulü” üretim anlayışını benimsemiştir.  Özellikle endüstriyel tesislerde enerji verimliliğinden bahsedebilmek için pompanın, projenin ihtiyacına uygun olarak “Terzi Usulü” imal edilmesi ve tam noktasında çalıştırılması oldukça önemli. Aksi halde kurulan pompa sistemi, sanayi tesisinde hedeflenen enerji verimliliğini sağlamayacaktır. 

Pompalar, basit bir çalışma mekanizmasına sahip olsalar dahi değişik özellikleri bulunuyor. Belirlenen miktardaki suyu belli bir basınç ile hedeflenen noktaya iletmeleri ya da yükseğe çıkarmaları durumunda enerji tüketiyorlar. Eğer pompalar, enerji verimliliğinin maksimize edildiği noktada çalışmazlarsa enerji kaybı yaşanır. 

Enerji verimliliği bir anlamda fabrikanın kendi enerjisini üretmesi anlamına geliyor. Pompaların bu noktadaki görevi nedir? Doğru proje ve doğru ürün seçimi dengesi nasıl sağlanıyor? Tercih yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor?

Çok doğru bir tespitte bulundunuz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmak, güneşin ya da rüzgârın gücünü kullanmak oldukça önemli. Ancak bu yatırımı gerçekleştirmeden önce endüstriyel tesislerin üretim hatlarını doğru bir şekilde konumlandırmak gerekiyor. Fabrikanın içerisinde yürümeye başladığınız zaman musluklardan damlayan suları, basınçlı hava hattında oluşan kaçakları, açık unutulan aydınlatma sistemlerini ve boşuna çalışan pompaları görebilirsiniz. Üretim tesisinizi ideal koşullara getirmeden güneş enerjisine yatırım yapsanız dahi enerji bilançonuzda negatif etkisi olacaktır. 
Biz pompa tarafında iş ortaklarımıza tasarruflu ürünler sunuyoruz; çünkü pompalar endüstrilerde kullanılan enerjide yüzde 30 gibi önemli bir paya sahip. Doğru pompa seçimi yapmak da üretmek kadar önemli; ancak pompa seçimi ciddi seviyede mühendislik çalışması gerektiriyor. Tasarruflu sistem seçiminde  “pompa, motor ve invertör”ün verimi oldukça önemli. Sistem karakteristik eğrisi, pompa seçimini önemli ölçüde etkiliyor. Sistemdeki kayıplar ne kadar az olursa enerji sarfiyatı da o kadar az oluyor. Özellikle santrifüj pompaların içerisinde dinamik olarak çalışan çarkın çapının projeye uygun olması verimlilik açısından oldukça önemli.  Dolayısıyla gerekmiyorsa tam çaplı bir çark kullanılmamalıdır. İşte bu noktada terzi usulü dediğimiz üretim anlayışımız devreye giriyor ve sadece o projenin ihtiyacına uygun ürün üretiliyor. 

Üretim yeriniz ve ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne kadarlık bir üretim kapasiteniz bulunuyor?

Düzce’de 1. OSB’de bulunan ve 40.000 m² alan üzerine inşa edilen fabrikamızda bilgi işlem altyapısını Endüstri 4.0’a uyumlu hale getirecek çalışmaların startını verdik. Üretimde akıllı üretim teknolojileri konusundaki yatırımlarımız devam ediyor. Gerçekleştirdiğimiz yatırımların meyvesini almaya başladık. Üretimdeki verimliliğimiz son bir yılda %18 arttı. 
Düzce tesislerimizdeki yüksek üretim teknolojilerimiz ile uçtan emişli pompalar, inline pompalar, axial ayrılabilir pompalar, hidroforlar, genleşme tankları, yangın pompaları, kademeli pompalar, proses pompaları, dalgıç pompa, kolonlu pompalar, kendinden emişli pompalar ve dişli pompalar üretiyoruz. Tuzla’da bulunan Genel Müdürlüğümüzde ise daha spesifik ürünlerin üretimini gerçekleştiriyoruz.

Siz üretim sırasında hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz? 

Masdaf olarak en büyük hedefimiz “her koşulda %100 müşteri memnuniyeti sağlamak. Bu nedenle üretimdeki en önemli kriterlerimiz “kalite” ve “verimlilik” diyebilirim. Bizim için üretimde kalite öncelikli; çünkü kalite dışındaki birçok parametre kalite ile paralel olarak ilerliyor. Örneğin; Türkiye’de pompa sektörünün en büyük gider kalemlerinden biri dökümdür ;çünkü pompaların birçoğu döküm malzeme ile yapılır. Her yıl sadece Türkiye’de pompacıların çektiği döküm rakamı 14 – 15 bin ton civarındadır. Az önce bahsettiğim kalite kelimesinin altını doldurmak istiyorum. Çünkü kaliteli üretim yapıyorsanız dökümdeki en ufak bir hatayı bile affetmiyorsunuz. Dökümden gelen ham parçalar iade ediliyor. Kalitede standardı yakalamak için doğru tedarikçiyle çalışmak da son derece önemli. Geliştirdiğimiz pompa teknolojilerini hem yüksek kalitede üretiyor hem de maliyetleri optimize ediyoruz.

Siz Ar-Ge konusunda yoğun çaba sarf eden firmalardan birisiniz. Bunun akabinde ihracat konusunda da oldukça aktifsiniz. Bu iki konuda paralel mi ilerliyor ve Ar-Ge tarafında yaşanan gelişmelerden bahsedebilir misiniz? 

Yaklaşık yarım asırdır akışkan sistemleri konusunda inovasyona ve teknolojiye öncülük ediyoruz. İhracatı, itici güç olarak kabul ediyoruz. Küresel pazarlarda rekabet edebilmek amacıyla pompa teknolojilerimizin enerji performanslarının iyileştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yurt dışından gelen talepleri mutlaka Ar-Ge ekibimizle birlikte cevaplandırmaya çalışıyoruz. Öncelikle pompamızı daha verimli hale getirmek için değişik simülasyonlar kullanıyoruz. Yurt dışından Türkiye’de alışık olmadığımız talepler geliyor.  Örneğin Türkiye’de şeker kamışı üretimi yok ;ama yurtdışında bu alanda üretim yapan ülkelerden farklı talepler geliyor. Bizde talebe özel pompa dizaynları hazırlayarak dönüş yapıyoruz. 

İhracat faaliyetlerinizden de söz eder misiniz? 

Globalleşme yolunda önemli adımlar atıyoruz. Dünya standartlarındaki üretim anlayışımızla iç pazarda kurduğumuz satış ve servis ağını ihracat yaptığımız ülkelerde de kurarak önemli referans projelere imza atıyoruz. Bugün 70’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımızın, ciroya oranı yüzde 50 seviyelerine ulaştı. Her yıl ihracat yaptığımız ülkeler arasına bir yenisini daha ekliyoruz ve bu ülkelerde güçlü distribütörlük anlaşmaları yapıyoruz.