Oturum panelistlerinden EPİAŞ’tan Taha Taşdemir gerçekleştirdiği sunumda konunun birkaç yıldır tartışıldığını, MÜSİAD, TÜSİAD VB. sivil toplum kuruluşları ile Toplantılar yapılarak konunun son olarak yakında meclise geleceğini aktardı. Piyasa işleticisi olarak önümüzdeki dönemde Emisyon Ticaret Sistemi hakkında neler yapacaklarını da paylaşan Taşdemir, son olarak alıcı olarak kimlerin, hangi grupların olacağının da belirlendiğini söyledi. 

MAXXEN VE HİTHİUM’DAN BÜYÜK ADIM MAXXEN VE HİTHİUM’DAN BÜYÜK ADIM

ANTROPOSAN ÇAĞ

Türk Standartları Enstitüsü (TSE)’nden Ersin Ercan ise günümüzü antroposan çağ olarak nitelendirerek sera gazını bir ısıtıcıya benzetti ve dünya olarak bu gazı olması gerekenden çok daha yukarı değerlere çıkardığımızı aktardı. Emisyon Ticaret Sisteminde sera gazlarının önemine dikkat çekti.  CO2 değerlerinin 350 ppm i geçmemesi gerektiğini, şu an 421 ppm e ulaştığını söyledi. Enerjiyi nereden temin ettiğimizin de işi çıkmaza soktuğunu ifade etti. En fazla sera gazı emisyonlarını enerji üretiminden oluştuğunu, ulusal karbon emisyon salan ülkeleri paylaştı. 

DOĞRUDAN BACADAN ÇIKAN EMİSYONLARDAN SORUMLU OLACAĞIZ
Emisyon Ticaret Sistemi’nde doğrudan bacadan çıkan emisyonlardan sorumlu olacağımızı ve sera gazı emisyonlarının nasıl hesaplanacağını anlattı. 
Yeşil Büyüme’den İlyas Gülenç ise sunumunda Avrupa örneğini paylaştı. Gülenç, ETS’yi Avrupa Yeşil Mutabakatının amiral gemisine benzetti. 
Zaman içinde uluslararası ticarette çok fazla karşımıza çıkacağını söyledi.  Yeşil Büyüme Danışmanlık şirketinin neler yaptığını açıklayan emisyonlara üst sınır olarak bunun üzerinin maliyetlendirileceğini söyledi.