Geçen ayki yazımda gelişen ihtiyaçlara göre sahada robotlu hat kurulumu ve devreye alma işlemlerinin sanayide pandemi döneminde de devam ettiğini belirtmiştim. Sanayide kullanılan her on endüstriyel robottan üçünün robotlu kaynak uygulamalarında kullanılması kaynak sektöründe robotların önemini ortaya çıkarmaktadır. Artık sanayide birçok endüstriyel iş kolunda gazaltı ark kaynağı uygulamaları daha çok endüstriyel robotlarla gerçekleştirilmektedir. Robotlu kaynak sistemlerinin alt ve çevresel donanımlarını oluşturan; manipülatör, operatör el terminali, kontrol ünitesi, su/hava soğutmalı torç sistemi, kaynak telleri, tel besleme ünitesi, torç temizleme ünitesi, kaynak makinası, endüstriyel haberleşme protokolleri, emniyet ışık perdeleri, pozisyoner ve slider sistemleri teknolojik gelişmelerle birlikte standart ürünlere dönüşmüştür. Ürünlerdeki standartlaşma, robotlu kaynak hücrelerinin kurulumunda da standartlaştırmayı beraberinde getirmiştir.

Üretim ve montaj hatlarında sahadaki ihtiyaçlar, robotlu kaynak uygulamalarında çevrimdışı ve çevrimiçi olarak optimum kaynak çevrim zamanının belirlenmesini bir gereksinim haline getirmiştir. Robot yörünge optimizasyonu ile çevrim zamanının tespit edilmesi sonucunda belirlenen kaynak yörüngesi, temelde robot çalışma zarfındaki koordinat sistemi içerisinde uygun konum ve yönelimin belirlenmesine dayanır. Endüstride esnek bir üretim veya montaj sisteminde kaynak robotları çoklu kaynak işleminde eşzamanlı olarak çalışarak çevrim süresini kolaylıkla istenilen seviyelere çekebilmektedir.

Robotlu kaynak uygulamalarında temel kaynak parametreleri olan kaynak akımı, ark voltajı, ark boyu, torç açısı ve tel besleme hızının kontrolü robotlu kaynak operatörleri tarafından kolaylıkla programlanabilir. Bununla birlikte teknolojik gelişmelerin endüstriyel robotlarda en fazla hissedildiği alanlardan biri, robot
üstü 2B/3B sensör sistemleridir. Artık, birçok sektörde yapılacak kaynak işleminde yüksek hassasiyet ve kontrol maksadıyla ileri sensör teknikleri kullanılmaktadır. Örneğin, robot üstü sensörler vasıtasıyla kalıntı gerilmelerinden dolayı oluşabilecek geometrik değişimlerin kaynak dikişine etkisi azaltılabilmektedir. Bu alanda dokunma (touch) sensörleri, kaynak öncesinde, iş parçasının konumundan kaynaklanan sapmaları, torcun dokunması ile algılayarak kaynak programını iş parçasının o anki son konumuna göre güncelleyebilmektedir. Lazer iz takip sensörleri, robotlu kaynak işlemlerinde devamlı olarak kaynak profilini tarayarak, kaynak torcunu kaynak profili üzerinde hassas olarak sürekli istenilen noktaya hizalayabilmekte ve standart kaynak elde edilmesine yardımcı olabilmektedirler. Ayrıca, torç şok sensörleri kaynak torcunun bir engele çarpması halinde durarak kendisinin ve çevre elemanlarının korunmasını sağlamaktadır.

Sonuç olarak, bilim ve teknoloji, içinde bulunduğumuz tüm sektörleri şekillendirmeye devam etmektedir. Her tür sorunun çözümünde en doğru yöntem, her zaman bilimsel çalışmalarla olacaktır. Pandemi döneminde de karşılaştığımız güçlüklerin üstesinden ancak bilim ile gelinebileceğini asla unutmamamız gerekmektedir. Bu nedenle sanayide Ar-Ge çalışmalarına gereken değeri vererek endüstride başarıyı sağlayabileceğimizi değerlendiriyorum.

Önümüzdeki aylarda dijital çağın yeni normalinde, robotik sistemlerin yapısını değiştirecek yenilikçi gelişmeleri sizlerle paylaşmak üzere, hepinize inovatif robotik çözümlerle dolu sağlıklı bir ay diliyorum.