Pandeminin etkileri ile beraber uzaktan çalışmak, kalıcı bir trend halini aldı. Sağlık tedbirleri sebebiyle bir arada çalışmanın getirdiği risk, koşulların yeniden düzenlenme ihtiyacını da beraberinde getirdi. Fiziki olarak yan yana bulunmak giderek zorlaşırken; iş dünyası çalışmanın ve üretimin sürdürülebilirliği için çözüm arayışına girişti. Dijital dönüşümde bulut bilişim teknolojileri şirketlerin imdadına yetişerek işlerin devam etmesinde önemli rol üstlendi. Çalışma düzenine esneklik getiren ve verimliliği maksimize eden bulut çözümleri, Covid 19 döneminde şirketlerin göz bebeği olmaya devam ediyor.

BULUT TEKNOLOJİSİNE OLAN YATIRIM VE TALEP BÜYÜDÜ

Covid-19 sonrası yeni dünya düzeninde dijital dönüşüm bir tercihten de öte artık bir zorunluluk hâkline geldi.  Değişen çalışma şartları ile beraber dijital dönüşüm, sürdürülebilir üretim, bilgilere 7/24 erişim, arz talep dengelerinin sağlıklı kurulması ve şirket içi iletişim hızının artması gibi gerekçelerle şirketlere rekabette avantaj sağlıyor. Reel sektörde üretim maliyetlerinin sıkça gündeme gelmesi ile birlikte birçok şirket fiyat avantajı sağlamak adına da bulut bilişim çözümlerine başvuruyor. Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz 19 senedir Türkiye’nin öncü teknolojik dönüşüm lideri şirketlerinden Telcoset’in  ICT Çözümleri Direktörü Erol Mert, bulut teknolojilerinin şirketlere sunduğu faydaları; ölçeklendirme, inovasyon kabiliyetinin artması, verimlilik, veri güvenliği, esneklik, pratiklik, hız, çeşitlilik ve uzmanlık olarak sıraladı . Dijital dönüşümün reel sektörün kar maksimizasyonu açısından stratejik önemine değinen Mert: “ Yerli sanayinin yüksek katma değerli ürün üretme potansiyeline ve AR-GE yatırımlarına da bu yolla katkı sunulacak” şeklinde konuştu.

Erol Mert, globalde iş süreçlerinin %94’ünün bulut sistemleri üzerinden takip edilebileceğini ifade ederken,  koronavirüs salgını sırasında dünya ekonomisini, lojistiğini, uzaktan çalışma imkânını destekleyen bulut bilişimine yatırım hacminin globalde de iki kat büyüyerek 2025 sonuna kadar 800 milyar Dolar’a ulaşmasının beklendiğini aktardı. 

Pandemi ile beraber globalde olduğu gibi Türkiye’de de bulut teknolojilerine geçiş hızlanmaya başladı. Şirketlerin iş yapış biçimlerini değiştirerek evden veya hibrit çalışma şekline geçmesi bu alana yatırım yapmayı hazırlandığını belirten Erol Mert: “ Lokal regülasyonlara rağmen  kurumsal pazarda müşteriler özellikle e-posta, yedekleme servisleri, yazılım geliştirme servisleri gibi iş ihtiyaçlarını buluttan karşılamaya başladılar.


 PANEMİ SAYESİNDE SANAYİ DEVRİMİ TAMALANIYOR

Pandeminin şirketlere yüklediği riskler sadece insan kaynağı ile, sağlıkla sınırlı değil. Pandemi süreci aniden artan talep yüzünden akıllı telefonlardan, bilgisayarlara, otomobilden tabletlere kadar birçok teknolojik ürünün üretiminde kullanılan çiplerin kıtlığını da beraberinde getirdi. Evlere kapandığımız bu süreçte, bilgisayar ve akıllı cihazlara duyulan ihtiyaç artarken, sağlık endişeleri “araba sahibi olma” talebini patlatmış durumda. Söz konusu krizi aşmak için kolları sıvayan şirketler çareyi, “DaaS” olarak da bilinen bulut tabanlı masaüstü uygulamalarında buldular. Bulut masaüstleri, mevcut krizde yaşanan gecikmeleri önlemede en iyi yöntem gibi görünüyor. Bulut masa üstü uygulaması, fiziksel bir cihaz gerektirmeksizin iş süreçlerini uzaktan yönetebilme olanak sunuyor. 

Telcoset ICT Çözümleri Direktörü Erol Mert çip krizini “ekonomi tarihinde “önemli bir kırılma noktası olarak beilrtirken;  “ Gartner raporuna göre genel bulut hizmetlerine yapılan tüketici harcamalarının globelde bu yıl ki payının %18,4 artarak toplam 304,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çip krizi, özellikle DaaS ve genel olarak bulut teknolojilerine olan ilgiyi üst seviyelere taşıyacak gibi duruyor” şeklinde konuştu. 

Mert; “Gerek her alanda bulut teknolojilerinden faydalanabilmek, gerek ise genel anlamda pandeminin yolaçtığı riskleri minimize etmek için, bu aralar yerli endüstriler teknolojik dönüşüm alanındaki uzmanlığımıza çok daha sık başvuruyorlar, Türkiye dijital sanayi devrimini pandemi sürecinde gerçekleştiriyor diyebiliriz” diyerek teknolojik dönüşüme artan ihtiyaca da dikkat çekti.