Vat Enerji Genel Müdürü Altuğ Karataş, sektörün gündeminde olan Yeşil Mutabakat Şartları ile ilgili kapsamlı bir açıklama yaptı. Karataş, “Yeşil Mutabakat Anlaşması ile tüm fabrikaların gündemi ve önceliği değişti. Bu anlaşma ile Avrupa Birliği ülkeleri ürün satın alım yapacağı ülkelerdeki fabrikalardan karbon salımlarını azaltmalarını, Yeşil Sertifika almalarını isteyecek. Yeşil Sertifika kapsamında daha az karbon salımı yapan fabrikalar değerlendirilecek ve anlaşma yapacağı firmayı bu şekilde belirleyecek. Karbon salımı yüksek olan fabrikalar, tüm ürün anlaşmalarında sınırda karbon vergisi ödemek zorunda kalacak. Sınırda karbon vergisi için şu anda Ton Karbon salımı için 30 Euro gibi rakamlar konuşulmakta. Uluslararası ticaret arenasında rekabetçi ilerlemek isteyen tüm tesislerin enerji verimliliği projelerini hayata geçirmesi ve karbon salımı oranlarını düşürmesi gerekiyor. Avrupa yepyeni bir yeşil ekonomi başlatıyor ve AB’ye ürün satacakların bu ekonomik kurallara uymasını şart koşuyor. Önümüzdeki dönemde AB ‘nin şart koşacağı karbon vergileri, Türkiye’nin de enerji maliyetlerini azaltması için bir yol olarak ortaya çıkabilir. ” dedi. 

“ENERJİ VERİMLİLİĞİ DAHA AZ KARBON SALIMI İÇİN YAPILMALI" 

Karataş, kar elde etmek ve rekabet gücünü artırmak isteyen kurumların mutlaka enerji verimliliği projelerini hayata geçirmesi gerektiğini belirterek enerji verimliliği çalışmalarının hem daha az enerji tüketmek için hem de daha karbon salımı yapmak için zorunluluk olduğuna vurgu yaptı. Karataş, “Fabrikalar, Enerji verimliliği etüd çalışmalarını kanuni bir yaptırım olarak görmemesi gerekiyor. Aksine her fabrika için enerji verimliliği ana politika olarak belirlenmesi gerekiyor. Çünkü tüm yatırımcı ve profesyonel yöneticiler sorumlu oldukları ticari işletmelerde karlılık sağlamak isterler. Siz bir taraftan kar edip diğer taraftan yüksek oranlarda enerji tüketirseniz kar oranlarınız minimize etmeye başlarsınız. Ayrıca Karbon vergisi ödemekte karlılığı gittikçe azaltacaktır. Çevreyi korumak ve rekabet şartlarında güçlü olmak için enerji verimliliği çalışmalarını gündemde tutmak önem arz ediyor. Enerji verimliliği kısa politikalarla değil uzun dönemli ve sürdürülebilir çalışmalar ile sağlanabilir. AB Yeşil mutabakat fabrikalardan karbon salımlarını azaltmalarını istediğinde geç kalanlar için büyük vergi yükleri ortaya çıkabilir.  Şu anda bir geçiş aşamasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu geçiş aşamasıyla birlikte firmalar eskiye göre çok daha bilinçlendi ve farklı politikalar benimsedi. Bu bilinçlenme konusunda, Türkiye’de enerji maliyetlerinin yüksek olması, Türkiye’deki enerji kullanım kültürünün iyi seviyelerde bulunmaması ve tüm üretenlerin ürettikleri ürün başına harcadıkları enerji miktarının dünyadaki diğer rakiplerine göre yüksek olması gibi konular etken oldu. Tüm firmaların ürünün kalitesini bozmadan daha az enerji ile nasıl üretim gerçekleştirmesi gerektiğine yoğunlaşmalı. ” dedi.