Elektriksel gücün fiyatının belirlenmesi çok karmaşık bir konudur. Pek çok faktör fiyatın belirlenmesine etki eder: güç üretim maliyeti, iletim ve dağıtım altyapısı, anlaşmalar, yasalar, hava durumu, tüketim miktarı, kaçak kullanım, arızalar vb. Elektrik fiyatı genel olarak elektriksel güç bedeli ile enterkonnekte şebekenin kurulumu, finansmanı, işletim ve bakım maliyetlerinin toplamını yansıtır. Özel şebekeler haliyle sahiplerinin yatırdıkları sermayenin karşılığını almak istediklerinden kamununkine kıyasla daha yüksek fiyatlandırma yaparlar. Öte yandan fiyat ev, ticarethane ve endüstriyel kullanım türlerinde de farklılaşır. Ticarethane ile evlere uygulanan fiyat endüstriyel kuruluşlara kıyasla daha yüksektir. Bunun nedeni buralarda yüksek verimli iletim yerine düşük verimli dağıtım yapılmasıdır. Bu da elektriğin endüstriyel kullanıcılara toptan, diğerlerine perakende fiyattan satılmasına yol açar. Üstelik endüstriyel kullanıcılar yüksek gerilimde daha fazla güç tüketimi yaptıklarından ıskontolardan yararlanmaları adil olur. Özetle elektriksel gücün maliyetinin yalnızca üretim-iletim-dağıtım operasyonlarından değil tüketim tarafından da etkilenir (yük faktörü) ve her an değişir. Bu da gerçek maliyetin ancak tüketim tamamlandıktan sonra bilenebilmesine yol açar. Ne var ki dağıtım şirketlerine satış yapabilmek için bir fiyat önermek, fiyat tahmini yapmak gerekir. İyi tahmin yapılabilirse rekabetçi fiyat uygulamak mümkün olur. Bu durumda tüketici ile satıcı arasında kazan-kazan ilişkisi kurulur. Çünkü asıl olan birim kar değil, toplam kardır. Tahmin yöntemlerini gelecek yazımızda ele alacağız…