Dijitalleşmenin endüstriye ve insan hayatına etkilerini değerlendiren TÜYİDER (Tüm Yüzey İşlemler Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Emin Kalıp, insan kaynağının dijital teknolojileri üretmek için yetiştirilmesi ve bu bağlamda önlemler alınması gerekliliğine dikkat çekti. 

Kalıp, şunları söyledi: "Dijital dönüşüm, fabrikaların optimize edilmiş planlama dahilinde mümkün olan en az duruş, hata ve olası problemlerin rastlantısal olarak tahmin edilerek verimin çok sert optimize edilmesi ve izlenebilirlik ile rekabet gücünü en üst seviyeye çıkarıyor. Bu durum verimliliği, izlenebilirliği ve görünürlüğü artırıyor. Covid-19 kısıtlaması sürecinde şahit olduğumuz uzaktan çalışma, toplanma, izleme, müdahale etme, test/imtihan etme ve sertifikalandırma deneyimi sonunda aklımıza şu soruyu getiriyor: “Herhangi bir kısıt olmadan şirket için teknolojik araçlar, bulut teknolojisi ile uzaktan erişilebilir ve izlenebilirken ruhumuz ne olacak? Bu durum sosyal bir canlı olan bizler için ne kadar sürdürülebilir? Muhtemelen hepimizin en zorlandığı husus bu sorunun cevabını bulmak olacak!"

“İNSAN FAKTÖRÜ, SANAYİYE DAMGA VURMAYI SÜRDÜRECEK”

En basit haliyle otomatik cevaplar üzerinden oluşturulmaya çalışılan “Çağrı Merkez”leri, “müşteri temsilcisi”ne bağlanma ihtiyacına engel olamıyor. İnsan faktörünün, sanayileşmenin her dönemine damga vurduğu ve vurmaya devam edeceği aşikar. Peki, “yapay zeka” bu soruna bir çözüm üretirse ne olacak? Bunlar yakın gelecekte deneyimlemek zorunda kalabileceğimiz durumları ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla elimizdeki insan kaynağını, en hızlı ve en etkin şekilde dijital teknolojileri üretir hale getirme zorunluluğumuzu görerek bu doğrultuda tedbirler almamız gerekiyor diyebilirim.