Elektrik tarifelerini karşılaştırma ve tedarikçi değiştirme konusunda tüketicilere online bir platform sunan Encazip.com, yaşadığımız koronavirüs salgını süreci boyunca elektrik fiyatlarındaki dalgalanmayı yakından takip eden şirketlerden biri oldu. Encazip.com kurucusu Çağada Kırım, bu süreci nasıl yönettiklerini ve paydaşlarının etkilenmemesi için nasıl kilit rol üstlendiklerini anlattı. 

UCUZ FİYATTAN ELEKTRİK ALIMI İÇİN ZEMİN OLUŞTU

Elektrik piyasası diğer sektörlerden oldukça farklı dinamiklere sahip. Şöyle ki; petrol (doğalgaz) fiyatları, elektrik sektöründeki büyük maliyet kalemlerinden. Bu da özellikle dolardaki değişkenliklere de hassasiyet gösteren bir durum. Çin’den başlayarak neredeyse dünyanın tamamına yayılan Korona virüs etkisi, sanayi üretiminin bir hayli düşmesine ve böylelikle enerji kaynaklarına olan talebin azalmasına neden oldu. Bu durum, Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için avantajlı bir durum oldu. Geçen yıl bu vakitlerde enerjideki fiyatlandırma sorunlarını konuşuyorken, fiyatlandırmalar normal seyreden petrol fiyatlarına göre bile toparlanmıştı. Petrolün düşmesi elektrik tedarikçilerinin maliyetlerini düşürerek piyasanın daha açılmasını ve tedarikçilerin tüketicilere çok daha ucuz fiyattan elektrik tedarik edebilmelerine zemin oluşmasını sağladı. Burada ise sektör şu anda yol ayrımında. Bunlar sektör tarafındaki gelişmelerdi.

PAYDAŞLARIMIZIN ETKİLENMEMESİNDE KİLİT ROL OYNADIK 

Tüketici tarafında ise elektrik tedarikçisini değiştirmek için satış süreci koronavirüs salgınına kadar birebir görüşmeler kanalıyla oluyordu. Şu anda tüketici tarafında ise bambaşka bir sorun var; salgın sebebiyle insanlar değil satış görüşmesi yapmak, kargodan bile evrak almamaya başladı. Dolayısıyla tedarikçi değiştirme adetleri sıfıra yaklaştı, bu yüzden tedarikçiler de mesafeli sözleşmelere ve online kanallara yönelmeye başladı. Bu da elektrik tedarikçisi değiştirme sektöründe en önemli online kanallardan biri olan EnCazip’in cazibesini hem tedarikçi nezdinde hem de tüketici nezdinde artırdı. Tüketicilerin tasarruf hassasiyeti artarken tedarikçilerin de yegane kanalı satış kanalı haline geldik ve böylelikle bu süreçte tüm paydaşların minimum düzeyde etkilenmesi için kilit rol oynadık diyebiliriz.

DAHA ÇOK YATIRIM YAPACAĞIZ 

Koronavirüs etkisi, elektrik sektöründe talebin düşmesine sebep olup, fiyatlandırma probleminin ortadan kalkmasına vesile oldu, bu da fiyatlandırmada sıkışık olan sektörü rahatlattı ve tedarikçi değiştiren tüketicilerin normalden daha da fazla tasarruf edebilmesinin önünü açtı. Ayrıca salgın süreci birebir satışların neredeyse tamamen ortadan kalkmasına ve mesafeli sözleşmelerin yaygınlaşmasına ve böylelikle operasyonel maliyetlerin tedarikçiler tarafında çok daha aşağı inmesine neden olarak hem ölçeği büyüttü hem de her bir tüketicinin elde edebileceği tasarrufun da yükselmesine vesile oldu. Biz de bu doğrultuda sektör olarak sene başı hedeflerimizi 1,5 – 2 kat üzerinde tamamlayabileceğiz ve EnCazip’te de 2020 bütçemizi yıl başı hedeflerinin 1,5 katı daha yüksek olarak revize ediyoruz. Özetle B planımız bu süreçte operasyonlarımızı ve tedarikçi şirketlerin dijitalleşmelerine olan katkımızı çok daha iyi yapabilmek için yatırımlarımızı daha da artırmak olacak.

DİJİTALLEŞMEYİ BAŞARAMAYAN ŞİRKETLER OYUN DIŞI KALACAK 

Diğer sektörlerin tamamına yakınında olduğu gibi elektrik sektöründe de dijitalleşmeyi başaramayan şirketlerin oyun dışında kaldıklarına şahit olacağız. Dijital kanalların elektrik piyasasında kullanılması zaten bu süreçten çok daha önceleri tartışılır ve yavaş yavaş uygulanır olmuştu, ancak bu süreç bunun çok daha hızlı ilerlemesine ve 3-4 yılda ancak kat edilmesi beklenen yolun günler içinde kat edilmesine sebep oldu. Bu, hem sektör hem de tüketiciler açısından pek çok faydayı ve kolaylığı da çok hızlı bir şekilde günlük hayatın içine dahil etmiş oldu. Artık tüketiciler için vazgeçilmez olan elektrik enerjisi bir emtia olmaktan çıkıp şirketlerin hızlı bir rekabet içinde oldukları bir hizmet sektörü halini alıyor.

BU SÜREÇTE TÜM ALIŞKANLIKLARIMIZ DEĞİŞECEK 

Sosyal mesafe kurallarına riayet etmek durumunda kalmak sosyal olarak da bizleri değiştirdi. Alışık olduğumuz kalabalık buluşmalar ne yazık ki geçmişteki bir anı olarak kaldı. Özellikle de içinde bulunduğumuz Ramazan ayında kalabalık iftar sofralarından uzak kalmak oldukça üzücü oldu. Fakat teknolojinin nimetlerinden faydalanarak mesafeli sosyalleşme farklı bir boyut kazandı. Benim içinse en zoru, spor salonlarının kapanmasıyla birlikte çok sevdiğim spor aktivitemden uzak kalmak oldu. İlk başlarda çok üzücü gelse de bu durumun çözümü için ise hızlı bir şekilde evimde mini bir spor salonu kurdum ve aslında bunun bana çok fazla vakit kazandırdığını fark ettim. Sanıyorum tüm alışkanlıklarımızın değişerek çıkacağımız bu sürecin ardından benim için büyük bir değişiklik de artık spor salonlarına gitmeyerek sporumu evde yapmam olacak. Bu sürecin ileride tarih derslerinde yeni bir çağın başladığı süreç olarak değerlendirileceği kanısındayım. Tüm insanlığın alışkanlıklarının değiştiği bambaşka bir dünya düzenine geçiş yapıyoruz. Bu sürecin bizlere öğrettiği en önemli şey hayatımızın, günlük rutinimizin değerini anlamak ve şükretmeyi öğretmek oldu. Ancak bunun yanında video konferans yapma alışkanlığı kazandırmanın çok ötesinde dijitalleşmenin ve uzaktan kanalların çok çok daha önem kazandığı yepyeni bir dünya düzeninin oluşması sağlanmış olacak.