Oturumda konuşan Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, “Rüzgarda yerli imalat, kurulum, mühendislik, inşaat, devreye alma, bakım, işletme gibi kabiliyetlerle büyük bir ekosistem oluşturuldu. Çok ciddi bir istihdam ve bilgi birikimi meydana geldi. Bu ekosistemin korunması da büyüme trendinin devamı bundan sonraki kısım için en önemli başlık olacak. Bakanlığımızın her yıl 1000 MW RES kapasitesi hedefi bulunuyor. Bu hedeflere sadık kalmak önemli. Biz tüm hesaplarımızı belirlenen hedeflere göre yapıyoruz. Mevzuatın rüzgar gibi regüle pazarlarda işin üretimini, hızını belirleyen temel faktör. Türkiye, Avrupa’ya göre mevzuat konusunda karşılıklı paylaşım ve istişare mekanizması ile problemleri aşma konusunda başarılı bir performans izliyoruz. Sektörde iyi bir ritim yakalıyor. Sosyal ve çevresel etkiler başlığı tüm bu çıkarımlarla önümüzdeki dönemde daha da geliştirmek zorunda olduğumuz bir başlık. Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelini bir üst lige taşımak amacıyla başlatılan hibrit ve depolama tesisleri adımlarının da son dönemde sektör için en önemli gündem maddeleri arasında bulunuyor. Sektör olarak umutla bekledikleri hibrit ve depolama tesisleri ilgili mevzuatların yeni iş modelleri oluşturuluyor. Depolamanın ticarileşmesi ile birlikte buna depolamayı da katarak, aslında bir nevi santrallerimizi kısmi baz yük santrallerine çevirmek hedeflerimiz arasında. 2020’de deniz üstü rüzgar santralleri küresel ölçekte 35,6 GW seviyesine ulaştı. Henüz karada kat edeceğimiz çok yol var ama Dünya Bankası'nın yaptığı bir analiz var. Buna göre Türkiye'nin teknik deniz üstü kapasitesi 70 GW, küçümsenecek bir değer değil. Bu konuda gerekli ölçümlerin yapılması ve bu konudaki belirsizliklerin ortadan kaldırılmasının ardından orta uzun vadede gelişen piyasa dinamiklerine bakılarak burada da bir yatırımcı iştahı olacağını öngörüyoruz" dedi.