Elektrik Depolama Tesislerinin Şebekeye bağlanması konusunda TEİAŞ tarafından yayından teknik şartname hakkında bilgi veren Merus Power Türkiye Satış Müdürü Elvan Aygün, yenilenebilir enerji kaynaklarının önünün açılması ve yatırımların amorti süresinin kısalması açısından enerji depolama sistemlerinin gelişiminin çok önemli olduğunu belirtti.

TEİAŞ tarafından hazırlanan Elektrik Depolama Tesislerinin Şebekeye Bağlanması konusunda teknik kriterler yayınlandı. Bu kriterler konusunda bilgi verebilir misiniz? Şartnamede öne çıkan noktalar nelerdir? 

Bildiğiniz üzere dünyada enerji depolama sistemleri günden güne önemini artırmakta ve sistem esnekliğini sağlamada önemli bir unsur haline gelmektedir. Ülkemizde de bu alanda yayınlanan, böylesi bir yönetmelik olması oldukça sevindirici. Bu kriterler arasında göze çarpan noktalardan ikisi enerji kalite sorunları için belirlenen sınırları sağlaması zorunluluğu ve hizmet edeceği alanlar olarak görülmektedir. Enerji kalite sorunları, doğrudan veya dolaylı birçok kayba neden olmaktadır. Bu sorunları önleyici amaçla kullanılması hem iletim ve dağıtım şirketleri için hem de son kullanıcı için ekonomik anlamda olumlu etkiler doğuracaktır. Enerji depolama sistemlerinin hizmet edeceği alanlara bakacak olursak; frekans kontrol pazarında esneklik sağlanması, oturan sistemlerin veya üretime ara veren işletmelerin tekrar devreye alınması sürecindeki sıkıntılı durumların şebekeyi etkilememesi konusunda kullanılacağı belirtilerek sistem kapasiteleri, bağlantı şekilleri ve izlenmesi gibi birçok noktaya değinilmiş.   

TEİAŞ’ın yayınlamış olduğu teknik kriterler, enerji depolama sisteminin şebekeye ve enerji depolama sistemi kurulu işletmelere sağlayacağı katkılar açısından etkisi neler olacaktır?

Elektrik güç sisteminden temel beklenti; ekonomik, kaliteli, güvenilir ve sürekli olmasıdır. Şebekeye sağlayacağı katkıları incelersek, öncelikle şebeke işletmecilerinin sistem güvenilirliğini ve esnekliğini sağlamak adına oldukça rahatlayacağı düşünülebilir. Arz ve talebin dengelenmesi ve pik durumlarının yaratacağı sıkıntıların önüne geçilmesi gibi güvenilirliği etkileyen durumlar adına etkin çözümler elde edilebilir. Belirtilen kapasite miktarları ile de TEİAŞ’ın amaçlarından birinin bu olduğu düşünülebilir. İşletmelerde kurulu olan ESS’ler için ise ekonomik anlamda ek gelir ve enerji kalite sorunlarından doğan ek kayıp maliyetlerinden tasarruf veya üretimle bütünleşik bir ESS düşünüldüğünde üretilen enerjinin depolanması ile iç ihtiyaçlarda kullanılabileceği veya şebekeye satılabileceği durumlar olumlu etkiler olarak gösterilebilir. Yani bu teknik kriterlerle birlikte işletmeler için ek gelir kapıları açılacağı, şebeke işletmecileri için ise güvenilirlik ve esneklik anlamında rahatlayacakları bir döneme giriyoruz diyebiliriz.

23 NİSAN’DA TRAFO DUVARINDAN TUVALE 23 NİSAN’DA TRAFO DUVARINDAN TUVALE

Yenilenebilir enerji kaynaklarının frekans kontrol pazarına katılımı açısından enerji depolama sistemlerinin konumu nedir? Enerji depolama sistemleri bu konuda nasıl kullanılabilir?

Yenilenebilir enerji kaynakları günümüzde temiz ve çevreci enerji açısından oldukça önemli ve hızla gelişen bir alan. Ancak bilindiği üzere bu tür santrallerde üretim birçok faktöre bağlıdır ve değişkenlik gösterebilmektedir. Dolayısıyla frekans kontrolü gibi piyasalara doğrudan katılımı sıkıntılıdır. Ancak enerji depolama sistemleri ile birlikte yenilenebilir enerji santrallerinin kullanımı ile daha düzgün ve enerji kalitesi bakımından daha kaliteli bir enerji sisteme verilebilir. Dolayısıyla yenilenebilir enerji kaynakları frekans kontrol piyasasına dâhil edilerek daha çevreci ve temiz bir dünyayı gelecek nesillere emanet edebiliriz. Bu durumun haricinde GES özelinde konuşacak olursak, en yüksek üretimin olduğu öğle saatlerindeki enerjinin depolanarak, enerji talebinin pik yaptığı zamanlarda sisteme verilebilir. Bu da sistem güvenilirliği açısından oldukça hassas ve önemli bir avantajdır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının önünün açılması ve yatırımların amorti süresinin kısalması açısından enerji depolama sistemlerinin gelişimi çok önem arz ediyor. Bu sistemlerin avantajlarından bahsedebilir misiniz? 

Yenilenebilir enerji kaynakları yaygınlaştıkça bu alandaki teknolojiler de gelişmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hem daha efektif hem de daha ucuz yenilenebilir enerji santralleri kurulumları gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla kendi enerjisini üreten fabrikaların sayısı da gün geçtikçe artıyor. Bu işletmeler iç ihtiyacında kullandığı enerji üzerinden veya fazla ürettiği enerjiyi şebekeye satarak ek gelirler elde etmeyi de düşünmekteler ve belirli bir amorti süresi üzerinden işletmedeki kar/zarar tablosu ile hareket etmekteler. Bu tabloya enerji depolama tesislerinin de eklenmesi öncelikle bu amorti süresini kısaltacak, daha sonra ise daha yüksek karlar elde edilmesini sağlayacaktır. Peki, enerji depolama sistemleri bunu nasıl gerçekleştirebilir? Üretimin ve tüketimin birbirine eşit olması gerektiği fikrini baz alırsak; tüketimin daha düşük olduğu saatlerde üretilen enerjiyi sisteme vermek konusunda sınırlara takılırız. Dolayısıyla üretime ek olarak konulacak bir enerji depolama sistemi ile bu sınırın üzerinde ürettiğimiz enerjiyi depolayabilir ve daha sonra şebekeye satabilir veya iç ihtiyaçlarımızda kullanabiliriz. Bu durumun doğrudan amorti süresini etkileyen önemli bir ekonomik unsur olduğu unutulmamalıdır. Bu da işletmeler veya üretim santralleri için ek gelir kapısının aralanması demektir. 

Şartnamelerin hazırlanması ve sektörde doğru bir şekilde uygulanması oldukça önemli… Sektörle ilgili genel bir değerlendirme yaptığınızda uygulanabilirliği konusundaki durumu nasıl görüyorsunuz?  

Bu konuda yorum yapmak için öncelikle teknik şartname hakkında konuşmamız gerekir. Teknik şartname incelendiğinde belirtilen ilk nokta pompaj depolamalı hidroelektrik santraller ile enerji kesintisi sırasında kullanılmak üzere tesis edilen kesintisiz güç kaynaklarının kapsam dışı olduğudur. Batarya enerji depolama sistemlerinin tanımlanması açısından oldukça önemli ve doğru bir nokta olduğu görülmekte. Enerji depolama sistemleri sürekli olarak SCADA ve OSOS gibi sistemlerle izlenecek ve kontrol edilecektir. Ayrıca enerji kalite sorunları için belirtilen sınırlarla uyumlu olması gerekliliği de piyasanın enerji depolama sistemi ve batarya çöplüğü haline gelmesini önleyecek ve şebekeye gerçek anlamda olumlu katkılar sağlayabilecek sistemlerin seçilmesini zorunlu kılacaktır. Frekans kontrolü, reaktif güç düzenlemesi ve oturan sistemin toparlanması gibi sistem ihtiyaçlarını doğru bir şekilde gerçekleştirebilmek adına da 10 MW’lık bir güç seviyesi belirlenmiş ve yeniden depolama yöntemleri tanımlanmıştır. 

Bunun sektördeki konumu ve uygulanabilirliği ise oldukça yüksek. İlk başta yatırım maliyeti yüksek görünebilir ancak amorti süresi ve ekonomik katkıları düşünüldüğünde oldukça yüksek taleplerin olacağını ön görüyoruz. Şartnamelerin uygulanabilirliği ise hem izleme ve kontrol açısından hem de oluşturulan teknik şartlar açısından uygulanabilirliği yüksek olarak değerlendiriyoruz ve bu şartlardan daha üstün sistemler de bulunmaktadır. 

Merus Power olarak elektrik depolama sistemleri konusunda sunduğunuz çözümlerden bahsedebilir misiniz? Bu konuyla ilgili nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? 

Merus Power olarak enerjinin olduğu her alanda varız. Yenilenebilir enerji santrallerinden, hidroelektrik santrallerine kadar tüm üretim santrallerine enerji depolama konusunda çeşitli çözümler sunulabilmektedir. HES için türbinlerin çalışmasının düzenlenmesi ile türbin ömrünün, uygulamaya bağlı olarak, 2 katına kadar çıkarılabileceği, yenilenebilir enerjinin frekans pazarına katılımını sağlayan, mikro şebekelerde Black-Start kabiliyetli veya gerilim/frekans kontrolü sağlayan uygulamalarımız da var. Burada önemli olan konu, müşteri ihtiyacı ve istekleri… Müşteri taleplerini tecrübemiz ile harmanlayarak en doğru, en kazançlı ve en etkin yolu belirliyoruz.

HES ve yenilenebilir enerji santrallerindeki uygulamalarınızdan biraz bahseder misiniz? Nasıl uygulamalar gerçekleştirildi ve müşterilerinize nasıl faydalar sağladı?

HES’lerin ESS ile birlikte çalışması hidroelektrik santralinin frekans rezerv piyasasında çalışmasını sağlar. Türbinin dinamiğine ve kontrol edilebilirliğine bağlı olarak, piyasaya satılan frekans rezervinin kapasitesi, enerji depolama sisteminin güç kapasitesinin iki katı olabilir. Ayrıca, hidro türbin hareketlerinin sayısını %90, hareket mesafesini %50'den fazla azaltabilecek etki sağlanabilir. Elektrik talebi ve arzının yanı sıra frekans kontrol piyasası da esnek hidroelektrik operasyonları gerektirir. Ancak büyük türbinler ve kılavuz kanatlar hızlı tepki süresine sahip enerji depolama sistemi desteğine ihtiyaç duymaktadır. Hızlı tepki süreleri sağlanabilmesi adına ESS, HES ile frekans kontrol pazarı arasında bir köprü görevi görerek istenilen hızlı tepkiyi gerçekleştirebilir. Buna ek olarak da ESS ile kombine bir operasyon, mevcut hidroelektrik varlıklarının gelirini arttırır ve mekanik parçalardaki aşınma ve yıpranmayı azaltır. Böylece kritik bileşenlerin erken arıza riskini ortadan kaldırır. Ayrıca yüksek ek gelirler sağlanmasının önünü açar.

Yenilenebilir sektöründe ise gelişmiş bir batarya enerji depolama sistemiyle, enerji depolamaktan çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Örnek verilecek olursa, gerekli güç kalitesi normlarının karşılanmasına yardımcı olmasını ve mikro şebekelerde oturan sistemin toparlanmasını gösterebiliriz. Bir güneş enerjisi santrali ve gelişmiş bir enerji depolama; üretim tesisleri, mikro şebekeler ve üretim santralleri gibi birçok uygulama için uygun ve mükemmel bir kombinasyondur. Daha önce de bahsettiğimiz gibi hem frekans kontrol pazarına katılım sağlanmış oldu hem de müşterilerimiz için ek gelir kapıları açıldı.

Bu alandaki hedeflerinizden ve 2022 yılına dair iş gündeminizden bahsedebilir misiniz? 

Enerji Depolama Sistemlerinin kullanım ihtiyacı ile doğru orantılı olarak pazarda bir büyüme söz konusu olacak. 2022 yılında kullanıcıların ayırmış olduğu bütçe ile beraber bizimde bu sektör özelindeki projelerimizde artış beklenmektedir. 2022 yılında Enerji Depolama Sistemleri yatırımlarının pazar payını ön görmek mümkün, takip ettiğimiz projeleri de nihayete erdirip pazar payının birçoğuna talibiz. Bu sektör özelinde yapmış olduğumuz ar-ge yatırımlarımızın karşılığını alacağımız bir yıl olacağını düşünüyoruz. Enerji Depolama Sistemlerinin teknik şartnamesinin yayınlanması ile birlikte iş gündemimiz 2022 yılında yoğun olacak artık herkesin enerji depolama sistemlerine yönelmesi kaçınılmaz.   Enerji depolama sistemlerinin sisteme doğru entegre edilecek şekilde kurulmasını, hızlı tepki veren sistemlerin enerji depolama sistemi olarak tercih edilmesini bekliyoruz.