Gıda sektöründe devrim yaratacak özelliğe sahip ciddi bir proje üzerine çalıştıklarını söyleyen Sergio Somaschini; "Dünya çapında birçok yerde fabrikası olan bir şirketin anlık olarak dünyadaki herhangi bir fabrikasının durumunu izleyebileceğiz" dedi.  

Automation Platform Next, platformu ile SCADA'ya yeni açılımlar getirdiklerini söyleyen güçlü İtalyan şirketi Progea'nın Uluslararası Satış Müdürü Sergio Somaschini, yeni projeleri ile özellikle endüstriyel tesis yönetiminde yeni bir çığır açacaklarını vurguladı. 

Endüstri 4.0 odaklı hazırlanmış yeni yazılım Automation Platform Next’in, son uygulanan projede, dünya çapında birçok yerde fabrikası olan bir şirketin bütün fabrikalarındaki üretim, makina ve personel verimliliklerinin, OEE ve KPI değerlerinin hesaplanarak, tüm tesisin makina bazında enerji tüketimlerinin toplanıp, İtalya’daki merkez ofisten gerçek zamanlı gösterilmesi istenildiğini açıklayan Somaschini; "Özetle anlık olarak dünyadaki herhangi bir tesisin durumunu gösteriyoruz. Yeni protokollerle bir çığır açma noktasındayız, zira proje tamamlandığında arada herhangi bir PLC kullanmadan doğrudan sensör verisini SCADA üzerinden izleyebileceğiz" diyor. 

Başlangıçta HMI sistem çözümleri için yazılım yapan iki mühendis tarafından 1991 yılında kurulan Progea, sonrasında ise Avrupa’da Windows tabanlı ilk SCADA çözümlerini üreten şirket haline gelmiş. Şu anda şirketin bütün ruhu SCADA çözümleri geliştirmek üzerine kurulu. Bu geliştirmeci ruhun sonucu olarak, aradan neredeyse 30 yıl geçmesine rağmen şirket halen aynı şekilde büyümeye devam ediyor. Amacı ise bu alanda sektörün öncülerinden olmayı sürdürüp, teknolojinin en son getirmiş olduğu gereksinimleri sağlayan bir yazılım sunmak. Türkiye'de ICC Elektronik tarafından temsil edilen Progea'nın Uluslararası Satış Müdürü Sergio Somaschini ile Türkiye ziyareti sırasında bir araya gelerek Endüstri 4.0 odaklı çözümlerini konuşarak, Avrupa ve Türkiye'nin Endüstri 4.0 yolculuğunda benzer ve farklılıkları yorumlamasını istedik. İşte detaylar…

Öncelikle Endüstri 4.0’a bakışınız, bu konudaki yapılanmalarınız neler? Endüstri 4.0 yolunda neler hayal ettiniz, neler gerçekleştiriyorsunuz? 

Endüstri 4.0, Almanya’da başlamış bir trend ama bu artık tüm gelişmiş ülkelerde kabul görüyor. Avrupa Birliği’nin de etkisiyle birçok ülke Almanya’nın belirlemiş olduğu standartların dışına çıkmadan kendi içlerinde yavaş yavaş uygulama yapmaya başladılar.

İtalya’da durumun biraz daha hızlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü devlet, altyapılarını dijitalize eden firmalara destek vermeye başladı. Bu destekler sayesinde de şirketler daha düşük masraflarla yatırım yapmaya ve başarılı geri dönüş almaya başladılar.

Endüstri 4.0 trendiyle birlikte standart SCADA’larımızı Endüstri 4.0 bileşenleriyle buluşturmak durumunda kaldık. Çünkü yeni çevresel aygıtlarla klasik alışkanlıkların buluşması gerekiyordu. Yeni ara yüzler geliştirdik, yeni haberleşme metotları uyguladık. Bunlar sayesinde aynı zamanda hızı da arttırmak durumunda kaldık. Çünkü daha hızlı tepkimeler bekleniyordu. 

Progea’nın yaklaşımı nedir peki?

Bir SCADA işletim sistemi firması olarak SCADA’yı yine işin merkezinde tuttuk ve yeni modüllerimizi ekledik. Automation Platform Next, ismindeki platformumuzu oluşturduk. Eklediğimiz çevresellere gelecek olursak; birincisi, sahada çalışan bütün makinaların enerji tüketimlerini izleyebilecek PROENERGY modülünü ekledik. Yine sahada çalışan operatörlerin verimliliklerini izleyebilecek, bunu görüntüleyebilecek, OEE ve KPI raporlaması yapabilecek PROLEAN ismindeki bir verimlilik modülümüz var. CONNEXT olarak adlandırdığımız OPC UA Server ile çevresel cihazlardan doğrudan haberleşme olanağına sahibiz. Ayrıca yazılımlarımızı MQTT gibi yeni nesil bazı protokolleri destekler hale getiriyoruz. Bunların tamamını yaptıktan sonra toplamış olduğumuz bu veriyi data analizi yapmak üzere kullanıcının bulutuna gönderebiliyoruz. 

Türkiye’de güvenlik kaygıları nedeniyle verilerin lokal server'larda tutulması gerektiğini düşünenler bir hayli fazla. Avrupa'da bu konudaki yaklaşımlar ne yönde?

Bu soruyu Türkiye ya da Avrupa diyerek coğrafi farklılıklarla değerlendiremiyoruz. Çünkü bu iş tamamen, firmaların IT departmanlarının güvenliğe karşı yaklaşımlarıyla alakalı şekilde değişiklik gösteriyor. Eğer ki çalışılan firmanın IT departmanı yeniliğe açık ve kendi altyapısından eminse, verilerini buluta taşımaktan çekinmiyor. Bazı kurumsal şirketler, kendi içerisindeki kurallardan dolayı dışarıya çıkartmayı engelleyebiliyorlar. 

Örnek vermek gerekirse, İtalya’da bulunan iki müşterimizden bahsedeyim. İkisi de neredeyse bire bir aynı işi yapıyorlar, neredeyse aynı büyüklükte tesisleri var. Aynı makinaların kullanıldığı iki fabrikadan bir tanesi bütün verisini bulut sisteminde işlemeye karar verdi ama diğeri tamamıyla data güvenliği nedeniyle kendi lokal server'larını kullanmayı tercih etti.

Endüstri 4.0 uygulamaları odağında, Progea'nın gündeminde neler var? 

Çok fazla detay veremeyeceğim ama özellikle devrim yaratacak özelliğe sahip ciddi bir proje üzerine çalışıyoruz.

Dünya çapında birçok yerde fabrikası olan gıda sektöründeki bir şirketin bütün fabrikalarındaki üretim, makina ve personel verimliliklerinin, OEE ve KPI değerlerinin hesaplanarak, tüm tesisin makina bazında enerji tüketimlerinin toplanıp, İtalya’daki merkez ofisten gerçek zamanlı gösterilmesi isteniliyor. Özetle anlık olarak dünyadaki herhangi bir tesisin durumunu görmek istiyoruz. Yeni protokollerle bir çığır açma noktasındayız, zira proje tamamlandığında arada herhangi bir PLC kullanmadan doğrudan sensör verisini SCADA üzerinden izleyebileceğiz.

İnovatif ve gelişmeye açık bir şirket olarak sadece sahadaki üreticilerle değil, aynı zamanda üniversitelerle de işbirliği içerisindeyiz. Arttırılmış gerçeklik noktasında Microsoft’la olan işbirliğimiz kapsamında Hololens gözlüğünü kendi uygulamamızla eşleştirdik, bunu geleceğin ürünü olarak pazarlamayı planlıyoruz. 

Avrupa Birliği’nin desteklemiş olduğu bazı danışman şirketlerle birlikte çalıştığımız  projenin amacı normal bir HMI’ı gözümüze taktığımız bir gözlükle izleyebilmek.

Üretim alanında çalışan müşterilerimize bu ürünü pazarlayıp, onların da üretim kalitelerini hızlandırıp arttırmayı hedefliyoruz. Microsoft’un Hololens gözlüğü 3 boyutlu hologram teknolojisini kullandığı için, çalışma alanlarında gerçek zamanlı arttırılmış gerçekliği de uygulama imkanı verecek. 

Sayın Somaschini uzun süredir Türkiye pazarıyla yakından ilgileniyorsunuz. Türkiye pazarına yaklaşımınız nedir?

Türkiye pazarını uzun süreden beri takip ediyorum ve pazarınız sosyal hareketlere ve siyasi hareketlere göre değişkenlik gösteriyor. Bu nedenle bazen aşırı iyi sonuçlar alınabiliyor bazen de çok uzun süreli duraklamalarla karşılaşabiliyorsunuz. Yine de istikrarlı bir büyüme söz konusu, çünkü şirketleriniz sürekli olarak yatırım yapıyorlar. 2017 yılından itibaren ICC ile çalışmaya başladıktan sonra yeni bir iletişim, yeni bir satış kanalıyla birlikte yeni müşteriler kazandık. Bu kanalların yaratmış olduğu kazanımlarla önümüzdeki yıllarda çok daha parlak bir büyüme bekliyoruz.

Gerek Avrupa gerek Türkiye'nin internet altyapısı ve standartlar, gerçek zamanlı haberleşme odağında, üretimin anlık izlenmesi ve kontrolünü destekleyecek mi?

Günümüzde yazılımla sağlanacak, endüstriyel sistemleri korumak üzere geliştirilmiş ne varsa tümünü kullanmaya çalışıyoruz. Bu noktada şu anda özel yapılmış bir çalışma olmadığı için mevcut olanlarla devam etmek durumundayız.

Tamamen internet altyapısına bağlı olan gerçek zamanlı veri toplamanın gereksinimleri nelerdir?

Bunun tamamen ülkelerin sağlamış olduğu altyapılarla alakalı olduğunu söyleyebilirim. Şu anda Amerika’da dünyanın en hızlı interneti kullanıldığı için hiçbir problem yaşanmıyor. Ancak başka ülkelerde bazı gecikmeler ortaya çıkabiliyor. Bazen veri kayıpları ortaya çıkabiliyor.

Bu veri kayıplarının önüne geçmek için geliştirdiğiniz çözümleriniz var mı?

Biz bunu zaten çözdük. Hot redundancy backup isminde bir çözümümüz var. Veriyi kullanıcının sunucusu üzerinde tutuyoruz, akabinde buluta yolluyoruz. Herhangi bir kesinti olduğunda biz zaten lokal verimizi tutmuş olduğumuz için kesinti giderildikten sonra yedeklenmiş veri buluta gönderimini sağlıyoruz. Bu nedenle kullanıcının herhangi bir kaybı asla söz konusu olmayacak.

Movicon Next çözümümüzle birlikte yani sadece ikili yedekleme (redundancy) değil, buna ekli olarak üçlü, dörtlü, beşli şeklinde yedekleme imkânı da sağlayabiliyor.

Avrupa’da Endüstri 4.0 yatırımları nasıl ilerliyor? Danışmanlar şeklinde mi yoksa Türkiye’ye benzer bir formatta mı?

İlk önce şunun altını çizmek gerekir ki Endüstri 4.0 konusunda ciddi anlamda profesyonelleşmiş bazı firmalar var. Onlar, müşterilerine bu konuda bir yol haritası belirliyorlar. Müşteriler de bu haritanın hiç dışına çıkmadan onların önerileriyle çözüm yapabiliyor. Bu birinci çözümdü. İkincisi ise hibrit çözümler. Bir kısım çözümü tamamen danışmanlık şirketinden alıp onun çizdiği yol haritasında ilerlerken, kendi şartlarına göre bazı özelleştirmeler yaparak hibrit çözüm üretebiliyorlar. Aslında Türkiye’ye kıyasla bakıldığında çok da farklı bir durum yok. 

Haberin Tamamı ST Endüstri 4.0 Uygulamaları Dergisi'nin Nisan 2018 Sayısında