Uluslararası Enerji Konferansı IRENEC’te konuşan Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye’nin jeotermal enerji yatırımlarındaki kurulu gücün yıl sonunda 1700 MW’a ulaşacağını söyledi. Şentürk, Türkiye’nin ABD, Endonezya ve Filipinler'in ardından dördüncü sırada yer aldığını ve istikrarlı yatırımlarla kısa süre içerisinde ilk üçe girmeyi hedeflediklerini belirtti. 

“İKİNCİL YATIRIMLARI DEĞERLENDİRİYORUZ”

Türkiye’nin jeotermal enerji yatırımlarını ve JESDER’in çalışmalarını değerlendiren Şentürk, dernek çatısı altında güçlerini birleştiren 22 üye ve 59 lisanslı JES projesi olduğunu belirtti. Şentürk, konuyla ilgili şu açıklamaları gerçekleştirdi: “JESDER’i sektörü bir araya getirmek amacıyla 2014 yılında kurduk ve 22 tane aktif üyemizle çalışmalarımızı devam ettirdik. Jeotermal enerjinin Türkiye’de bilinirliliğini artırmayı, faydalarını topluma anlatmayı, milli enerji yatırımlarımızı güçlendirmeyi öncelikli hedefimi olarak kabul ediyoruz. Türkiye’nin elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 5.3’ünü toplam 1536 MW kurulu güç ile karşılıyoruz. Yeni yatırımlarımızla birlikte yıl sonunda toplam kurulu gücümüzü 1700 MW’a, 2023 yılında ise 3000 MW’a ulaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye, jeotermal alanında sahip olduğu güçle ABD, Endonezya ve Filipinler’den sonra dördüncü sırada yer alıyor. Hedefimiz ise kısa süre içerisinde ilk üçe girmek.” dedi. 

JEOTERMALİN DİĞER AVANTAJI İKİNCİL YATIRIMLAR 

Jeotermal enerji yatırımcılarının hibrit sistemler üzerinde çalıştığını ve bu konuyu gündemde tuttuğunu belirten Şentürk, jeotermalin bir diğer avantajının ikincil yatırımlar olduğunu belirtti. Mevcut yönetmelikte JES’lerin hibrit üretim yapmasının mümkün olmadığını belirten Şentürk, konuya şu sözlerle açıklık getirdi: “Mevzuatta değişikliklerin yapılması halinde Türkiye'de inşa edilecek hibrit santraller yaklaşık 400 MW büyüklüğünde olacak ve elektrik sisteminde arz güvenliği artarken, jeotermal enerjinin sisteme verdiği elektrik oranı da yüzde 4'ten yüzde 5'e çıkacaktır. Jeotermalin bir diğer avantajı da ikincil yatırımlar adını verdiğimiz seracılık, kurutma, balıkçılık ve turizm gibi faaliyetlerde de kullanılabilmesidir. Örnek vermem gerekirse, sadece Batı Anadolu’daki kaynaklarımızdan 30 bin MW’lık termal potansiyel ile 6 milyon eş değer konutun veya seranın ısıtmasını sağlayabiliriz. Bir diğer örnek ise jeotermal seracılık alanındaki potansiyelimiz: Türkiye’de toplamda 13 bin dekar sera alanında ısıtma, TÜBİTAK verilerine göre ise toplam alanın yüzde 30'u oranında yaklaşık 4 bin dekarlık alanda jeotermal ısıtma yapılmaktadır. JESDER olarak hedefimiz ise bu alanı 4-5 katına çıkararak ideal düzeyde jeotermal kaynağından faydalanmak ve tarımda maliyetleri düşürmek.” dedi.